"çağdan" - Translation from Turkish to Arabic

    • العصور
        
    • من عصر
        
    • ازمنة اخرى
        
    Sanırım orta çağdan kalma. Open Subtitles إنها من العصور الوسطى أو شىءٌ ما من هذا القبيل
    Bu kanal o çağdan kalma gibi görünüyor. Open Subtitles أن هذا المركب يبدو وكأنه من العصور القديمة
    Orta çağdan kalma doğaüstü bir saçmalık üzerine tanıklık etmemden korkuyorlar. Open Subtitles بشهادة كلها خزعبلات من العصور الوسطى
    Orta çağdan kalmış gibi görünüyordu. Open Subtitles كانت تبدو حقاً من العصور الوسطى
    - Şube müdürü departmanınızı karanlık çağdan, 21. yüzyıla taşımaya kararlı. Open Subtitles المفوّضية تريد... نقل هذه الدائرة من عصر الظلام إلى القرن الـ21
    ...oymalı girişler, sıra sıra kapılar, galeriler... başka bir çağdan kalma süslemelerle bezenmiş... metruk salonlara götüren birbirine dik koridorlar... sessiz odalar; Open Subtitles ... البواباتذواتالزخارفالمنحوتة، المعارض الفنية الممرات العريضة المؤدية نحو الصالون المهجور المزينة بأكسسوارات من ازمنة اخرى
    Orta çağdan kalmış gibi görünüyordu. Open Subtitles كانت تبدو حقاً من العصور الوسطى
    "Öte yandan duvarlar ise orta çağdan bu yana pek değişim geçirmediler." Open Subtitles "الجدران, في الناحية الآخرى لم تتغير كثيراً منذ العصور الوسطى"
    Jimson otu fenadır. Orta çağdan beri insan öldürmek için kullanılır. Open Subtitles إن "الداتورا الصفراوية" صنف بشع، إذ يُقتل بها البشر منذ العصور الوسطى.
    Çünkü bu oda aslen orta çağdan kalma. Open Subtitles لأن هذه الغرفة من العصور الوسطى
    - Burada her çağdan gemi var. Open Subtitles توجد سفن هنا . من جميع العصور
    Jezequieller burada karanlık çağdan beri yaşıyormuş. Open Subtitles لقد عاش آل (جيزيكيل) هنا منذ العصور المظلمة
    Mo, kendisinin de orta çağdan geldiğini söylüyor. Open Subtitles مو) يقول أنه) من العصور الوسطى
    "Antik çağdan bu yana" Open Subtitles *منذ العصور السحيقة*
    O emir saçmadır. Bambaşka bir çağdan kalmış. Open Subtitles .هذه غير معقولة ،هي آتية من عصر مختلف تماما
    Parmaklar kilit vurma, gözler seni görme derdindeydi... ama başka bir çağdan kalma bu duvarlara baktırılmaktaydı... lambri, kesme cam aynalar... eski moda tablolar... ustuka, trompe l'oeil sütun başları... sahte kapılar, sahte sütunlar... sahte perspektifler. Open Subtitles اتلك الاصابع قد قلمت, وتلك العيون كتب عليها ان تراك لكنها اجبرت على التحديق في تلك الجدران الآتية من ازمنة اخرى الواح الزينة ، مرايا الزجاج المحفور ...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more