"'dan gelen" - Translation from Turkish to Arabic

    • جاء من
        
    • مع ما رأينا
        
    Çorabının teki için Hindistan'dan gelen bir mihrace vardı. Open Subtitles كان هناك مهراجا جاء من الهند لطلب أحد جواربها الحريرية الطويلة.
    Kendi stilinde Bluegrass çaldı bize, ama konserin sonlarına doğru, parmaklarıyla eski usül banjo da çaldı. Banjo'yla birlikte tâ Afrika'dan gelen usülde. TED وقد كان يعزف هو موسيقى من نوع البلو ولكن في نهاية الحفل .. كان يعزف نوعا قديماً من البانجو هذا النوع جاء من أفريقيا .. مع البانجو
    İşte, bu sabah Washington'dan gelen raporlar. Open Subtitles على أية حال ، ها هو التقرير الذى جاء من "واشنطن" هذا الصباح
    Damarlarda inflâmasyon varsa Trenton'dan gelen MR'larda hata yok demektir. Open Subtitles إن كانت الأوعية الدموية ملتهبة فسيتفق هذا مع ما رأينا
    Kan damarları enflamasyonu ise, aynen Trenton'dan gelen M.R.I. gibi görünecektir. Open Subtitles إن كانت الأوعية الدموية ملتهبة فسيتفق هذا مع ما رأينا بفحص الرنين المغناطيسي من مقاطعة (ترينتون)
    CTU'dan gelen son dakika raporunu gördün mü? Open Subtitles هل ترى ذلك التقرير الذى جاء من الوحدة؟
    Rocky'ye Hindistan'dan gelen şeye bak. Open Subtitles شاهد ما جاء من أجل روكي من الهند
    Hindistan dan gelen ilk kardeşim. Open Subtitles إن أخي الأول جاء من الهند الأول!
    Baltimore'dan gelen bir doktora göre bir buçuk senem var. Open Subtitles ربماتبقىليّ.. وفقاً لأحد الأطباء الذي جاء من ... "بالتيمور"، عام ونصف.
    Damarlarda inflâmasyon varsa Trenton'dan gelen MR'larda hata yok demektir. Open Subtitles إن كانت الأوعية الدموية ملتهبة فسيتفق هذا مع ما رأينا بفحص الرنين المغناطيسي من مقاطعة (ترينتون)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more