"çözeceğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيحل
        
    • ستحل
        
    • سوف يحل
        
    • ستحلين اللغز
        
    • بإمكانك هذا
        
    • يحلّ
        
    O koca kafanın bunu çözeceğini biliyordum. Open Subtitles لطالما علمت أن هذا العقل الكبير سيحل هذه المسألة
    Gerçekten Parise kaçmanın tüm problemlerini çözeceğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles اذن، انت تظنين ان الهرب الى باريس سيحل مشاكلك
    Üç yıldır bunu üzerindeki çalışırken bittiğinde her şeyi çözeceğini düşünüyordum. Open Subtitles ،ثلاث سنوات وأنا أعمل على هذه التقنية .معتقداً أنها ستحل كل شيء
    Yemekten önce ırkçılığı çözeceğini hiç sanmıyorum. Open Subtitles اجل, لا اعتقد انك ستحل العنصرية قبل العشاء.
    Bunun bir çok sorunu çözeceğini düşünmüştün değil mi? Open Subtitles يبدو لي أنك تظن بأن هذا سوف يحل العديد من المشاكل، أليس كذلك؟
    "Sevgili kızım, çözeceğini biliyordum. Open Subtitles "ابنتي العزيزة، عرفت أنك ستحلين اللغز.
    çözeceğini biliyordum. Open Subtitles علمت أنه بإمكانك هذا
    Her zaman insanları kendinden uzaklaştırmanın sorunları çözeceğini sanıyorsun ama asla çözmüyor. Open Subtitles لطالما اعتقدتِ أنّ إبعاد الناس يحلّ مشاكلك، لكنّه لا يحلّها أبداً
    Yeni bir elbisenin her şeyi çözeceğini düşünecek kadar genç değilim artık. Open Subtitles لكنّي كبيرة جداً لأعتقد أنّ ثوب جديد سيحل أي شيء
    Biz piyasanın bu problemi çözeceğini söylüyoruz, ve şirketler zaten yüksek eğitimli ve yüksek maaşlı kadınlara daha fazla ücretli izin verince seviniyoruz. TED نقول أن السوق سيحل هذه المشكلة، وبعد ذلك نبتهج عندما تقوم الشركات بعرض إجازة مدفوعة الأجر أكثر للنساء اللاتي يملكن مستوى تعليمي عالي والأعلى أجرا بيننا.
    Cidden, bunun her şeyi çözeceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles حقاً تعتقد أن هذا سيحل أي شيء ؟
    Bu durumun tüm sorunlarını çözeceğini sanıyor. Open Subtitles . إنها تظن أنه سيحل جميع مشاكلها
    Bunu gerçekten herhangi bir şeyi çözeceğini düşünüyor musunuz? Open Subtitles هل تظني أن هذا سيحل شيء ؟
    Her şeyi çözeceğini düşünmüyorum. Open Subtitles انا لا أظن بأنه سيحل كل شيء
    İnsanlar Sokovia Anlaşmasının her şeyi çözeceğini düşünüyor. Open Subtitles الناس يعتقدون أن اتفاقات سوكوفيا ستحل كل شيء
    Bu yüzden senin geçidin sırlarını çözeceğini biliyordum. Open Subtitles لهذا علمت أنك ستحل ألغاز البوابة
    Daha şimdi bu işi çözeceğini söyledin. Open Subtitles لقد قلت للتو أنك ستحل الأمر
    Bunu çözeceğini söylemiştin. Open Subtitles وقلت أنك ستحل كل شيء
    Bunun nasıl her şeyi çözeceğini düşünemezsin bile. Open Subtitles ليس لديك أي فكرة هذا سوف يحل كل شيء
    "Sevgili kızım, çözeceğini biliyordum. Open Subtitles "ابنتي العزيزة، عرفت أنك ستحلين اللغز.
    çözeceğini biliyordum. Open Subtitles علمت أنه بإمكانك هذا
    Bunun bir şeyi çözeceğini sanmıyorum. Open Subtitles لن يحلّ ذلك كلّ شئ ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more