Eric'in hayvan gibi zincirleyip kan kaybından ölmeye bıraktığı arkadaşım Lafayette'nin aksine hayattayım ve tek parça hâlindeyim. | Open Subtitles | على عكس صديقي لافييت الذي قيده إيرك بالسلاسل كحيوان و تركه ينزف للموت. |
Gobi'nin aksine, bazı çöllerde su hiç olmuyor. | Open Subtitles | على عكس صحراء جوبي , هناك بعض الصحارى حيث لا يتواجد الماء أبدا ً. |
Yani Jackie'nin aksine, bu kız inanıyor bana. | Open Subtitles | أعني على عكس جاكي هي تؤمن بقدراتي |
Chloe'nin aksine, ben destekleyici bir arkadaşım. | Open Subtitles | على عكس كلو انا داعمة للاصدقاء |
Harry'nin aksine, yeni arkadaşım uyum sağlamaya pek değer vermiyor. | Open Subtitles | "على عكس (هاري)، صديقي الجديد لا يضع قيمةً للاندماج" |
Lily'nin aksine Rose'un onunla gerçekten ilgilenen bir kardeşi var. | Open Subtitles | "على عكس "ليلي روز" لديها أخت تهتم بها" |
Matty'nin aksine Jake salakça şeyler yapmaktan korkmuyordu. | Open Subtitles | على عكس (ماتي), (جايك) لا يخشى أن يبدو كأحمق |
Grace Kelly'nin aksine kuru temizlemecime kendim gidebiliyorum. | Open Subtitles | على عكس (جريس كيلي)، بإمكاني جمع ملابسي الجافة. |
Floki'nin aksine ben Tanrılar adına konuşabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | على عكس (فلوكي)، لا أظن من حقي التحدث بلسان الآلهة. |
Scottie'nin aksine benim ne politikacılarla ne de politikalarıyla bir işim var. | Open Subtitles | على عكس (سكوتي) ، استخدامي لرجال السياسة محدود للغاية مُقارنةً بها وحتى سياساتهم |
Scottie'nin aksine benim ne politikacılarla ne de politikalarıyla bir işim var. | Open Subtitles | على عكس (سكوتي) ، استخدامي لرجال السياسة محدود للغاية مُقارنةً بها وحتى سياساتهم |
Burada duran arkadaşım, Cam Brady'nin aksine Herkesin Gökkuşağı Ülkesinde yaşaması gerektiğine inanan kim. | Open Subtitles | على عكس صديقي هنا، (كام برادي)... الذي يؤمن بأن كل شخص عليه أن يعيش في عالم من الأحلام. |