Yani yapılması gerekeni okulda değil çalışırken ya da bir hastanın kendisiyle hangi şekilde ilgilenmesi gerektiğini anlatması sonucu öğreniyor. | TED | وهذا يعني أنهم اجتازوها ومضوا قدمًا، أو انتهى المريض من تضييع وقته وهو يحاول أن يعلم الطبيب كيف يعتني بهم. |
Oğlununa daha iyi bir hayat sağlamaya çalışırken hayatını kaybeden bir anneydi. | TED | لقد كانت أما ضحت بحياتها تحاول الحصول على فرصة لحياة أفضل لإبنها |
Tamam, ben sadece benim yeğenim olmak için kullanılan almaya çalışırken. | Open Subtitles | حسناً ، أنا فقط أحاول أن أعتاد على كونك إبن أختي |
Bunu sadece çalışırken takarım. O kadar erkeğin arasında korunmama yardım ediyor. | Open Subtitles | اٍننى أرتديه فقط حين أعمل اٍنه يعطى حماية قليلة مع كل الرجال |
Hareket istediğimi söyledim, konuşma değil. Thorn' u çalışırken görmek istiyorum. | Open Subtitles | قلت أننى أريد أعمالا لا كلمات أريدهم أن يروا ثورن يعمل |
İçeri girip bedenimi almaya çalışırken bana fısıldayan o meleği duyabiliyordum. | Open Subtitles | كنت أسمع أن الملاك يهمس لي حين حاولت إلى انزلق داخل |
Omzunun üstünden... bakmaya çalışırken iskelet gibi zayıf bir kadın eli görmüş. | Open Subtitles | عندما حاول أن ينظر للوراء رأى شئ غريباً ونحيف جداً على كتفه |
Timsahı korusun diye tutulmuş bir adam, onu korumaya çalışırken canından oldu. | Open Subtitles | رجل استأجر للدفاع عن التمساح خسر الحياة ل مخلوق كان يحاول حمايتها. |
O emniyeti açmaya çalışırken, kendi silahımı kaptım ve onu vurdum. | Open Subtitles | وبينما كان يحاول متعثرا لنزع مفتاح الأمان سحبت سلاحي وأطلقت علية |
Sanırım o bobini üst rafa kadar uzatmaya çalışırken metal kap üzerine düştü. | Open Subtitles | أترون هذا الملف؟ عتقد أنه كان يحاول أن يصل إلبه قبل أن يسقط |
Siz eşimin kalbini çalmaya çalışırken buna müsaade edecek değilim. | Open Subtitles | ليس عندي نية التنحي جانبا وانت تحاول سرقة قلب زوجتي |
Diğer plak şirketleri beni çalmaya çalışırken ben hep bu şirkete sadık kaldım. | Open Subtitles | اسمع , بقيت مخلصةً لهذه الشركة بينما شركات التسجيل الأخريات تحاول أن تغريني |
Sana tatil fotoğraflarımı göstermeye çalışırken biraz daha kibar olabilirsin. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أريك صور إجازتي والتي هي غير محتشمة |
Ben tüm bu tesadüfleri anlamlandırmaya çalışırken bana ayak uydurmak zorunda kalacasın. | Open Subtitles | التي هي ميتة بالفعل إذاً هلا تتحمليني بينما أحاول فهم تلك المصادفات |
Daha iyi. Çünkü vergi teklifi üzerinde çalışırken, yanlışlıkla Tanrı'nın olmadığını kanıtladım. | Open Subtitles | كنت أعمل على تسديد الضرائب، وبشكل عرضي أثبت أن لا وجود لرب |
Yedi yıl önce, ben ve Bay Hayes bir Norveç yelkenlisi ile yolumuzu bulmaya çalışırken suda bulduğumuz bir kazazedeyi gemiye aldık. | Open Subtitles | منذ سبع سنوات كنت أعمل انا والسيد هايز فى الشحن من الجنوب الأسيوى وجدنا ناجى من الغرق فى الماء كان يسبح لأيام |
Bu fotoğrafların muhteşem olduğunu düşünüyorsanız onu bir de çalışırken görün. | Open Subtitles | إذا كنتِ تظنين أن صوره عبقرية، فيجب أن تريه وهو يعمل. |
Onu orada çalışırken görmüştüm. Belki de kızı o kaçırmıştır. | Open Subtitles | كان البستاني، رأيته يعمل هناك لذا قد يكون من اختطفها. |
Belerephon'un keşif gezisini hatırlarsanız gemileri kalkmaya çalışırken buhar olmuş. | Open Subtitles | إن كنت تذكر حملة "البلرفون" سفينتهم تبخرت عندما حاولت الهروب |
Havlunu sermeye çalışırken aniden rüzgar artıverir yüzüne havluyu yersin. | Open Subtitles | حاول أن تنزل المنشفة, هبوب ريح مفاجيء المنشفة في الوجه |
Şanghay beni biraz yavaşlattı da. Sizi bulmaya çalışırken iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | حسناً.إن شنغهاي قد عطلتني قليلاً لقد مررت بوقت عصيب محاولاً العثور عليكم |
Sanırım 91'de Blockbuster'da çalışırken daha fazla ikramiye almıştım. Bekle. | Open Subtitles | تلقّيت علاوة أضخم عندما عملت لمحل بيع الأشرطة في 91 |
Bu yüzden, kendimizi dünyaya yansıtmaya çalışırken yüzümüzün görünümü bizim için hayatidir. | TED | لذا مظهر وجوهنا امر حيوي بالنسبة لنا ونحن نحاول تقديم انفسنا للعالم. |
Richard ve ben kılıçla çalışırken kimse zarar görmesin diye sizi bağlamak zorundayız. | Open Subtitles | نحتاج لإعاقتكم،حتى لا يتأذى حد أحد بينما ريتشارد وأنا نعمل على امر السيف |
İnsanlar birbirine yardım etmeye çalışırken nasıl bu şekilde konuşursunuz? | Open Subtitles | كيف يمكنكم قول ذلك في حق الأشخاص الذين يحاولون المساعدة؟ |
Ahlak masasında çalışırken aynı bölgeyi birkaç defa bastığınız olur muydu? | Open Subtitles | عندما كنت تعملين في مكافحة الرذيلة، أكنتِ تداهمين الأماكن ذاتها مراراً؟ |
Bir şey görmeye çalışırken, sen bir şeyler sorup duruyorsun diye istediğimi göremiyorum. | Open Subtitles | , عندما احاول رؤية شيئاً لا يمكنني فعل هذا و أنت تسألني أسئلة |
İçindeki anneye ulaşmaya çalışırken yüzünün bir garip olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلمين بأن وجهك يصبح غريباً عندما تحاولين أن تلعبي دور الأم؟ |