"çabuk ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • بسرعة و
        
    • سريع و
        
    • سريع وغير
        
    • سريعاً و
        
    • سريعاً وبدون
        
    • ولاذو بالفرار
        
    • تعمل ذلك بسرعة وأريدك
        
    Çabuk ve iyi yapacak. Gerçek profesyonel. Open Subtitles قوموا بذلك بسرعة و بشكل جيد نحن نبحث عن محترفين
    Adamlarimiz bu isi Çabuk ve etkili bir sekilde halleder. Open Subtitles هؤلاء المحترفون سيتعاملون مع الأمر بسرعة و إحترافية
    Eğer darbenin başarılı olmasını istiyorsanız, bu Çabuk ve mümkün olduğunca kansız olmalı. Open Subtitles إن أردتم أن ينجح الإنقلاب عليه أن يكون سريع و بدون إراقة للدماء بقدر الإمكان
    Çabuk ve acısız olaacak ve sorun temelli olarak ortadan kalkacak. Open Subtitles ولكنكَ لن تشعر به سريع وغير مؤلم... وسيتمّ القضاء على المشكلة...
    Çabuk ve acısız olacak. Open Subtitles سيكون سريعاً و بدون ألم
    Bu kadar bencil olmasaydın kız arkadaşının ölümü Çabuk ve acısız olurdu. Open Subtitles لم لم تكن أنانياً لكان موت صديقتك موتاً سريعاً وبدون ألم
    Merak etmeyin çocuklar. Çabuk ve acısız olacak. Open Subtitles لا تقلقوا يا شباب, سأنهي الأمر بسرعة و بدون ألم
    İkiniz arasındaki ilişki göz önüne alındığında, senin bu problemi Çabuk ve ketum bir şekilde çözemeyeceğin anlaşılıyor. Open Subtitles و نظراً لعلاقتك به فأنت في افضل وضع لاتمام المهمة بسرعة و بسرية تامة
    Eğer ölüm buysa, çok Çabuk ve nazikçe gelmişti. Open Subtitles ان كانوا جميعا ميتون بهذه الطريقة فلابد أن الموت جاءهم بسرعة و سكينة
    Bu gerçekten acıyı Çabuk ve kolay şekilde alıp götürür. Pes ettiğini kimsenin bilmesi de gerekmez. Bunu yaparım. Open Subtitles و هذا سيزيل المعاناة بسرعة و لن يعلم أحد حتّى، أنّك استسلمت، يمكنني فعل ذلك
    Güney bahçesindeki güllerin neden o kadar Çabuk ve gür çıktıklarını hiç merak etmedin mi? Open Subtitles ألم تتسائل يوماً عن سبب نمو شجرة الورود في الحديقة الجنوبية بسرعة و بامتلاء؟
    Çabuk ve düzgün vur. O zaman yiyebiliriz. Open Subtitles أضرب بسرعة و قوة بعدها يمكننا أن نأكل
    Oldukça Çabuk ve muhakkak davranmalıydım yoksa şu anda ölmüş veya suçlu durumuna düşerdin. Open Subtitles لو انني لم اتصرف بشكل سريع و حاسم لكنت ميتا او تم تلفيق تهمة لك
    Mümkün olduğunca Çabuk ve acısız şekilde bitireceğim. Open Subtitles سأكون سريع و غير مؤلم قدر الامكان
    Sadece Çabuk ve sessiz bir evlilik feshi. Open Subtitles مجرد فسخ سريع و هاديء للزواج
    Bencilce davranmasaydın, kız arakadaşının ölümü daha Çabuk ve acısız olucaktı, şimdi beni çok kızdırdın. Open Subtitles ألم تكن أنانيا جدا, موت صديقتك كان سريع وغير مؤلم . لكن الآن, أنت حقا أزعجتني .
    Çabuk ve acısız bir prosedürdür, ve en insani olanıdır, ama her zaman satın alınamaz. Open Subtitles وهو إجراء سريع وغير مؤلم للحيوانات، وإلى حد بعيد الأكثر إنسانية، ولكنه ليس الحل الافضل دائما .
    Daha Çabuk ve acısız olsun isterim. Open Subtitles هو كان يمكن أن يكون سريع وغير مؤلم
    Çabuk ve kesin hamleler yapacaksın. Open Subtitles يجب أن تكون سريعاً و دقيقاً
    Mümkün olduğu kadar Çabuk ve acısız yapacaksın. Open Subtitles عدني بأن هذا سيكون سريعاً وبدون أي ألم قدر الأمكان !
    4 ay önce, yarım milyon dolar, silahlı soygunla çalındı. Çabuk ve sert bir işti. Open Subtitles قبل 4 أشهر تمت سرقة 500 ألف دولار ولاذو بالفرار
    Çabuk ve sessizce yapmanızı istiyorum. Tamam mı? Open Subtitles أريدك أن تعمل ذلك بسرعة وأريدك أن تعمل بهدوء , حسناً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more