"'da küçük bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • صغيرة في
        
    • صغيراً في
        
    Ben Kanada'da küçük bir köyde yetiştim, ve bir teşhisi konmamış bir dyslexic'im (okuma ve yazma zorluğu çeken insanlar için kullanılan bir terim). TED لقد نشأت في قرية صغيرة في كندا، وتم تشخيصي بمرض صعوبة التعلّم.
    "Kirli İşler" ekibi ve ben Colorado'da küçük bir kasabaya çağırılmıştık. TED طاقم الوظائف القذرة و أنا استدعينا إلى بلدة صغيرة في كولورادو، تدعى كريغ.
    Kuzey Kaliforniya 'da küçük bir bağda tur rehberiydi. Open Subtitles انها مرشدة سياحية في مزرعة عنب صغيرة في شمال كاليفورنيا
    Akşam saat 10'da küçük bir törendi. Open Subtitles وكان عرساً صغيراً في الـ 10 مساءاً تقريباً
    Chinatown'da küçük bir yer biliyorum.. Open Subtitles أعرف مكاناً صغيراً في الحي الصيني
    Bana dolgun bir ücret verdiğiniz kesin ama kocanız ne zaman iş gezisine, Ohio'da küçük bir kasabaya gitse beni aramasanız daha iyi olur belki. Open Subtitles ما تدفعه لي جيد جداً، لكنك ربما لا تود أن تتصل بي كلما قام زوجك برحلة عمل إلى مدينة صغيرة في أوهايو.
    Kendisi ayrıca Ohio'da küçük bir kasabanın onursal şerifi. Open Subtitles وهو أيضا شريف فخري من بلدة صغيرة في ولاية أوهايو
    Chekura'yla Afrika'da küçük bir kızken tanıştım. Open Subtitles قابلتُ تشيكورا عندما كنت فتاة صغيرة في إفريقيا
    Örneğin, Hindistan'da küçük bir kasabada yaşayan Akash bu olmasaydı, Stanford kalitesinde bir derse asla erişemezdi ve buna parası asla yetmezdi. TED سواء كان أكاش، الذي يأتي من مدينة صغيرة في الهند ولم يكن ليصل مطلقاً في هذه الحالة لفصول دراسية بجودة جامعة ستانفورد ولم يكن ليقدر على توفير المال اللازم لذلك.
    Çünkü onlar oynamakta uzmanlar. Ben de arı sahamı Devon'da küçük bir okula götürdüm, ve amacım sadece çocukların bilimi farklı görmesini sağlamak değil, ayrıca bilimin süreci boyunca kendilerini farklı görmelerini sağlamaktı. TED لأنهم خبراء في اللعب. لذا أخذت خلية نحلي إلى مدرسة صغيرة في ديفون، والهدف من ذلك كان هو ليس فقط جعل الأطفال ينظرون إلى العلوم بطريقة مختلفة، ولكن رؤية أنفسهم بطريقة مختلفة من خلال منهج العلم.
    San Bernardino'da küçük bir kolonimiz var. Open Subtitles لدينا بلدة صغيرة في سان برناردينو
    Rhode Island'da küçük bir kıyı kasabasında, adı da Quono -- Open Subtitles أي بلدة ساحلية صغيرة في جزيرة رود دعا , uh, كونو -
    Slovakya'da küçük bir kasabada yaşıyordum. Open Subtitles كنت أعيش في بلدة صغيرة في سلوفاكيا
    - - Uzakdoğu'da küçük bir adada bezybol mu? - Open Subtitles البيسبول على جزيرة صغيرة في أقصى الشرق؟
    - Reed Snyder 29 yaşında. Idaho'da küçük bir çiftlikte doğdu, ailesi evde eğitim verdi. Open Subtitles عمره 29، ولد في مزرعة صغيرة في "أيداهو"، تلى تعليم منزلي بواسطة والديه
    Pennsylvania'da küçük bir kasabada doğdum. Open Subtitles ولدت في بلدة صغيرة في ولاية بنسلفانيا.
    - Ipanema'da küçük bir ev alabilirim. Open Subtitles -قد أشتري بيتاً صغيراً في (إيبانيما )

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more