"çürüyecek" - Translation from Turkish to Arabic

• تتعفن
• يتعفن
• تعفن
• سيتعفن
• ستتعفن

Ve bunu yaptığı zaman onu Costa Luna'ya geri getireceğim, annesiyle daracık, pis bir hücrede çürüyecek.
وعند ذلك سوف ارجعها الى كوستا لونا هناك سوف تتعفن مع امها في زنزانة ترابية صغيره

Sana söz veriyorum, senin mezarında veya dışında, Nasıralı'nın öğretisi cesediyle birlikte çürüyecek.
لديك كلمتي داخل او خارج قبرك تعاليم الناصري سوف تتعفن مع جثته

Organı getiremezse Kaptan Dance çürüyecek.
وبدون ذلك هو الحصاد الكابتن الرقص سوف تتعفن.

Sen benim olana kadar kocan hapiste çürüyecek.
سوف يتعفن زوجك في السجن إلى أن تسلمي نفسكِ لي

Sonra su yüzünden tahtalar çürüyecek ve yepyeni bir çatı gerekecek.
سيسرب في كل أنحاء المنزل ثم يتعفن الخشب من كل هذه المياة ثم سنحتاج سقف جديد

Bayrağın, bağırsaklarında çürüyecek olmasından da rahatsız olabilirsin.
ربما حتى تعتقد أن تعفن أمعائه هو أمر مهين

Fakat çok çalışırsak eğer, soyumuz çürüyecek.
لكن إن أجهدنا أنفسنا سيتعفن جسمنا وتفسد دماءنا

Sırlarım da son nefesine kadar içinde çürüyecek çünkü budala ve nankör ağzını ...kapalı tutacaksın!
وأسراري ستتعفن بداخلكِ ، حتى بعد ممـاتكِ لأنكِ ستُبقين

O onu tür geri kalanı ile Tartarus'a çürüyecek.
وقالت انها سوف تتعفن في الجحيم مع بقية من نوعها لها.

Kendimi iyi de hissetmiyorum ama burada durup tartıştığımız sürece o daha da çürüyecek!
ولكن إذا بقينا هنا أكثر فهي سوف تتعفن

Onu hiperbarik kılıfından çıkartıp duruyorsun çürüyecek.
[يفتح الباب] واصلتم اتخاذ هذا خارج من الضغط العالي الأكمام، انها سوف تتعفن.

Ekinlerimiz çürüyecek ve bitecek.
المحاصيل لدينا سوف تتعفن وتفشل.

Organı getiremezse Kaptan Dance çürüyecek.
بدون محصولها الكابتن الرقص سوف تتعفن.

Cehennemde çürüyecek!
تتعفن فى الجحيم

Yaşlı adamı devirmeye çalıştıkları için... muhtemelen bir yerde hapiste çürüyecek.
على الأرجح يتعفن في زنزانة بمكان ما لمحاولته الإطاحة بالقائد.

Amcan da tıpkı diğerleri gibi hapislerde çürüyecek.
في يتعفن سوف عمكِ كالآخرين السجن

Cesedin tıpkı Jessica'nın cesedi gibi bir çukurda çürüyecek.
وجسدك سوف يتعفن في حفرة ( مثلما سيحدث لـ ( جيسيكا

Amcan hapislerde çürüyecek.
السجن في يتعفن سوف عمك

Cesedim mezarda çürüyecek, ve ailem ölecek ama.
بلدي الجثة هي تعفن ستعمل في الأرض. عائلتي يموت ستعمل.

Burada hayatlarınız çürüyecek.
تعفن هنا لبقية حياتك

İnekler çatlayacak ve buğday tarlalarda çürüyecek.
والأبقار ستنفجر والقمح سيتعفن فى الحقول

Gözlerim çürüyecek gibi hissediyorum.
أشعر أن عيناي ستتعفن