Mevzu yalnızca menfaatler. çıkarlarımız ortak. | Open Subtitles | لا توجد هنا غير الفوائد، لدينا مصالح متّفقٌ عليها |
Aklında çıkarlarımız olduğu kesin. | Open Subtitles | انه بالتأكيد يبدو أن لديه مصالح أفضل في الاعتبار |
Hayır. Saçmalıklar ortaya çıkar. Ayrıca ortak çıkarlarımız var. | Open Subtitles | لا، بل ينساب منه الهراء كما أن بيننا مصالح مشتركة. |
Kendi tarihinizden bildiğin üzere ortak çıkarlarımız bir gün denk düşebilir. | Open Subtitles | وكما تعرف من تاريخكم إن يوماً ما سيأتي حيث تتوافق مصالحنا |
Yapmamız gereken hükümetimizin bizim çıkarlarımız korumak için var olduğu fikrini yeniden kazanmaktır. Ülkemizin doğuşunu sağlayan fakat artık kaybettiğimiz birlik olam duygumuzu yeniden kazanmaktır. | TED | وهذا ما يتوجب علينا القيام به ان نستعيد فكرة ان حكومتنا تعمل لاجل مصالحنا وان نستعيد فكرة الوحدة والحس الوطني العام والذي فقد منذ مدة |
Bir keresinde ortak çıkarlarımız olmuştu. | Open Subtitles | كان لدينا مصالح مشتركة في وقت ما |
Sizin ve benim ortak çıkarlarımız var. | Open Subtitles | أنت وأنا لدينا مصالح مشتركة |
- Karşılıklı çıkarlarımız var. | Open Subtitles | نحن لدينا مصالح مشتركة |
çıkarlarımız benzer. Sen hırsızı yakalamak istiyorsun. | Open Subtitles | لدينا مصالح مشتركة |
Ortak çıkarlarımız var. | Open Subtitles | لدينا مصالح مشتركة |
Ortak çıkarlarımız var. | Open Subtitles | لدينا مصالح مشتركة. |
Sana yardım edebilirim John. Ortak çıkarlarımız var. | Open Subtitles | بوسعي مساعدتك يا (جون) بيننا مصالح مشتركة... |
Öyleyse beyler, görebileceğiniz gibi sanırım çıkarlarımız çakışıyor, en azından şu an için gelişme ve uygarlık ile de çakışıyor. | Open Subtitles | اعتقد ان مصالحنا تلتقي على الاقل في هذه الفترة وانها تتزامن مع التقدم, والحضارة |
Banyon bekleyebilir, çıkarlarımız bekleyemez. | Open Subtitles | يمكن الحمام الخاص بك الانتظار ، يمكن مصالحنا لا. |
Uzun çalışmalar dolayısıyla karşılıklı çıkarlarımız var, güvenebiliriz. | Open Subtitles | طالما اننا كل نعمل على مصالحنا المشتركة أعتقد هذا |
Ama onların çıkarlarıyla bizim çıkarlarımız bu konuda uyuşmuyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | لكن مصالحهم لا تصتف مع مصالحنا في هذه القضية |
çıkarlarımız kesiştiğinden dolayı, buraya kendimi korumaya, yardımınızı almaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هُنا لحماية نفسي لأحصل على مساعدتكم لإن مصالحنا مُشتركة |
Yine de, görünüyor ki çıkarlarımız kısa süreli olarak çakıştılar. | Open Subtitles | ومع ذلك، فإنه لا يبدو أن مصالحنا والانحياز للحظات. |