"çıkamaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • يخرج
        
    • يمكنه الخروج
        
    • فلن تخرجي من
        
    • تستطيع الخروج
        
    • أو الخروج
        
    • يُغادر
        
    • من الخروج
        
    • يدخلها
        
    • ليكن ليصل الي
        
    • لايمكنه الخروج
        
    Ancak her gece uçan yüz binlerce yarasının hepsi buradan sağ çıkamaz. Open Subtitles لكن مَع 100,000 خفاش طائر كُلَّ لَيلة , لَيسَ الكُلّ يخرج حيّ.
    Federal Hükümet'in verdiği emir doğrultusunda kimse buradan girip, çıkamaz. Open Subtitles لا أحد يدخل، ولا أحد يخرج بأمرٍ من الحكومة الفيدرالية
    Hayır, kimse içeri girip çıkamaz, bayan. Hotel kilit altında. Üzgünüm. Open Subtitles لا يدخل أو يخرج أحد يا سيدتي الفندق مغلق حاليًا، آسفٌ
    Yakalayamazlar, çünkü bu bataklıktan sağ çıkamaz! Open Subtitles هم لن يمسكوه , هو لن يخرج من ذلك المستنقع حيِّ
    Asansörleri iptal ettiler, merdivenleri kapattılar. Kimse dışarı çıkamaz. Open Subtitles عطلي المصاعد ، خربي سلالم النجاة لا أحد يدخل أو يخرج من هذا الطابق
    Asansörleri iptal ettiler, merdivenleri kapattılar. Kimse dışarı çıkamaz. Open Subtitles عطلي المصاعد ، خربي سلالم النجاة لا أحد يدخل أو يخرج من هذا الطابق
    Kimse giremez, kimse çıkamaz. Destek istediim. Open Subtitles لا احد يدخل لا احد يخرج لقد اتصلت طلبا للدعم.
    Benden ve annenden habersiz, bu eve hiç bir şey girip çıkamaz. Ama ben... Open Subtitles لا شيء يدخل أو يخرج من هذا البيت دون علمنا أنا وأمك
    Ama patlamadan sonra içeride kalan ne varsa, asla dışarı çıkamaz. Open Subtitles حسنا، لكن بمجرد تفعيل هذا أي شيء لا يزال هناك لن يخرج ابدا
    Fikir Basitti, Kimse giremez Kimsede çıkamaz. Open Subtitles الفكرة كانت بسيطة لا أحد يخرج ولا أحد يدخل
    Bir şey tekrar girmeden, aynadan hiçbir şey çıkamaz demek. Open Subtitles اقصد انه لا شيء يخرج من المرآة مالم يستبدل بشيء آخر
    Taranmadan hiçbir şey giremez veya çıkamaz. Open Subtitles لا شيء يدخل او يخرج من هذا المبنى دون تفتيش
    Bütün parkı dün geceden beri kuşattık. Kimse bize görünmeden buraya giremez, ya da buradan çıkamaz. Open Subtitles أغلقنا المتنزه بأكمله من الأمس، لا أحد يخرج أو يدخل دون المرور علينا أولاً
    Baloncuk değil tabii ama sen öyle düşün. Zaman Kapanı'ndan hiçbir şey girip çıkamaz. Open Subtitles إنها ليست فقاعه ولكن فكر بفقاعه لاشيء يدخل أو يخرج من القفل الزمني
    Hiçbir şey girip çıkamaz. Zaten orada olan bir şey dışında. Open Subtitles لاشيء يمكن أن يدخل أو يخرج إلا ماعدا إذا كان في الأرض مسبقا.
    Kimse girip çıkamaz. Open Subtitles لن يخرج أحد من هذا المكان حتـّى نعرف ما حدث
    Ama kimse, suçu kabul etmeden dışarı çıkamaz. Open Subtitles لكن لا أحد يمكنه الخروج دون أن يعترف بأنه مذنب
    Bu hikâyeyi başkasına anlatırsan buradan çıkamaz ve kızını bir daha göremezsin. Open Subtitles وإذا رددتِ تلك القصة على أي شخص آخر ، فلن تخرجي من هنا وأنت لن ترين إبنتك مرة أخرى هل كلامي واضح؟
    Sinek aradığını bulamaz ama artık dışarı da çıkamaz. Open Subtitles وبالطبع الذبابه لم تجد أى شيىء تريده وهى الآن لا تستطيع الخروج
    Birinci sınıf geçiş kartı olmadan kimse şehre girip çıkamaz ve bende bile bu kart yok. Open Subtitles لا احد يستطيع الدخول أو الخروج الإ بإذن للعبور من الدرجة الأولى , ولا أستطيع الحصول عليه لك
    Uyanış başladıktan sonra kimse çıkamaz. Open Subtitles لا يُغادر أى شخص المكان بمُجرد بدء الصحوة
    - Artık kimseyle çıkamaz. Open Subtitles لن تتمكن من الخروج مع أحد بعد ذلك.
    Kimse yanında bir memur olmadan oraya girip çıkamaz. Open Subtitles لا أحد يدخلها ولا يغادرها دون مرافقة أحد موظفينا.
    Eagle's, Cunningham'le asla finallere çıkamaz. Open Subtitles الإتحاد لم ليكن ليصل الي السوبر ب كينام.
    Sana dedim, Banquo toprak altında. Mezarından çıkamaz. Open Subtitles أقول لك لقد دفن بانكو لايمكنه الخروج من قبره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more