"çöldeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصحراء
        
    • بالصحراء
        
    • في الصحراءِ
        
    • صحراوية
        
    - Hey. İşte burdasın. çöldeki insanların gerçek bir adresleri yok. Open Subtitles الناس في الصحراء ليس لديهم عنوانين حقيقية ما هي مشكلة هذا؟
    - Angela sadece fotografların bazı parçalarında kız kardeşinin çöldeki resimlerinin olduğunu söylüyor. Open Subtitles تقول أنجيلا بأنه يوجد فقط عدة أجزاء من الصور عن أختك في الصحراء
    2 ay boyunca bomboş çöldeki izlerin peşinde yolculuk yapacaksın. Open Subtitles ستكون شهرين من السفر، وطرق مستقيم مميت عبر الصحراء الفارغة
    Komadaki 40 günü, İsa' nın çöldeki 40 gününü temsil ediyor. Open Subtitles أيامها الـ 40 في الغيبوبة, أربعين يوم فتنة المسيح في الصحراء.
    çöldeki sıfır noktasının çok hassas olması gerekiyor. Open Subtitles بالصحراء ، نقطة الصفر لابد ان تكون في موقع دقيق للغاية
    Bu çöldeki savaşın kendine has bir özelliğiydi. Open Subtitles لذلك تتميز الحرب فى الصحراء بتفرد غير عادى
    Mösyö, çöldeki başarımıza içelim. Open Subtitles سيدي , دعنا نَشْربُ نخب نجاحنا في الصحراء
    çöldeki şu karmaşa, senin çocukların, işi bitirebileceği konusunda, kaygılandırdı. Open Subtitles ان الفوضى التي احدثتها في الصحراء جعلته يتساءل عما إذا كنتم موجودين لانهاء المهمة
    çöldeki her posta ofisinden göndereceğim. Open Subtitles نعم سوف اراسلك من كل من كل مكتب بريد فى الصحراء
    Şu sıralar çöldeki trafiği göz önünde bulundurursak askeri bir araca ya da başka bir şeye rastlayacağım kesin. Open Subtitles وبرغم ظروف المرور في الصحراء بهذه الأيام حتماً سألتقي بجيش تلو الآخر
    çöldeki çocuktaki alüminyum madde listesi geldi. Open Subtitles مرحباً يا رفاق. وصلت لائحة بمنتجات الألمنيوم الذي وجدناه على فتى الصحراء
    Plan ona çöldeki hapishaneye kadar eşlik etmeniz. Open Subtitles الخطة أن ترافقوة حتى السجن الفيدرالي في الصحراء
    En son çalıştığı bir restoranda görülmüş, şu çöldeki, adı da "Half Way Lonery". Open Subtitles تمت رؤيته آخر مرة يعمل في مطعم في الصحراء وحيداً وبغاية البغض و الإخافة
    çöldeki 40 ün ve 40 gece için... Open Subtitles .. بالإغواء أربعون يوما ً و ليلة فى الصحراء
    - çöldeki kırsal artist kulübesinde, yüksek maaş alan, sözde ünlü fotografçısı sevgilisi ile evcilik oynamak, tatil degildir. Open Subtitles لعب دور المنزل ما بعد بوهو حجرة فنان فلاح في الصحراء و صديق حميم مصور مشاهير مزيف إنها ليست عطلة
    Kuru çöldeki yağmur... gerçekten de sürüyle dert yarattı... bu, son yıllarda gördüğümüz en büyük fırtınalardan biri. Open Subtitles المذيعة : تسببت الأمطار المتساقطة علي الصحراء الجافة فيالعديدمن المشاكل
    Araştırmaya yakın kaynaklar, şehir merkezindeki bu olayla çöldeki Broken Spoke katliamı arasında bir bağlantı olabileceğini belirtiyorlar. Open Subtitles صرحت مصادر قريبة من التحقيق أنه ربما يكون هناك علاقة بين ما حدث الليلة في وسط المدينة و بين المجزرة في الصحراء
    O gecenin geç saatlerinde bir grup arkadaş çöldeki arka yollardan Las Vegas'a doğru yolculuk etmekteydi ve gökteki ışıklardan çok daha fazlasına şahit oldular. Open Subtitles في وقت متاخر من تلك الليلة رحالة عائدون من الصحراء الى لاس فيجاس شاهدوا اكثر من مجرد ضوء بالسماء
    Kutsal bir adam çöldeki çadırında, adak adayarak ve dua ederek benim için yapmıştı. Open Subtitles أحد رجال الدين قام بنقشه قدم الأضاحي و صلى و دعا لأجلي في خيمته,بالصحراء
    Kurtuluşu, çöldeki insanın suya olan ihtiyacı ne kadarsa o kadar arzuladık. Open Subtitles نحن تواقين للتحريرِ مثل توق الناس للماء في الصحراءِ.
    Yarışçılarımızı Terminal Adası hattından çöldeki üç hatta uzanan yolda eşsiz zorluklar bekliyor. Open Subtitles تحديات فريدة من نوعها تنتقل من جزيرة "تيرمنال" إلى ثلاثة مضمارات صحراوية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more