"'yı" - Translation from Turkish to Arabic

    • صانع
        
    • الباحث
        
    • أوباما
        
    • أن تنقذ
        
    • الساعي
        
    • أوفيليا
        
    Oyunu kapatacağım ama Oyuncakçı' serbest bırakmayacağım? Kesinlikle. Open Subtitles اذاً ، عليّ ان اغلق اللعبة لكن لا اطلق سراح صانع الالعاب ؟
    O halde Oyuncakçı' yenmelisiniz. Open Subtitles لقد حررت صانع الالعاب لكنها ما كانت صدفة
    Bir diğerinde de yaratıcısı, Dünya' yok etmeden önce Golem'i yok eder. Open Subtitles فى أخرى صانع الوحش يدمر مخلوقــاته قبل ان تدمر العالم.
    Arayıcı' öldürmek, hangi sırları barındırırsa barındırsın her hangi bir kitaptan daha önemlidir. Open Subtitles قتل الباحث أهم من أيّ كتاب، لا يهم مدى الأسرار التى قد يحتويها.
    Size parmak uçlarıyla gevezelik eden Dominique Strauss-Kahn ile Obama' göstereceğim. TED سأعرض عليكم دومينيك ستراوس خان عندما كان مع أوباما الذي يثرثر بأصابعه.
    Dünya' ya da kızarkadaşını kurtar.. Open Subtitles ,إما أن تنقذ العالم أو أن تنقذ صديقتك
    O zaman bu bilgi üç bölgeye de yayılsın Arayıcı' bulup getireni hayal edemeyeceği şekilde ödüllendirileceğim söylensin. Open Subtitles بأن من يجلب لي الساعي سيكافأ بأكثر مما يتخيل إذاً أين نحن ذاهبون بالضبط؟
    Bay Betterton önümüzdeki ay Hamlet'i yeniden sahneye koyacak ve sen de Ophelia' oynayacaksın. Open Subtitles سيد"بيترتون" سيمثل "هاملت" الشهر القادم و ستلعبي دور "أوفيليا"
    Sinemacının filminde İsa Tanrı' kamerasıyla bulmaya çalışan bir sinemacı. Open Subtitles في فلم صناع الأفلام سيكون المسيح صانع أفلام يحاول إيجاد الإيمان عبر كاميرته
    Niye İsa' bencil ve deli bir sinemacıyla karıştırmayı kesmiyorsunuz? Open Subtitles لما لا تتوقفين عن الظن بأن بأن صانع أفلام مجنون و أناني هو المسيح ؟
    Anahtarcı' istiyorsanız, beni izleyin. Open Subtitles اتبعني لو كنت تريد صانع المفاتيح
    Siz ikiniz, Anahtarcı' yakalayın. Open Subtitles انتما الاثنان، احضرا صانع المفاتيح
    Anahtarcı' istiyorsanız, beni izleyin. Open Subtitles اتبعني لو كنت تريد صانع المفاتيح
    Siz ikiniz, Anahtarcı' yakalayın. Open Subtitles انتما الاثنان، احضرا صانع المفاتيح
    Arayıcı' kontrol edemiyorsan, ben ederim. Open Subtitles ان كنت لا تقوي علي السيطرة علي الباحث, انا سأفعل.
    Kurallara bağlılığın, Arayıcı' teslim almakla tehdit edecek kadar büyük mü? Open Subtitles هل ولائك شديد جداً لدرجة التهديد بإجبار الباحث علي الاعتراف؟
    Arayıcı' korumak olan en kutsal görevine ihanet etti. Open Subtitles لقد انتهكت اعظم واجباتها قدسيه وهو حماية الباحث.
    2015'te, Başkan Obama, Kenya' ziyaret etti ve Nairobi'deki belediye binasındaki yemekte akşamın eğlencesi olma zevkine erdik. TED في عام 2015، جاء الرئيس أوباما إلى كينيا، وكان لنا شرف أداء الفقرة الترفيهية خلال العشاء الرئاسي الذي حدث في نيروبي.
    Diğer kişiler de, bu fotoğrafların Obama' gerçekte olduğu gibi yansıttığını düşündü. TED آخرون اعتقدوا، أن صورًا كهذه هي أفضل توضيح، لما يبدو عليه أوباما في الحقيقة،
    Ve neden Rohit Mehra' kurtarmak istiyorsun? Open Subtitles ولماذا تريد أن تنقذ ، روهيت ميهرا ؟
    Sophia' kurtarmana ihtiyacım var. Benim için bunu yapmana ihtiyacım var. Open Subtitles "أريدك أن تنقذ "صوفيا عليك أن تفعل ذلك من أجلي
    Ayrılacağım fakat, Arayıcı' takip etmelerini sağlayacak başka bir harita daha yaparsan geri dönerim. Open Subtitles سأرحل ولكن إن صنعت المزيد من الخرائط لتعقب الساعي سأعود مجدداً
    Arayıcı' teslim ettiğimizde, ikimiz de zengin olacağız. Open Subtitles حالما نقبض للحصول على الساعي سيكون هنالك الكثير لكلانا
    Oyunda, Hamlet Ophelia' delirtiyor. Open Subtitles في المسرحية " هامليت " يقود أوفيليا " للجنون "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more