"çalışırdı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعمل
        
    • كانت تعمل
        
    • كان يحاول
        
    • سيحاول
        
    • ستحاول
        
    • عَملتْ
        
    • ويعمل
        
    • لقد عمل
        
    • إعتاد العمل
        
    Babanın işlettiği stüdyoda çalışırdı. Bilirsin işte, sistemin bir parçasıydı. Open Subtitles كان يعمل في الاستوديو الذي يديره أبوك جزء من النظام
    Babası bir çorba fabrikasında çalışırdı ve sen durmadan tıkınıyorsun. Open Subtitles لقد كان والده يعمل في مصنع صابون وأنتي تأكلين باستمرار
    Tamirci olan babam beni okula göndermek için çok sıkı çalışırdı. TED أبي يعمل ميكانيكي، عمل بجد جدًا ليُرسلني إلى المدرسة.
    Çalışır, çalışır, çalışırdı köleler gibi çalışırdı. Open Subtitles يعمل ويعمل ويعمل كأنه حصان عجوز يملكه أحدهم
    Charlie Lakey hükümete çalışırdı, rıhtımlardan sorumluydu. Open Subtitles تشارلى لاكى كان يعمل لحساب الحكومة متولياً منطقة الميناء
    Babam da çok çalışırdı. Ona daha fazla iş verdiler sadece. Open Subtitles أبي كان يعمل بجد وكل ما حصل عليه هو المزيد من العمل
    Hepsi CIA için çalışırdı. Open Subtitles الكل يعمل لحساب وكالة المخابرات المركزية
    Babam bazen elektrikçi, taksi şoförü ya da su tesisatçısı olarak çalışırdı ama asıl işi uyuşturucu satmaktı. Open Subtitles كان والدي يعمل أحيانا ككهربائي أو سائق سيارة اجرة أو سمكري لكن عمله الرئيسي كان يبيع الممنوعات
    Onu tanıdığımdan beri, gizemli bir roman üzerinde çalışırdı. Open Subtitles طول مدة معرفتى به ، كان يعمل على رواية غامضة
    Onu tanıdığımdan beri, gizemli bir roman üzerinde çalışırdı. Open Subtitles طول مدة معرفتى به ، كان يعمل على رواية غامضة
    Şu geyik, Smithy Robinson, Harry için çalışırdı. Open Subtitles هذا الرجل الحداد , روبنسون يعمل لصالح هارى
    Burada çalışırdı. Meyva bahçesinin oralarda görmüştüm. Size göstereyim. Open Subtitles اعتاد أن يعمل هنا بالفندق ولا حقا شاهدنه بالغابة بالقرب من المداخن أستطيع أخذكم
    Eskiden senin için çalışırdı ama şimdi işler değişti. Open Subtitles لقد كان يعمل تحت إمرتك، ولكن الأمور تغيرت
    Tarlasını sürmek için bir beygiri vardı ve bütün gün çalışırdı. Open Subtitles كان يوجد جواد لحرث الأرض كان يعمل معه كل يوم.
    Tarlasını sürmek için bir beygiri vardı ve bütün gün çalışırdı. Open Subtitles كان يوجد جواد لحرث الأرض كان يعمل معه كل يوم.
    Babam eskiden orada çalışırdı. Teröristlerle mücadele ederler. Open Subtitles هل تعرف المبنى الذى انفجر اليوم ابي يعمل هناك
    Babam CIA'dendi. Gizli serviste çalışırdı. Open Subtitles أبي في وكالة المخابرات المركزية يعمل بسريّة عميقة
    Mary üniversitede öğrenme uzmanıydı, öğrencilerle çalışırdı, özellikle de sporcu öğrencilerle. TED وكانت تدرس اختصاصا في الجامعة كانت تعمل مع الطلاب وبالأخص الرياضيين
    Sürekli beni özel olduğuma ikna etmeye didinerek telafi etmeye çalışırdı. Open Subtitles قد حاول تعويض ذلك كان يحاول باستمرار ان يخبرني بأني مميزة
    Eğer bilirse o kişinin sorusunu da cevaplamaya çalışırdı. TED و إذا قام بالتنبأ صحيحا، سيحاول و يقوم بالإجابة عن السؤال للشخص.
    En azından o anlamaya çalışırdı. Bu senin için söyleyebileceğimden fazla! Open Subtitles على الاقل كانت ستحاول ان تفهم وهذا اكثر مما تفعله الان
    Bende parasız, Bronx'un kötü bir semtinde büyüdüm Babam yoktu. Annem sürekli çalışırdı. Open Subtitles كَبرتُ بدون مالِ، أبي إختفىَ، عَملتْ أمَّي دائماً.
    Onlar için çalışırdı. Ahırda yaşıyorduk. Open Subtitles لقد عمل لديهم، وكنا نعيش فى مخزن الحافلات
    Eskiden bizim çocukla çalışırdı, değil mi? Open Subtitles إعتاد العمل مع رجالنا ، صحيح ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more