Çabuk ve iyi yapacak. Gerçek profesyonel. | Open Subtitles | قوموا بذلك بسرعة و بشكل جيد نحن نبحث عن محترفين |
Adamlarimiz bu isi Çabuk ve etkili bir sekilde halleder. | Open Subtitles | هؤلاء المحترفون سيتعاملون مع الأمر بسرعة و إحترافية |
Eğer darbenin başarılı olmasını istiyorsanız, bu Çabuk ve mümkün olduğunca kansız olmalı. | Open Subtitles | إن أردتم أن ينجح الإنقلاب عليه أن يكون سريع و بدون إراقة للدماء بقدر الإمكان |
Çabuk ve acısız olaacak ve sorun temelli olarak ortadan kalkacak. | Open Subtitles | ولكنكَ لن تشعر به سريع وغير مؤلم... وسيتمّ القضاء على المشكلة... |
Çabuk ve acısız olacak. | Open Subtitles | سيكون سريعاً و بدون ألم |
Bu kadar bencil olmasaydın kız arkadaşının ölümü Çabuk ve acısız olurdu. | Open Subtitles | لم لم تكن أنانياً لكان موت صديقتك موتاً سريعاً وبدون ألم |
Merak etmeyin çocuklar. Çabuk ve acısız olacak. | Open Subtitles | لا تقلقوا يا شباب, سأنهي الأمر بسرعة و بدون ألم |
İkiniz arasındaki ilişki göz önüne alındığında, senin bu problemi Çabuk ve ketum bir şekilde çözemeyeceğin anlaşılıyor. | Open Subtitles | و نظراً لعلاقتك به فأنت في افضل وضع لاتمام المهمة بسرعة و بسرية تامة |
Eğer ölüm buysa, çok Çabuk ve nazikçe gelmişti. | Open Subtitles | ان كانوا جميعا ميتون بهذه الطريقة فلابد أن الموت جاءهم بسرعة و سكينة |
Bu gerçekten acıyı Çabuk ve kolay şekilde alıp götürür. Pes ettiğini kimsenin bilmesi de gerekmez. Bunu yaparım. | Open Subtitles | و هذا سيزيل المعاناة بسرعة و لن يعلم أحد حتّى، أنّك استسلمت، يمكنني فعل ذلك |
Güney bahçesindeki güllerin neden o kadar Çabuk ve gür çıktıklarını hiç merak etmedin mi? | Open Subtitles | ألم تتسائل يوماً عن سبب نمو شجرة الورود في الحديقة الجنوبية بسرعة و بامتلاء؟ |
Çabuk ve düzgün vur. O zaman yiyebiliriz. | Open Subtitles | أضرب بسرعة و قوة بعدها يمكننا أن نأكل |
Oldukça Çabuk ve muhakkak davranmalıydım yoksa şu anda ölmüş veya suçlu durumuna düşerdin. | Open Subtitles | لو انني لم اتصرف بشكل سريع و حاسم لكنت ميتا او تم تلفيق تهمة لك |
Mümkün olduğunca Çabuk ve acısız şekilde bitireceğim. | Open Subtitles | سأكون سريع و غير مؤلم قدر الامكان |
Sadece Çabuk ve sessiz bir evlilik feshi. | Open Subtitles | مجرد فسخ سريع و هاديء للزواج |
Bencilce davranmasaydın, kız arakadaşının ölümü daha Çabuk ve acısız olucaktı, şimdi beni çok kızdırdın. | Open Subtitles | ألم تكن أنانيا جدا, موت صديقتك كان سريع وغير مؤلم . لكن الآن, أنت حقا أزعجتني . |
Çabuk ve acısız bir prosedürdür, ve en insani olanıdır, ama her zaman satın alınamaz. | Open Subtitles | وهو إجراء سريع وغير مؤلم للحيوانات، وإلى حد بعيد الأكثر إنسانية، ولكنه ليس الحل الافضل دائما . |
Daha Çabuk ve acısız olsun isterim. | Open Subtitles | هو كان يمكن أن يكون سريع وغير مؤلم |
Çabuk ve kesin hamleler yapacaksın. | Open Subtitles | يجب أن تكون سريعاً و دقيقاً |
Mümkün olduğu kadar Çabuk ve acısız yapacaksın. | Open Subtitles | عدني بأن هذا سيكون سريعاً وبدون أي ألم قدر الأمكان ! |
4 ay önce, yarım milyon dolar, silahlı soygunla çalındı. Çabuk ve sert bir işti. | Open Subtitles | قبل 4 أشهر تمت سرقة 500 ألف دولار ولاذو بالفرار |
Çabuk ve sessizce yapmanızı istiyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | أريدك أن تعمل ذلك بسرعة وأريدك أن تعمل بهدوء , حسناً |