"çığlık attı" - Translation from Turkish to Arabic

    • صرخت
        
    • صرخ
        
    • وصرخت
        
    • صرخة
        
    • كان يصرخ
        
    • صَرختْ
        
    Yemin ederim, her pozisyonda çığlık attı. Open Subtitles أقسم لك، كلما أصبحت قذراً أكثر كلما صرخت أكثر.
    çığlık attı çünkü sırtımdan kan damlıyordu. Open Subtitles صرخت لأنّه كان هنالك دم يتقطر من أسفل ظهري
    Ebe çığlık attı ve çocuğu düşürdü. Anında kanatlarını açtı ve odada uçmaya başladı. Open Subtitles صرخت مولدتـها ألقت بالطفل وعلى الفور ظهرت له أجنحة وبدأ بالطيران حول الغرفة.
    Kollarıyla kendini sürüklemeye çalıştı sonra çığlık attı ve öldü. Open Subtitles جر نفسه عبر الساحة بيداه صرخ علي , ثم مات
    çığlık attı, ama o buna aldırmadı. Open Subtitles عندما ظهرت هى, وهو صرخ لكنها تجاهلت بكاؤه
    Ona seni esir aldığımı söylediğimde ve ne çocukları ne de onun bir daha seni asla göremeyeceklerini söylediğimde küfür etti, çığlık attı, aynaları yumrukladı seni lanetledi ve şeytanı çağırdı. Open Subtitles عندما أخبرتها بأنني أحتجزك ولاهيأو أولادها.. لن يروك مجدداً، ثارت وصرخت وحطمت المرايا
    Bak, O iyi. Sadece üzgün ve çığlık attı. Ama şimdi iyi. Open Subtitles أنظر، أنها بخير، لقد كانت مستاءة و صرخة و لكنها بخير الأن
    Düşene kadar sürekli çığlık attı. Open Subtitles كان يصرخ طوال سقوطه لأسفل.
    Lşık değişti, Janet çığlık attı, birden karşımıza çıktı. Open Subtitles الأشارة تَغيّرَت، (جانيت) صَرختْ وهناك كَانَ هو
    Annem eve dönüp bizi gördüğünde feci bir çığlık attı. Open Subtitles وعندما أتت أمي للمنزل ووجدتنا صرخت قائلة: جريمة
    İnancın küçük vasiyetleri, karanlık gecede çığlık attı, Open Subtitles أنّها وصايا إيمان صغيرة التي صرخت في ليلة مظلمة،
    "Pauline çığlık attı, damadın maskesi düşünce." Open Subtitles صرخت بولين عندما وقع القناع عن العريس...
    - Bir gün çığlık attı. - 4 yılda, çok güzel. Open Subtitles ذات مره صرخت فى خلال 4 سنوات جيد جدا
    Kardeşin çığlık attı ve ben birşey yapamadım. Open Subtitles لقد صرخت ,ولكنى لم أستطع أن أفعل شىء
    Bugün sadece bir kişi, koridorlarda çırılçıplak gezen bir psikopatmışım gibi beni gözetliyordu ve Dr. Bailey bir örümcek yüzünden bebek gibi çığlık attı bu yüzden çatlak bir insana göre bugün kendimi çok iyi hissediyorum. Open Subtitles حسناً, اليوم شخص واحد فقط نظر إليّ وكأنني مجنونة وقد أركض عارية في ممرات المستشفى و د. " بايلي " صرخت كالأطفال
    Takılığ düştü ve acı içinde çığlık attı ben de kendini iyi bir hipnoterapist gibi hissetmesi için gözüm kapalı öylece yattım. Open Subtitles لقد سقط و صرخ ألماً. بينما إستلقيت هناك و أعيني مغلقة، لكي أجعله يشعر بأنه منومُ مغناطيسي جيد.
    Ve biz bıçağın bağırsaklarına girmesini izlerken çığlık attı ve doğruldu. Open Subtitles و كما شاهدنا السكين تدخل احشاءه صرخ و أرتعش
    Bu odanın tek bir kapısı var. Az önce çığlık attı. Open Subtitles هناك مخرج واحد للغرفة، لقد صرخ قبل ثواني
    Çıplaktı, panikledi ve çığlık attı. Open Subtitles ، لقد كانت عارية فاضطربت وصرخت
    Onu öpünce çığlık attı. Open Subtitles لقد قبلتها ، وصرخت
    Mutfakta idrarının üstünde yatarken buldum. Ve kucağıma aldığımda çığlık attı. Open Subtitles وجدتها في المطبخ وسط بولها وعندما حملتها أطلقت صرخة
    Sanki benim varlığımı hissedince, büyük bir çığlık attı. Open Subtitles وعندما شعر بوجودي أصدر صرخة عظيمة
    Kim çığlık attı? Open Subtitles من كان يصرخ ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more