"çıkarlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يخرجون
        
    • المصالح
        
    • سيخرجون
        
    • مصالح
        
    • ويخرجون
        
    Bu iş için 6 ay yer ve çıkarlar. Open Subtitles سوف تخفف الى جنحة ويقضون ستة شهور ثم يخرجون
    Bu iş için 6 ay yer ve çıkarlar. Open Subtitles سوف تخفف الى جنحة ويقضون ستة شهور ثم يخرجون
    Ya ağlayarak dışarı çıkarlar ya da prezervatife 31 çekip koyunu becerdiklerini söylerlerdi. Open Subtitles كانوا يخرجون إما يبكون أو يقومون بالاستمناء في الواقي و اخبارهم بأنهم ضاجعوا الخروف
    Bazen karşılıklı çıkarlar sevmediğimiz veya güvenmediğimiz insanlarla bizi işbirliği yapmaya zorlar. Open Subtitles بعض الأحيان المصالح المشتركة تجبرنا على التعامل مع أشخاص لانحبهم ولانثق بهم.
    Bazen karşılıklı çıkarlar sevmediğimiz veya güvenmediğimiz insanlarla bizi işbirliği yapmaya zorlar. Open Subtitles بعض الأحيان المصالح المشتركة تجبرنا على التعامل مع أشخاص لانحبهم ولانثق بهم.
    İçeride kilitliler. Eninde sonunda çıkarlar ama. Gitsek iyi olacak. Open Subtitles إنهم محتجزون ، إنهم سيخرجون في النهاية ، مع ذلك ، يجب أن نذهب
    Bence Ajan Vaughn karına, görüşmek için gönderildiğiniz adamın kimliğini bildiğini ve bazı çıkarlar için ikinizin de bu görevden alınması gerektiğini söylemelisin. Open Subtitles أعتقد أنك يجب أن تخبرها أنك تعلم هوية القاتل من الرجل الذي ستقابله وحدث بعد ذلك تضارب مصالح بينكم
    Onlar içeri çocuk olarak girip, erkek olarak çıkarlar timsah adam büyük sürüngenlere emretme gücüdür. Open Subtitles انهم يدخلون كشبان و لكنهم يخرجون رجالاً الرجال التماسيح مزود بالقوة لينادي التماسيح
    Sonra tekrardan aklın ve mantığın ışığına çıkarlar ve her şey geçer. Open Subtitles ثم يخرجون إلى الواقع من جديد,فيجف مباشرة
    İşte insanlar birbirlerini tanımak için çıkarlar zaten. Open Subtitles أنا متأكدة أن هذا سبب ان الناس يخرجون في مواعيد غراميه
    16 yaşlarına geldikleri zaman dışarı çıkarlar, ya insan olarak çıkarlar ya da orospu olarak çıkarlar.. Open Subtitles ثم عندما يصلوا لسن الـ16 يخرجون ويصبحوا اشخاص او يصبحون عاهرات
    Lanet kan emiciler yalnızca gece ortaya çıkarlar ve yalnızca gümüş kazıkla öldürülebilirler. Open Subtitles مصاصي دماء أشرار لا يخرجون إلا ليلاً ولا يُقتلون إلا بوتد فضي
    Yedi yılda bir topraktan çıkarlar. Open Subtitles إنهم يخرجون من تحت الارض كل سبع سنوات
    Anonim öldürücü silahlar, her tür çakışan çıkarlar için kolay yol olarak ölümcül eylem yapabilirler. TED الأسلحة الفتاكة المجهولة يمكن أن تجعل العمل مميت وخيار سهل لكل من المصالح المتنافسة.
    Modern temsili demokrasiler birçok ülkede güçlü çıkarlar tarafından boğulmuş durumdalar. TED الديمقراطيات التمثيلية الحديثة تُخنق فى العديد من الدول بسبب المصالح ذات النفوذ.
    Uzun zamandır elinizde bulunan dijital kasetin şiddetle tehdit ettiği çıkarlar. Open Subtitles المصالح التي من شأنها أن تكون مهددة من قبل الشريط الذي لم يعد في حيازتك.
    Kişisel çıkarlar değişmez ama yaptırımlar sürekli değişir. Open Subtitles المصالح الشخصية ثابتة لكن متطلباتها تتغير يومياً
    İçeri girer, odayı tarar, sonra tekrar dışarı çıkarlar. Open Subtitles سيدخلون ويمشطون الغرفة، ثم سيخرجون إلى هنا.
    İçeri girer, odayı tarar, sonra tekrar dışarı çıkarlar. Open Subtitles سيدخلون ويمشطون الغرفة، ثم سيخرجون إلى هنا.
    Gitsen iyi olur. Birazdan dışarı çıkarlar. Open Subtitles من الأفضل ان تذهب سيخرجون فى اى لحظة
    Bu karalamaları yapmak için nedenleri olan güçlü çıkarlar var. Open Subtitles لقد كان هُناك مصالح قويّة، والتى لديها بواعِث لتعزيز تِلك الإساءات.
    Birlokantadaki garsonlar gibi dostlar hayatınıza girer ve sonra çıkarlar. Open Subtitles أصدقاء يدخلون ويخرجون من حياتك مثل مساعدي النادل في المطعم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more