Coroner böyle bir yara izini neyin bırakacağını çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | هناك محقق يحاول معرفة السبب. ما الذي يمكنه ترك كدمة كهذه. |
Bunları devre dışı bırakabilir ama yine de iz bırakır. Nasıl gizleyeceğini çözmeye çalışıyor hala. | Open Subtitles | بوسعه تجاوزه ولكن سيترك ورائه آثر، مازال يحاول معرفة كيفية إخفائها |
Ama hâlâ ne olduğunu çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | هو فقط ما زال يحاول معرفة ما هو. |
Siz ikiniz sorunları çözmeye çalışıyor musunuz? | Open Subtitles | أتحاولان حل الأمور بينكما؟ |
Siz ikiniz sorunları çözmeye çalışıyor musunuz? | Open Subtitles | أتحاولان حل الأمور بينكما؟ |
Sadece duygusal meselelerimi görsel imgelem .yoluyla çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | بالطبع لا,هو فقط يحاول أن يحل مشاكل شعورية من خلال خيالات مرئية |
"Baer fırtına gibi vuruşlarla rakibini çözmeye çalışıyor. " | Open Subtitles | (باير) ينهار تحت الضربات المدوية |
Jax hâlâ nasıl kral olunacağını çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | "جاكس " مازال يحاول معرفة كي هزيمة الملوك |
Fakat kırk yıldır yer çekimi denklemini çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لكنه كان يحاول أن يحل معادلة الجاذبية لـ 40 عام. |
Ölen oğullarının yasını tutarken, bir yandan da cadı karısıyla olan ilişkisini çözmeye çalışıyor, sanırım bu yeterince karışık bir durum. | Open Subtitles | أنظري , أنه يحاول أن يحل مشاكل علاقته بزوجته الساحرة بينما يبكيان فارس الموت الميت الذي كان أبنهما |
"Baer fırtına gibi vuruşlarla rakibini çözmeye çalışıyor. " | Open Subtitles | (باير) ينهار تحت الضربات المدوية |