"çöllerde" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصحراء
        
    • الصحاري
        
    • الصحارى
        
    • صحرائهم
        
    • والصحاري
        
    • يهيمون
        
    çöllerde görünen seraplara benzer bir projeksiyon. Open Subtitles إسقاط صعبة أقرب إلى سراب الصحراء المشترك.
    Şeyh aramak için çöllerde macera peşinde koşan şu kadınlar gibi. Open Subtitles إلى حد ما مثل أولئك النساء اللواتي خاطرن إلى الصحراء للبحث عن الشيوخ
    Yıllardır çöllerde yaşayıp, ot yer, dualar eder. Open Subtitles ؟ انه خارجا في الصحراء من سنين طويلة يعيش على الجراد و ..
    ülkemin kadınlarının bile yayan geçebileceği çöllerde. Open Subtitles في الصحاري أولائك النِساءِ مِنْ بلادي يُمْكِنُهم أَنْ تَعْبرَوها مشياً على الأقدام.
    Dağlarda ve çöllerde omuz omuza savaştık. Open Subtitles لقد حاربنا جنبا إلى جنب في الصحارى والجبال.
    İnşallah o ülkeyi öyle bir yok edersiniz ki bundan sonraki bin yıl o çöllerde tek bir kertenkele bile yaşayamaz hale gelir. Open Subtitles علينا تحطيم تلك الدوله لنعيدها الى الف سنه للوراء ولا حتى سحليه تبقى في صحرائهم
    Dünyanın petrolle yaşadığı ve çöllerde boru ve çelikten büyük kentlerin yükseldiği bir zamana. Open Subtitles عندما كان يعمل العالم بالوقود الأسود والصحاري كانت تنبت مدن عظيمة من الأنابيب والفولاذ
    Ormanlarda çöllerde çürüyerek. Open Subtitles أقضى الوقت متعفنآ فى الغابات أو فى الصحراء
    Bunca yıl boyunca çöllerde dolaşıp bir adamın kütüphanesini mi aradınız? Open Subtitles هل قضيت سنوات من المشي ...في الصحراء لتجد مكتبة شخص ما؟
    çöllerde büyük şehirler gibi genişleyen mülteci kampları gördüm. Open Subtitles لقد شهدت الكثير من مخيمات اللاجئين بسبب تغير المناخ كبيرة بحجم المدن المترامية الأطراف في الصحراء
    Fakat daha ne kadar böyle olacağız ve çöllerde evsiz barksız dolaşacağız? Zaman değişiyor ve bizim de onunla birlikte değişmemiz gerekiyor. Open Subtitles نتجول في الصحراء بلا مأوى لقد تغير الزمن ويجب أن نتغير معه
    Demişti ki "yabani çiçekler çöllerde hayatta kalırlar çünkü güçlerini saklarlar." Open Subtitles اعتادت أن تقول: "الأزهار البريّة تعيش في الصحراء لأنّها تحتفظ بقوتها"
    Sen insanlara nasıl davranacağıyla ilgili öğüt veren ve çöllerde dolaşan biriyle sorun yaşar mısın? Open Subtitles ألا تمانعي أن تكوني برفقة شخص يجول الصحراء يعظ الناس عن كيف يتصرفون؟
    Askeri teknolojini çok gelişmesine rağmen çöllerde ölelim diye askere alınıyoruz. Open Subtitles عصر الحرب التكنولوجية المتقدمة، نحن نرسل المجندين لكي يلقوا حتفهم في الصحراء.
    Tuaregler göçebe tüccarlardır, çöllerde deveyle gezip istedikleri yere kamp kurarlar. Open Subtitles الطوارق هم تجارٌ رُحل الذين لا يزالون يجوبون الصحراء على ظهور الجمال و ينصبون الخيام أينما ذهبوا
    Özellikle de karın çöllerde süper kahramanlık yaparken. Open Subtitles عندما تكون زوجتك في الخارج تقوم بأعمال بطولية في الصحراء
    Julius Nyerere bilimin büyük bir savunucusu olmuştur. "Bilim çöllerde çiçek açtıracak" sözü ona ait. TED في الحقيقة، يوليوس نيريري ذاته كان مناصرًا جيدا للعلوم، حين قال: "العلوم ستجعل الصحاري تزهر."
    Kariyerime ilk başladığım zaman (Çeviren: probablynogod) Anktartika'da ve Arktik'te ve yüksek çöllerde ve alçak çöllerde, yani egzotik bölgelerde egzotik canlı formları arıyordum. TED المهنة التي إمتهنتها منذ فترةٍ طويلةٍ من حياتي كانت البحث عن أشكال غريبة من الحياة في أماكن غريبة ، وفي ذلك الوقت كنت أعمل في القطبين الجنوبي والشمالي ، وفي الصحاري المرتفعة والمنخفضة.
    500 milyon insan çöllerde yaşıyor, Open Subtitles خمسمئة مليون من البشر يقطنون الصحاري
    Burada, ortadaki çöllerde, yıllarca yağmayabilir. Open Subtitles هناك فى منتصف الصحارى قد لا ينزل المطر لمدة عام
    Gobi'nin aksine, bazı çöllerde su hiç olmuyor. Open Subtitles على عكس صحراء جوبي , هناك بعض الصحارى حيث لا يتواجد الماء أبدا ً.
    İnşallah o ülkeyi öyle bir yok edersiniz ki bundan sonraki bin yıl o çöllerde tek bir kertenkele bile yaşayamaz hale gelir. Open Subtitles علينا تحطيم تلك الدوله لنعيدها الى الف سنه للوراء ولا حتى سحليه تبقى في صحرائهم
    Ormanlarda, çöllerde, bataklıklarda ve ovalarda çekimler yaptılar. Open Subtitles قاموا بالتّصوير في الغابات والصحاري و المستنقعات والسهول
    Emirlerini yerine getirip, getiremeyeceklerini kanıtlamak için, onları 40 yıl boyunca çöllerde yürüttü, ta ki Tanrı'nın gözünde günah işleyen nesil yok olana dek. Open Subtitles و ليتبين ما إذا كانوا سيلتزمون بوصاياه أم لا فقد جعلهم يهيمون فى البرارى لـ 40 عاما حتى فنى الجيل الذي إقترف الآثام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more