"çöplükte" - Translation from Turkish to Arabic

    • القمامة
        
    • النفايات
        
    • قمامة
        
    • المكب
        
    • بالقمامة
        
    • تفريغ
        
    • سلة المهملات
        
    • بالنفايات
        
    • مكب نفايات
        
    • النفاية
        
    • المكان القذر
        
    • المزبلة
        
    Bu çöplükte borçlarını ödemek için bir şeyler gizlemiş olmalısın. Open Subtitles لابد أن هنالك شئ مخبأ في هذه القمامة لتسديد ديونك
    Şaka filan lazım olursa çöplükte bir şaka kitabı buldum. Open Subtitles تعلم، لو تجب أي نكات وجدت كتاب نكات في القمامة
    Kimliği belirsiz bir kişi Carson'da bir çöplükte ölü bulundu. Open Subtitles تم العثور على جثة لمجهول في مكب النفايات في كارسون
    Binanın arkasındaki çöplükte kahverengi bir sırt çantasındalar. Anladın mı? Open Subtitles إنها في صندوق العدة في قمامة خلف مبناكم, إستوعبت الأمر؟
    Bu çöplükte yaşayan 2,500 çöpçüyü temsil ediyorum. Open Subtitles أنا أمثل 2500 من الذين يعملون هنا في المكب
    Bundan ne sonuç çıkarmam gerekiyordu? O kupayı çöplükte buldum. Open Subtitles مالذي كان من المفترض أن استنتج من هذا ؟ لقد وجدت هذا الكأس بالقمامة
    Bir sokak kadını, çöplükte o halteri bulup da, çıkagelmesin sonra. Open Subtitles أنا لا أريد سيدة تحمل حقيبة و لديها دمبل وجدته فى القمامة أن تأتى
    Bu tişörtü sana ninen almıştı. çöplükte buldum. Open Subtitles جدتك أشترت لك هذا القميص و أجده في القمامة ؟
    Geri götürüyorum. çöplükte bulduğumu söylerim. Open Subtitles سوف أعيده، سأقول أني وجدته في مقلب القمامة
    çöplükte bulduğumuz kızı vuran mermi piyango biletini delip geçmiş. Open Subtitles إذاً فتاة القمامة أصيبت عبر تذكرة يناصيب
    - Ooh, çölde tatil. çöplükte ögle yemeği gibi.. Open Subtitles عطلات في الصحراء الأمر شبيه بتناول الغداء في القمامة
    Bugünki konuğumuz radyonun arkasındaki çöplükte yaşayan Hank! Open Subtitles اليوم لدينا المشرد هانك من القمامة التي خلفنا
    hepsi de trendekiler hayatlarının sonunda kendilerini çöplükte bulanlar. Open Subtitles هؤلاء هم الذين كانوا بمشهد القطار الذين انتهى بهم المطاف بمكب النفايات
    İyi vakit geçirmek çöplükte fareleri öldürmek değildir. Open Subtitles و لكن الذهاب إلى مكب النفايات و إطلاق النار على الجرذان ليست فكرتي عن كيفية قضاء وقت ممتع
    Kendini bir halt sanan çöpçülerden medet umacağıma çöplükte yaşamayı tercih ederim. Open Subtitles أؤثر العيش في مكب للقمامة على التعامل مع رجال قمامة متعجرفين
    Dorn'un bacağı iki gün önce bir çöplükte bulundu. Open Subtitles جيبز : لقد وجدت قدم دورن قبل يومين في حاوية قمامة الكابتن :
    Tüm bu çöpleri alıp bir çöplükte yakmalısın. Open Subtitles عليك أن تأخذي كل هذه القمامة وأن تحريقيها في المكب
    Onu beşinci caddedeki spor malzemeleri dükkanının arkasındaki çöplükte bulduk. Open Subtitles وجدناها بالقمامة خلف متجر للأدوات الرياضية في الجادة الخامسة
    Çocukken, bir adam vardı çöplükte bi kutuda yaşıyordu bana tanrı olduğunu söylemişti. Open Subtitles عندما كنت طفلا , كان هناك رجل الذين عاشوا في مربع من تفريغ الذي قال لي أنه هو الله.
    Kitap dükkanına yakın bir çöplükte küçük bir şişe bulduk. Open Subtitles وجدنا قارورة بوبر في سلة المهملات بالقرب من مخزن الكتب.
    Cesedimi bir çöplükte bulman dışında öyle olsaydı reytingler tavan yapardı büyük ihtimal. Open Subtitles بالإضافة إلى إذا انتهت جُثتي بالنفايات.. رُبماسيكونذلكجيداًللتقييمات!
    Böyle bir çöplükte yaşayamam! Open Subtitles أنا لا أستطيع أن أعيش فى مكب نفايات مثل هذا
    Ve sen utanıyorsan, o çöplükte 15 oda var Open Subtitles وإذا كنتَ خجولاً, فهناك 15 غرفة في تلك النفاية.
    Doğruyu söylemek gerekirse, bu çöplükte söylediği her şey komik olan bir tek kişi var. Open Subtitles لأقول الحقيقة ثمة رجل واحد في هذا المكان القذر مضحك مهما قال
    Yine bu çöplükte kalmam gerekecek! Open Subtitles والآن علي البقاء في هذه المزبلة مُجددًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more