"çıktığımızı" - Translation from Turkish to Arabic

    • نتواعد
        
    • خرجنا
        
    • خروجنا
        
    Oh, sen rahip olmadan önce bizim çıktığımızı söyledin mi? Open Subtitles أوه هل أخبرته أننا كتا نتواعد قبل أن تصبح قسيساً؟
    Çünkü çıktığımızı bilmiyorlar. Sence yemeği mutfakta mı yemeliyiz? Open Subtitles لأنهما لا يعرفان أننا نتواعد أتظن علينا تناول الطعام في المطبخ؟
    Eğer herkes çıktığımızı bilirse, benden ayrıIdığını da bilir, ki ayrılacak. Open Subtitles إذا عرف الجميع بأننا نتواعد . هم سيعرفون عندما ينفصل عنى ؟ أى هذا ما سيفعله
    Cipsleri yiyorum ki annem dışarı çıktığımızı anlamasın. Open Subtitles يجب علينا أكل الشيبس وإلا أمي ستعلم بأننا خرجنا للخارج
    Masama fotoğrafını koyabileceğim birine ihtiyacım var çünkü... ofisimdeki herkes senatör ile benim çıktığımızı sanıyor. Open Subtitles اريد شخص حتى أضع صورته على مكتبي لأن الجميع في مكتبي يظنون أني و النائب نتواعد
    Tek yapman gereken yanımda durup anneme çıktığımızı söylememe izin vermen. Open Subtitles كل ما عليكِ فعله أن تأتي معي إلى الجناح لدقيقتين وتدعي أمي تظن بأننا نتواعد
    -Eninde sonunda insanlar çıktığımızı anlayacak. Open Subtitles حسناً، عاجلاً أم آجلاً سيعرف الناس بإننا نتواعد
    Bilirsin, yeteri kadar uzun süredir çıktığımızı düşünürsen ve yani öyle çıkmak değil... Open Subtitles عندما تظنين إننا نتواعد كفاية لا اقصد المواعدة
    Ben söylemek istedim ama baban eğer bizim çıktığımızı bilirsen beni yiyecek tedarikçisi olarak tutmayacağını düşündü. Open Subtitles أردت إخبارك لكن والدك ظنك لن توظفيني كمتعهدة أطعمة لو عرفتي أننا نتواعد
    Bir haftadır çıktığımızı ama henüz sevişmediğimizi fark ettin mi? Open Subtitles أتدرك أننا نتواعد منذ أسبوع، لكننا لم نتضاجع بعد؟
    Biliyor musun, çıktığımızı kimsenin umursamadığına inanamıyorum. Open Subtitles حسناً. أتعلم، لا أستطيع أن أصدّق بأن لا أحد إهتمّ أنّنا نتواعد.
    Yanıma gelen ve çıktığımızı sanan adam var ya. Open Subtitles ذلك الرجل الذي جاء الى هنا و يظن اننا نتواعد
    Haftalar önce beraber olduk. Şimdi çıktığımızı sanıyor. Olamaz. Open Subtitles نمنا معاً, مثل, أسابيع مضت, والأن يعتقد أننا نتواعد. هل تريدين أى نبيذ؟
    Bu heriflere bizim çıktığımızı söylemem gerekirdi. Open Subtitles وتعيّن أن أخبر هذين الرجلين أنّنا كنّا نتواعد.
    Baban çıktığımızı düşünecekse aynı odada kalmamız gerekir. Open Subtitles يجب ان ننام في غرفة واحدة ان كان والدك يظن اننا نتواعد
    O zaman çıktığımızı varsayıp şimdi ayrılalım. Open Subtitles .... إذاً لنفترض أننا نتواعد و إنفصلنا الان
    Eğer baban çıktığımızı öğrenirse... Open Subtitles إذا علم والدك بأننا نتواعد كلا..
    Bilgisayar hiper uzaydan gezegenin öbür tarafında çıktığımızı doğruluyor. Open Subtitles الحاسوب يؤكد أننا خرجنا من الفضاء الفوقي على الجهة الأخرى من الكوكب
    En son ne zaman birlikte çıktığımızı hatırlamıyorum bile. Open Subtitles لا أذكر متى كانت آخر مرة خرجنا فيها معاً.
    Gidelim! Ama hırsızlar sakın evden çıktığımızı anlamasın! Open Subtitles لنذهب ، الأفضل أن لا ندع اللصوص تعلم أننا خرجنا
    Silah işinden çıktığımızı herkese söyledim. Open Subtitles أبلغ الجميع خروجنا من الأسلحة ومخططاتنا القادمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more