"'den uzak" - Translation from Turkish to Arabic

    • بعيدا عن
        
    • بعيداً عن
        
    • بعيدة عن
        
    Elinden her iş gelir, yeter ki Johnny Friendly'den uzak ol. Open Subtitles يمكنط ان تفعل اى شىء طالما انت بعيدا عن جونى فرندلى
    O adamı Sam'den uzak durması için uyardığında, gözlerinde korku gördüm,... ..saygı değil. Open Subtitles عندما حذرت الرجل ليبقي بعيدا عن سام, رايت الخوف في عينه.. ليس احترام
    Mowgli'den uzak dur. Open Subtitles ابق بعيداً عن موكلي أيها النمر العجوز اللئيم
    "Derdin ne olursa olsun, Gem'den uzak dur" yaz. Open Subtitles وابق بعيداً عن الحانة أيضاً وعن أي مكان يخصني
    O yüzden yatağımdan ve Marvin'den uzak dur, olur mu? Open Subtitles لذا كيف اقول لكى بان تبقى بعيدة عن سرسرى وبعيدة عن مارفين
    Sana Sam'den uzak durmanı da emretmem gerek. Open Subtitles لا بد من أواصل في تحذيركِ بأن تبقي بعيدة عن سام
    Gigi'ye, Marvin'den uzak durmasını söyledim, ...ve sonra ne göreyim, ...otoparkta ona sarılıyordu. Open Subtitles لقد اخبرت جيجى بالبقاء بعيدا عن مارفين والشىء التالى الذى فعلتة هو احتضانة فى الموقف
    Vance'den uzak dur yoksa kuzenlerimi kaldığın yere gönderirim ve seni domuz bağıyla bağlayıp, tartarlar. Open Subtitles إبقى بعيدا عن فينس أو سأطلب من قريبي أن يذهب إلى مقصورتك و يقوم بربطك و وزنك
    Steve, bak bana inanmadığını biliyorum ama Abby'den uzak durmalısın tamam mı? Open Subtitles ستيف, أسمعني أنا أعلم أنك لا تصدقني, و لكن عليك البقاء بعيدا عن آبي, حسنا؟
    Diana, Sophie'den uzak durmanı istiyorum. Open Subtitles ديانا، وأنا أريد منك أن تبقى بعيدا عن صوفي.
    Yala sana yola çıktı. Onu bulun ve Arkyn'den uzak tutun. Open Subtitles العثور عليها والحصول عليها بعيدا عن أركين.
    Yani bunun beni Danielle'den uzak tutmakla bir ilgisi yok mu? Open Subtitles اذا لا علاقة بهذا بأبقائى بعيدا عن دانييل
    Robbie'yle o bilmiş Lindsay'den uzak, tek başınayken konuşmalıyım. Open Subtitles يجب علي أن أختلي بروبي, بعيداً عن ليندزي.
    Luis'den uzak durmamı söylediğinde seni dinlemeliydim. Open Subtitles كان يجب ان إستمعَ إليك عندما أخبرَتني ان ابَق بعيداً عن لويس
    Emily'i David'den uzak tutuyor olabilirsin ama bu bende işe yaramayacak. Open Subtitles إنظري قد يمكنك أن تبقينه بعيداً عن إيميلي ولكن هذا من الواضح لن يفلح معي
    Taç giyme törenine kadar onu Şansölye'den uzak tut. Open Subtitles إبقها بعيداً عن المستشار حتى ما بعد التتويج
    NCIS'den uzak durman için. Open Subtitles لتبقى بعيداً عن مكتب تحقيقات الجنائية التابع للبحرية
    Toksik atıklar onları hasta ettiği için genelde Terminal City'den uzak duruyorlar. Open Subtitles إنهم غالباً يبقون بعيداً عن "المدينة الأخيرة" لأن السموم البيولوجية يبقى تأثيرها مُمرضاً لفترة من الزمن
    Bugün Eddie'den uzak durmalısın. Open Subtitles عليك أن تبقي بعيدة عن ادي اليوم
    Bugün Eddie'den uzak dur. Open Subtitles ابقي بعيدة عن إدي اليوم. موافقة ؟
    İyi bir gerekçem yok biliyorum, ama bugün Eddie'den uzak durmalısın. Open Subtitles أعرف أن هذا لا يبدو معقولا و لكن... عليك أن تبقي بعيدة عن ادي اليوم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more