Bu işe giriyorum, bu olayı çözeceğim, buna bir yıl ayıracağım, utanç duygusunu tamamıyla çözeceğim, kırılganlığın nasıl çalıştığını anlayacağım, ve onun üstesinde geleceğim. | TED | أنا ذاهبة إليها، سأحل غموض هذه الأشياء، سأقضى عام كامل، أنا سأفكك الخجل بالكامل، سأفهم كيف تعمل هذه القابلية الشديدة للإحساس ، وسأتغلب عليها. |
İkimizden biri! Kesinlikle o değil! Bu işi çözeceğim... | Open Subtitles | إنّه أحدنا، بالتأكيد ليست هي سأحل هذا الإشكال |
çözeceğim. Beynimin bütün gücünü kullanacağım. | Open Subtitles | سأكتشف بنفسي ذلك ، سأستخدم الطاقة القصوى لعقلي |
Bu işi çözeceğim, Fakat bunu benim yolumla yapmalıyız. | Open Subtitles | سأحلّ هذا، لكنّي سأقوم به على طريقتي |
Henüz silah olayını çözemedim ve jüriden fazla şey istediğimi biliyorum ama bunun doğru olduğunu rüyamda gördüm ve bu davayı çözeceğim. | Open Subtitles | الآن، لم أحل مشكلة السلاح و أعرف أنه كثير لأسأل هيئة المحلفين لكن صحة هذا جاءني في المنام |
Özel hayatımdaki sorunlarımı iş hayatımdaki sorunları nasıl çözüyorsam öyle çözeceğim. | Open Subtitles | سأصلح مشاكلي الشخصية, بنفس الطريقة التي أصلح بها مشاكل العمل. |
Bu cinayetleri çözeceğim, ama önce davaların geçmişini incelemek isterim. | Open Subtitles | سأقوم بحل هذه القضايا, لكن ارغب منك الحصول على تاريخ هذه القضايا |
Bırakın onunla konuşayım, Doktor M. Yakında sorunu çözeceğim. | Open Subtitles | دعني أتحدث معه يا دكتور سأحل هذه المشكلة قريباً |
Ama sen ben değilsin, ...bu yüzden senin şu ufak Melanie problemini denenmiş Oz bilgeliği ile çözeceğim. | Open Subtitles | لذلك أنا سأحل مشكلة ميليني مع القليل من حكمة آوز |
Yasal danışmanların ise farklı bir mesajı vardır. “Bunu senin için çözeceğim,” değil, “Bunu birlikte çözeceğiz ve bu süreçte ikimiz de gelişme kaydedeceğiz.” | TED | يقول مساعدو المحامون شيئًا آخر، فلا يقولون "سأحل أنا الأمر،" بل "سنحل الأمر معًا، وفي خلال ذلك سنتعلم نحن الإثنان." |
Bak, hiçbir şey yapmamak seni öldürüyor biliyorum ve bunu görmek benim için de kolay olmuyor fakat bu durumu çözeceğim, sen de burada bekleyip bana güveneceksin. | Open Subtitles | أعرف ، أن عدم قدرتك على فعل شىء ، يقتلك ومشاهتك هكذا ، ليس أمر سهل على ايضا ولكننى سأكتشف هذا ، وأنت ستبقىهنا،وتثقبى. |
Gerçekte ne olduğunu bilmiyorum, ama emin olun çözeceğim. | Open Subtitles | وأنا لا أعلم ماذا قد حدث حقاً ولكنى أضمن لكم أننى سأكتشف ذلك |
Bu şekilde ayrılmayacağım. Bu cinayeti çözeceğim. | Open Subtitles | لن أترك الأمر هكذا، سأحلّ هذه القضية. |
İlaçlarını bıraktı. Bunu çözeceğim. | Open Subtitles | توقفت عن تناول أدويتها، سأحلّ الأمر. |
Hezrai ve Zadok'un sorununu çözeceğim, ...ve tabii, benimkini de. | Open Subtitles | سوف أحل مشكلة " هيزراى" و " زادوك " لهما و فى نفس الوقت ، مشكلتى |
- Her şeyi çözeceğim, Anne. - FBI'dan biriyle konuştum. | Open Subtitles | سوف أحل كل هذا يا أمى- لقد تحدثت مع رجل المباحث الفيدرالية- |
Paramızı geri alacağım, bu işi çözeceğim. | Open Subtitles | سأستعيد الأموال، سأصلح هذا الأمر. |
Başka bir davayı çözeceğim, sonra birileri tutuklanacak, ve sonra tek yapmaları gereken Harrison Powell'ı tutmak. | Open Subtitles | وما الذي سيمنع ذلك ؟ سأقوم بحل قضية آخرى وبعدها شخص آخر سيتم القبض عليه |
Aslında, sadece ne kadar değerli olduğumu ispatlamak için... zincirlerini çözeceğim. | Open Subtitles | و , في الحقيقة فقط لأثبت لك أي نوع من الجنيات أنا ... ............ سوف أحررك |
O ipi bileğinden çözeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | هل آذاك هذان الرجلان؟ حسناً، سوف أفك هذا الحبل، سأحله من حول يديك، اتفقنا؟ |
Ama yapacak önemli bir işim var. Bitince, seni çözeceğim. | Open Subtitles | ولكن لديّ عمل مهم لأنجزه وعندما أنتهي ، سوف أفكّ قيدك |
Ben bizzat çözeceğim, açık konuşayım bu şikayetlerin büyük çoğunluğu oldukça küçük. | Open Subtitles | و أنا سأحلها شخصياً ودعوني أخبركم و بعض تلك الشكاوي صغيرة للغاية |
Kendi başıma yapmak zorunda kalsam da bu davayı çözeceğim. | Open Subtitles | حتى اذا كان على فعل هذا بنفسى فسوف احل القضيه |
Kan dolaşımı düzelsin diye ellerinden birini çözeceğim. | Open Subtitles | سأقطع يداَ واحداَ ليتدفق الدم |
Ve bu olayı çözeceğim, çünkü az önce burada bulunan dedektif bir halt beceremez. | Open Subtitles | وسأحل هذه القضية بشكل أساسي، لأن المحقق الذي كان هنا قبلي لا يستطيع حلها |
Sanırım bu sana iyi bir ders oldu, bu yüzden şimdi seni çözeceğim. | Open Subtitles | أظن أنك تعلمت درسك، سأحل وثاقك الآن |
gitmesi için dua edeceğim seni çözeceğim. | Open Subtitles | لكن لو صارت كما أتمنى أن تصير ، سأفك قيدكِ |