Hey bebek, gerçek bir erkekle çıkmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين الخروج مع رجـل بمعـنى الكلـمة؟ |
Benimle çıkmak ister misin? Yemeği ben ısmarlarım. Traş oldum bak. | Open Subtitles | هل تريدين الخروج معي سأدعوك للعشاء ، لقد حلقتُ |
Arabam dışarıda. çıkmak ister misin? | Open Subtitles | لدي سيارة في الخارج هل تريد الخروج من هنا ؟ |
Bir enkazla çıkmak ister misin, yoksa güzel görünmemi mi tercih edersin? | Open Subtitles | هل تريد الذهاب خارجا مع قبيحة أو تريد مني أن أتزين؟ |
Andrea, benimle ve ailemle birlikte, arabada babamın "Rhinestone Cowboy" şarkısını söylemesiyle 200 mil gidilecek olsak bile, tatile çıkmak ister misin? | Open Subtitles | اندريا, هل تريدين الذهاب معي و مع والدي في إجازة مع انها مئتين ميل في السيارة مع ابي وهو يغني "رانستون كابوي"؟ |
Bu gece sahneye çıkmak ister misin? | Open Subtitles | تريد أن تذهب على خشبة المسرح هذه الليلة؟ |
Biriyle çıkmak ister. Güzel şeyler giymek ister. | Open Subtitles | هو يريد الخروج في موعد يريد الحصول على ملابس الجميلة |
Savannah, bir ara benimle çıkmak ister misin? | Open Subtitles | سافانا,انتي .. امم هل تريدين الخروج معي بعض الوقت؟ |
Dinle, şey... Bir ara dışarı çıkmak ister miydin diye soracaktım. | Open Subtitles | اسمعي، كنت اتسأل اذا كنتِ تريدين الخروج يوما ما |
- Brandy şeyi ister mi diye merak ediyordum yani sen, Brandy bir randevuya çıkmak ister misin diye. | Open Subtitles | اقصد إذا كنت براندي تريدين الخروج في موعد |
Bu odadan ceset torbasında çıkmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريد الخروج من هذه الغرفة في كيس الجثث؟ |
Buradan çıkıp sonra randevuya çıkmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريد الخروج من هنا ثم الذهاب على موعد؟ |
Yeni Gine açıklarındayız. Kıyıya çıkmak ister misiniz? | Open Subtitles | "نحن خارج ساحل "غينيا هل تريد الذهاب إلى الشاطىء ؟ |
Tamam, bir bakalım yürüyüşe çıkmak ister misin? | Open Subtitles | حسناً لنرى هل تريد الذهاب للتمشي؟ |
- Yukarı çıkmak ister misin? | Open Subtitles | إذن، هل تريدين الذهاب الى الطابق العلوي؟ |
Yeni bir saha görevine çıkmak ister misin? | Open Subtitles | نريد أن نعرف أن كنتِ تريدين الذهاب في نزهة أخرى ؟ |
Sadece ikimiz varız, yukarı çıkmak ister misin? | Open Subtitles | لو كان مجرد اثنين منا، هل تريد أن تذهب الطابق العلوي؟ |
Biriyle çıkmak ister. Güzel şeyler giymek ister. | Open Subtitles | هو يريد الخروج في موعد يريد الحصول على ملابس الجميلة |
Dinleyin, merak ediyordum da bir ara dışarı çıkmak ister misiniz, belki bir yemeğe. | Open Subtitles | أصغِ، كنت أتسائل ما إذا كنتِ تودين الخروج في وقت ما، من أجل العشاء ربما |
Bir ara yemeğe çıkmak ister misin? | Open Subtitles | ربما تودين الذهاب معي للغداء ؟ |
-"Yukarı çıkmak ister misin" dedim. | Open Subtitles | -سألت "هل تريد الصعود إلى فوق؟ " |
AnnaBeth, yarın akşam benimle yemeğe çıkmak ister misin? | Open Subtitles | أنابيث هل ترغبين بالذهاب معى للعشاء غداً مساء ؟ |
Kim Elastigirl kılığında alışverişe çıkmak ister ki? | Open Subtitles | من يريد الذهاب والتسوق بهذا الزي اتفهمين قصدي ؟ |
- Bu gece çıkmak ister misin? | Open Subtitles | هَلْ تُريدُى الخُرُوج اللّيلة؟ |
Ee, yukarı çıkmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين الصعود لفوق ؟ |
Bu şekilde bir sahneye çıkmak ister miydin? | Open Subtitles | يبدو شيئاً رائعاً أترغبين في الصعود على خشبة المسرح بواسطة عكّازين |