"çölü'" - Translation from Turkish to Arabic

    • صحراء
        
    Bir çok insan Nevada Çölü'nde kaybolur... ve asla tekrar bulunmaz. Open Subtitles العديد من الناس تاهوا فى صحراء نيفادا ولم يُسمع عنهم ثانية
    Gözcü Kulesi, Bialian Çölü'nde büyük bir güç dalgalanması saptadı. Open Subtitles لقد رصدت أبراج المراقبة إنبعاث كثيف للطاقة فى صحراء بيالين
    Beş saat önce hareketliliğin yoğun olduğu Altair Çölü'ndeki birimimizle iletişimi kaybettik. Open Subtitles من قبل وحدة في صحراء الطاير وكما تعلمون هذه المنطقة في العمق
    Bunun gibi yerlerde, örneğin Yahuda Çölü'nde, en yakın yoldan 20 km uzakta bulunuyorduk. TED فقد حصلت في مناطق مثل .. صحراء يهودا على بعد 20 كم من اقرب طريق مأهول
    Böyle teleskopların kurulmasının gereği, Atakama Çölü gibi yerlerde, yüksek irtifalı çöller olmasından kaynaklanıyor. TED السبب الذي جعلنا نبني هذه التلسكوبات في أماكن مثل صحراء أتاكاما هو بسبب علو ارتفاع الصحراء.
    Şimdi size başka bir hikaye anlatmak istiyorum, fakat bunun için Avrupa'dan Güney Afika'daki Kalahari Çölü'ne gideceğiz. TED الآن أريد أن أخبركم بقصة أخرى، لكن من أجل ذلك يجب علينا أن نسافر من أوروبا إلى صحراء كالاهاري في أفريقيا الجنوبية.
    Burası, Nevada Black Rock (Siyah Kaya) Çölü, New York, Londra ve Hong Kong'daki sanat galerilerine olabilecek en uzak yerlerden biri. TED هذه صحراء بلاك روك في نيفادا، إنها أقصى حد يمكن أن تصل إليه عن صالات العرض في نيويورك ولندن وهونج كونج.
    Arizona'nın Tucson şehrinde, Sonoran Çölü'nün geçmişine hayran olarak büyüdüm. TED نشأت في توسُن، أريزونا، ووقعت في الحب مع ماضي صحراء سونوران.
    Ben Sarı Deniz'de başladım ve o da Gobi Çölü'nde başladı. TED انطلقت من البحر الأصفر بينما انطلق من صحراء غوبي.
    Öyle görünüyor ki bu işi sadece Nevada Çölü'ne kadar yapabilmiş. Open Subtitles ولكن يبدو ان طريقه كان ابعد فى صحراء نيفادا
    Akabe'ye karadan ulaşmak için Nüfüd Çölü'nü geçmeliyiz. Open Subtitles لنصل الى العقبة عن طريق البر لابد ان نعبر صحراء النفود
    Nüfüd Çölü'nü aşanlardan su esirgemezdi. Open Subtitles ولن يمنع الماء عن رجال قادمون من صحراء النفود
    Mohave Çölü'nün ortasında, adı bile olmayan bir yerdeyiz. Open Subtitles ها نحن ذا في وسط صحراء موهافي في مكان بلا اسم
    Eminim Mohave Çölü'nden gelirken sıcaktan bunalmışsınızdır. Open Subtitles أراهن أن الطقس كان شديد الحرارة لمجيئكما عبر صحراء موهافي
    Burası Arabistan Çölü.. Bir kemik kadar kuru. Buzlu su size bardağı 5 dolara patlar. Open Subtitles ‫سيدي هذه صحراء عربية ناشفة جداً ‫فيها يباع كوب من الماء ب5 دولارات
    Arizona Çölü'nün ortasında 12 yaşında bir çocuğu bulmaya çalış. Open Subtitles كيف يبدأ بالبحث عن الطفل بعمر 12 سنة في منتصف صحراء أريزونا.
    Üzerimde bir diş fırçası ve bir limonlu şerbet paketinden... başka hiçbir şey yokken Kalahari Çölü'ne bırakıldım ama, yine de Ramazandan önce Bulawayo'ya yolumu buldum. Open Subtitles لقد تم اسقاطي في صحراء كاليهاري لا احمل سوى فرشه اسنان وعلبه عصير ليمون مثلج ورغم ذلك وصلت الى بلووايو قبل رمضان
    Beyaz Saray, Mojave Çölü'nde 22:59'deki patlamanın nükleer olduğunu teyit etti. Open Subtitles البيت الابيض يؤكد الانفجار في صحراء موجافي الذي حدث منذ 4 ساعات في تمام الساعة 10: 59 هو في الحقيقة انفجار نووي
    ATACAMA Çölü, ŞİLİ 11 MART 19524960. km Open Subtitles صحراء أتاكاما، تشيلي الحادى عشر من مارس 1952 كيلومتر 4960
    Efendim, görünüşe bakılırsa Nevada Çölü'nden bir sinyal alıyoruz. Open Subtitles سيدي، يبدو كأننا تلقينا إشارة في صحراء نيفادا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more