"çalışırlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعملون
        
    • يحاولون
        
    • سيحاولون
        
    • يحاولوا
        
    • يعملان
        
    • يعملن
        
    • يعملوا
        
    • ويحاولون
        
    • تعمل
        
    • يُحاولون
        
    • يمارسانها
        
    İşler çok ağır olduğunda yükü hafifletmek için birlikte çalışırlar. Open Subtitles يساعدون في حَمل الأشياء الثقيلة يعملون سوياً لتخفيف ذلك الحِمل
    Evet! TED-liler çalışırken eğlenir. Ve çok çalışırlar. TED ان رواد تيد لديهم عمل ممتع ، كما انهم يعملون بجد
    Bu şekilde çalışırlar, dört bir yanındaki herkesi tanırlar, her şeyi, seni nerede bulacaklarını. Open Subtitles انها نفس الطريقة التى يعملون بها حولك ويعلمون عن كل شخص, وكل شئ, واين يجدونك,
    İnsani yönünü devre dışı bırakmaya çalışırlar çünkü ölmene neden olur. Open Subtitles أنهم يحاولون إخماد الجزء الإنسانى منك لأن هذا ما يتسبب بقتلك
    Kendi yuvalarını yapmakla uğraşmayıp hazırda olan birini ele geçirmeye çalışırlar. Open Subtitles إنهم لا يتعبون أنفسهم بصناعة بيوتهم بأنفسهم ولكنهم يحاولون الأستيلاء عليها.
    Ellerindeki en iyi adam sensen, ancak beceriksizliği telafi etmeye çalışırlar. Open Subtitles إذا كنت أفضل من لديهم هم على الأرجح سيحاولون تغطية عدم كفائتك
    Çok hızlı çalışırlar. Onlara anlatacağın hikâyeyi hazırlasan iyi olur. Open Subtitles إنهم يعملون بسرعة كبيرة الأفضل أن تعد دفوعك لتخبرهم بها غداً
    Çok komik, bütün gün suyu taşımak için çalışırlar. Open Subtitles الغريب أنهم يعملون طوال النهار كي يرفعوا الماء.
    Belki bu çakallar bunun karşılığında bizim için çalışırlar. Open Subtitles لعل هؤلاء المنافقين يعملون لمصلحتنا هذه المرة
    Hafta sonu olduğundan, bazen çalışırlar, bazen de çalışmazlardı. Open Subtitles لكونها نهاية أسبوع عيد الشكر, أحياناً يعملون, وأحياناً لا يعملون.
    Kendi ağırlıklarını elli katını taşırlar, ve bu karışık tünelleri açmak için haftalar boyunca çalışırlar ve... Open Subtitles يمكنهم أن يحملو وزنهم 50 مرة, وهم يعملون لأسابيع وأسابيع في بناء هذه الأنفاق الصغيرة والمعقدة.
    Sıradan evlerde oturur sıradan işlerde çalışırlar. Open Subtitles و يعيشون فى بيوت عادية و يعملون فى وظائف عادية
    Sakın yardımcıları kullanma. Her zaman senin bir tane komik resmini çekmeye çalışırlar. Open Subtitles دائما يحاولون أن يلتقطون صورة مضحكة ليستخدموها متى ما أرادوا ، وستبدين غبية
    Teslim tarihinden sekiz saat önce, dört mimar binayı tam zamanında teslim etmeye çalışırlar, değil mi? TED كما تعلمون ، ثماني ساعات قبل الموعد المحدد ، اربعة معماريين يحاولون انجاز هذا المبنى في الوقت المحدد، أليس كذلك؟
    Sürekli yeni şeyler denerler ve onları ağızlarına sokmaya çalışırlar. TED يجرّبون أشياء جديدة على الدّوام، و يحاولون حشر الأشياء في أفواههم كما تعلمون.
    Bu yüzden bir sorunla karşılaşınca, hemen çözüm yolu bulmaya çalışırlar, hatta bazen daha iyi bir yol bulurlar ki, böylesi gerçekten de daha iyidir. TED لذا عندما يواجهون أية مشاكل يحاولون فوراً حلها وأحياناً يجدون طريقة أفضل، وهذه حقاً أفضل طريقة للتفكير.
    Çıbanları yırtarak koparmaya çalışırlar ellerini ısırıp damarlarını kanatıncaya kadar kaşırlar acılar içinde bağırırlar. Open Subtitles انهم يحاولون الفرار من خلال تلك الشقوق يعضون أيديهم يخدشون عروقهم
    Benim yumuşak sarı saçlarım, Chon'un atletik vücuduyla, bizi balonun güzel kadını yapmaya çalışırlar. Open Subtitles بشعري الأشقرِ الريشي و جسم شون الرياضي, سيحاولون أن يجعلونا حسناوات الحفل.
    Bütün seri katiller, cinayetlerinden aldıkları hazzı yeniden hissetmeye çalışırlar. Open Subtitles كل القتلة المتسلسلين يحاولوا استرجاع النشوة التى يحصلوا عليها من القتل
    İkisi farklı çalışırlar. TED ولكن كلا المسكنين يعملان بصورة مختلفة .. ان الأسبرين يعمل كشوكة من القنفذ
    Ofislerde falan çalışırlar hani. Open Subtitles في الأفلام , اللاتي يعملن في مكتب
    Bence onlara daha nazik davranırsan daha hızlı çalışırlar değil mi? Open Subtitles اعتقد انه اذا كنت ألطف معهم قد يعملوا بشكل أسرع لك، أليس كذلك؟
    Hatalarından bir şeyler öğrenmeye çalışırlar, ve ilerlerler. Open Subtitles يحاولون بأن يتعلموا من أخطائهم ويحاولون المضي في حياتهم
    Spor takımları birlikte çalışırlar: O sihirli, maçı kurtaran anları düşünün. TED الفرق الرياضية تعمل مع بعضها البعض: فنرى ذلك السحر وتحركات تنقذ الفريق.
    Bir düzen içinde uçarak avlarını açıklığa sürmeye çalışırlar. Open Subtitles بالتحليق في تشكيلات يُحاولون دفع طرائدهم إلى المساحات المفتوحة
    O ikisi briçe çok düşkündür. Kapıyı kilitleyip saatlerce çalışırlar. Open Subtitles .إنَّهم متفانون في اللعب، إنَّهما يمارسانها لساعات عندما يكون الباب موصداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more