"çözemezsek" - Translation from Turkish to Arabic

    • نحل
        
    • لم نكتشف
        
    • نحلّ
        
    • نستطع حل
        
    Fakat komaya soktuktan sonra, sorunu çözemezsek bir daha uyanamayacaktır. Open Subtitles لكن بمجرد إفقادنا وعيه إن لم نحل الأمر لن يستيقظ
    Sorunları çözemezsek, oto endüstrisindeki büyüme sürdürülebilir yollarla durdurulacaktır. Bununla ilgili söylenen temel bir strateji prensibi var: TED نمو صناعة السيارات سيكون متعلق بقضايا الإستدامة اذا لم نحل المشاكل هنالك مبدأ بسيط لاستراتيجية يقول :
    Eğer bunu çözemezsek, sen ve ben, çok yakında insanlar ölecekler. Open Subtitles إن لم نحل هذا, أنت وأنا، وقريباً، ستموت الناس.
    İpuçlarını çözemezsek, elimiz kana bulanıyor. Open Subtitles لو لم نكتشف الإشارات فى الوقت الصحيح سنكون مسئولين عن الجريمة
    Bunu çözemezsek, içlerinden biri buz heykeline dönüşmek üzere. Open Subtitles أجل، وواحد منهم على وشك أن يصبح تمثال جليدي إن لم نكتشف السبب
    24 saat içinde çözemezsek canlı dönme şansı yarıya iner. Open Subtitles إذا لم نحلّ الأمر في غضون 24 ساعة، فرصتها في البقاء حيّة هي النصف.
    İstediğimiz konuma yaraşır şekilde bunu çözemezsek değerlerimizi paylaşmak isteyen diğer ülkelere nasıl umut verebiliriz? Open Subtitles إذا لم نستطع حل هذه هذه المسألة بطريقة تستحق المكتب الذي نسعى له فأي أمل سنعطيه للدول التي تطمح أن تشاركنا قيمنا؟
    Eğer, Chupacabra gizemini çözemezsek kasaba turistsiz, hayalet bir yer haline gelecek. Open Subtitles وإذا لم نحل لغز "الشوباكابرا"، سيكون المعلم السياحي الوحيد أتوقع بأنه... سيكون مدينة أشباح فارغة.
    Dinleyin, eğer bunu çözemezsek, Dr. Brennan her şey için bizi suçlayacak ve muhtemelen beni kilisede yakacak. Open Subtitles إسمعوا، إذا لم نحل هذه، فستلومنا الد. (برينان) على كلّ شيء، وربّما تتهمني بإحراق الكنيسة.
    Eğer Balina ve Başkan Grange'in peşinden gidip, bulmacayı da çözemezsek kaybederiz ve Dumpty kazanır. Open Subtitles إن ذهبنا خلف (ويل) والعمدة (غرينج) ولم نحل لغزه...
    CDC'ye göre, geçtiğimiz beş yıl içerisinde Birleşik Devletler'de her gün ortalama 96 kişi silahla vurularak öldürüldü. Eğer öğrencilerime nasıl cevap vereceğimizi çözemezsek içimizden biri bir sonraki olabilir. TED ووفقًا لمراكز مكافحة الأمراض، فإنه خلال الخمس سنوات الأخيرة، يُقتل يوميًا ما يقارب 96شخص بالسلاح في الولايات المتحدة. وإذا لم نكتشف كيف نجيب على سؤال طلابي قريبًا قد يكون أحدنا هو التّالي.
    Buffy'yi bulamazsak, bunun nasıI olduğunu çözemezsek... Open Subtitles لو لم نجد بافي ... أقصد , إذا لم نكتشف كيف حدث ذلك
    Eğer neler olup bittiğini çözemezsek hepsi ölebilir. Open Subtitles قد يموتون كلهم إن لم نكتشف ما يحصل
    Demek istediğim eğer bu cinayeti çözemezsek, hapı yuttun. Open Subtitles المقصد هو... أنّه إذا لم نحلّ هذه الجريمة، فقد قضيَ أمرك
    Eğer bu davayı günümüzde çözemezsek geçmişten gelecek bütün yardıma ihtiyacımız olacak. Open Subtitles إذا لم نستطع حل هذه القضية في الحاضر نحن بحاجة إلى المساعدة الكاملة من الماضي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more