Kendini çok mühim sanma aşkım. O çakmağı çok severdim. | Open Subtitles | لا تمدحي نفسك يا حبي اللعنة أنا مولع بتلك الولاعة |
Eğer çakmağı kameranın önünde düşürdüyse, bu tutuklama için yeterli olur. | Open Subtitles | لو فقد الولاعة على الشاشة فهذا كافي لأعتقاله |
Bu, çakmağı adaya bırakacağını gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الكذبة بخصوص القداحة تعني أنه سيضعها في الجزيرة |
Başkan yardımcısının çakmağı. Sende kalsın. | Open Subtitles | إنها قداحة نائب رئيس الجمهورية إحتفظ بها |
Oraya gitti, çakmağı hazırdı, her yeri yakıp kül etmeye çalıştı. | Open Subtitles | دخلت الى هناك وفي يدها ولاعة وحاولت اشعال الحريق في المكان ولاعة ؟ |
Henry tatlım çakmağı bana ver. | Open Subtitles | حبيبي هنري, ناولني الولاعة أستطيع أن أضيء الشموع يا أمي |
Sigara içmeyi özlediğin için o çakmağı taşımıyorsun herhalde. | Open Subtitles | تحملين هذه الولاعة في حين أنكِ لا تدخنين. |
çakmağı düşürürse bu yer alevler içinde kalır. | Open Subtitles | ان أسقط تلك الولاعة فهذا المكان بأكمله سيشتعل |
çakmağı bırakmanı ve bana doğru yavaşça gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ منكَ أن تضع الولاعة على الارض و تتقدم ببطئ بأتجاهي |
O yüzden bu çakmağı almanızı istiyorum. | Open Subtitles | لهذا فأنا أريدك أنت تحتفظ بهذه الولاعة |
Belki çakmağı oğullarından birine bırakmıştır. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا تَركَ القداحة إلى إحدى إبنِه. |
çakmağı dolurmak gerekir, ama çakmaktaşı ve çelik her zaman işe yarar. | Open Subtitles | الولاعات بحاجة إلى أعادة تعبئة بينما بالأمكان دائماً الأعتماد على القداحة و الحديد |
Clouseau çakmağı tamir etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كلوزو كان يحاول لتثبيت القداحة. |
Ayakkabıyı, bileziği... ipek eşarbı... çakmağı, yemek kitabı ve yüzüğü aldığını kabul ediyor. | Open Subtitles | و قد إعترفت بأخذ الحذاء و السوارة .. الوشاح الحريري .. ...قداحة السجائر و كتاب فن الطبخ .. |
Evet bu babamın çakmağı ne olmuş? | Open Subtitles | نعم، هو قديمي قداحة الرجلِ. لذا الذي؟ |
4 araba ve bir tanesinde bile cep telefonu şarjı olarak kullanılmayan araba çakmağı yok ve kimse sigara içmiyor. | Open Subtitles | أربع سيارات ولا ولاعة واحدة ولا هاتف للتفخيخ ولا أحد يدخن |
Özel bir Felix çakmağı. Aydınlatıcı. | Open Subtitles | ولاعة اصلية من عند فيليكس شي رائع |
Şimdi o çakmağı bana ver de bu konuyu konuşalım olmaz mı? | Open Subtitles | إذا، لما تعطيني الولاعه وسوف نتناقش بهذا الأمر لا حقاً هيا، فيكتوريا، رجاءً |
Olmaz Dick. Bak ne diyeceğim, çakmağı bulursan yarın bankaya getirsen diyorum? | Open Subtitles | لا يا ديك اقول لك, لو عثرت على القدّاحة |
Masadan çakmağı atar mısın lütfen? | Open Subtitles | هلاّ أعطيتني الولاّعه من على الطاولة من فضلك ؟ |
Sigara çakmağı yerine azot düğmesine basmış. | Open Subtitles | وقالت انها اصيبت بنيتريك بدلا من قداحه السجائر. |
Frank'in çakmağı. | Open Subtitles | قدّاحة (فرانك). |
Lupita? Çekmecemdeki çakmağı gördün mü? | Open Subtitles | لوبيتا, ألم تري ولاعتي كانت في درجي؟ |
Harika. Tenis topu, kâse ve çakmağı alıyorsun... | Open Subtitles | إنها رائعة تأخذ كرة تنس وعاء وولاعة |
Onun çakmağı çok iyi değil! Benimki daha hızlı yanıyor. | Open Subtitles | قداحته ليست جيدة قداحتي تعمل بضربة واحدة |
Çünkü deliği ve çakmağı bulacağımızı biliyorlardı. | Open Subtitles | لأنّه علِم بأننا سنجِد مكانه أسفل المنزل وفيه الولّاعة. |
Sonra çakmağı kesecek tarafa doğru ateşle. | Open Subtitles | واشعل القداحةَ على حافةِ السكين. |