"çıktıklarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • يخرجون
        
    • القبلات
        
    • خرجوا
        
    • يغادران
        
    Mahkûmların buradan kaçtığını gözlerimle gördüm ama çıktıklarını görmedim. Open Subtitles لقد رأيت مساجين يدخلونها ولكني لم أرهم يخرجون منها
    Kontrol etmeye gittiğimde arka taraftan çıktıklarını gördüm. Bir adam. Open Subtitles ذهبت لأطمئن عليهم فرأيتهم يخرجون من الخلف
    çıktıklarını ve seks yaptıklarını duydum. Open Subtitles سمعت أنهما تبادلا القبلات و مارسا الجنس
    Olabilir ama ben çıktıklarını ve seks yaptıklarını duydum. Open Subtitles سمعت أنهما تبادلا القبلات و مارسا الجنس
    Hangi lağımdan çıktıklarını bilmiyorum fakat Fransız'a benzemiyorlar. Open Subtitles لا أعرف من أي بلاعة خرجوا و لكنهم لا يبدون فرنسيي الأصل
    İçeri nasıl girdiklerini ve çıktıklarını tespit edemedik. Open Subtitles ولا نستطيع تحديد كيف دخلوا المبنى وكيف خرجوا
    Kafeden çıktıklarını görünce ben de çıktım, istemsiz olarak takip edip aynı otobüse bindim. Open Subtitles فعندما رأيتهما يغادران المقهى غادرتُ أنا ايضا وتبعتهما تلقائيا وركبتُ في نفس الحافلة
    Onlar bu daireyi seviyorlar çünkü gizli bir girişi var, böylece girip çıktıklarını görmezsiniz. Open Subtitles إنها تروق لهم لأن فيها طريقًا سريًا ولا يراهم أحد وهم يدخلون أو يخرجون
    Bu şeytanların yerden çıktıklarını iki gözüm önümü aksın ki gördüm. Open Subtitles رأيت المتعفنين يخرجون من الأرض . بأم عيني
    Rusların içeri girip çıktıklarını görürsek onları Masonik tapınak da görmemize gerek kalmaz. Open Subtitles نحن لسنا بحاجة لنرى الروس داخل المعبد الماسوني إن رأيناهم يدخلون و يخرجون منه
    Girdiklerini görmüşler. Kimse çıktıklarını görmemiş. Open Subtitles الجميع رأوهم و هم يدخلون لم يراهم أحد و هم يخرجون
    Kurt adamların gece çıktıklarını, dolunayda gözüktüklerini sanırdım. Open Subtitles ظننت أن المستذئبون لا يخرجون إلا في الليل وقت إكتمال القمر فقط
    Sonunda nasıl çıktıklarını bilmiyorum. Open Subtitles و بالنهاية, لا أعرف كيف هم يخرجون
    çıktıklarını ve seks yaptıklarını duydum. Open Subtitles سمعت أنهما تبادلا القبلات و مارسا الجنس
    Olabilir ama ben çıktıklarını ve seks yaptıklarını duydum. Open Subtitles سمعت أنهما تبادلا القبلات و مارسا الجنس
    Ben sadece çıktıklarını biliyorum, hepsi bu. Open Subtitles سمعت بأمر القبلات فحسب
    Bakın, dışarı çıktıklarını, hastalandıklarını, geri döndüklerini hastalanıp, dönüşüm geçirdiklerini biliyoruz. Open Subtitles نحن نعرف إنهم خرجوا إنهم أصابوا بالمرض وتغيروا
    Dışarıya nasıl çıktıklarını merak ediyorum. Open Subtitles هو من داخل. يجعلك تتسائل كم خرجوا.
    Seninle çıktıklarını umuyordum. Open Subtitles كنتُ آمل بأن يكونوا قد خرجوا معك
    Birlikte çıktıklarını görmek çok hoş. Open Subtitles - عمل طيب لقد كان شيئاً مشوقاً أن تراهم يغادران معاً
    Birlikte çıktıklarını gösteren bir görüntü var mı? Open Subtitles هل هناك أي صورة لهما وهما يغادران معًا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more