İşler çok ağır olduğunda yükü hafifletmek için birlikte çalışırlar. | Open Subtitles | يساعدون في حَمل الأشياء الثقيلة يعملون سوياً لتخفيف ذلك الحِمل |
Evet! TED-liler çalışırken eğlenir. Ve çok çalışırlar. | TED | ان رواد تيد لديهم عمل ممتع ، كما انهم يعملون بجد |
Bu şekilde çalışırlar, dört bir yanındaki herkesi tanırlar, her şeyi, seni nerede bulacaklarını. | Open Subtitles | انها نفس الطريقة التى يعملون بها حولك ويعلمون عن كل شخص, وكل شئ, واين يجدونك, |
İnsani yönünü devre dışı bırakmaya çalışırlar çünkü ölmene neden olur. | Open Subtitles | أنهم يحاولون إخماد الجزء الإنسانى منك لأن هذا ما يتسبب بقتلك |
Kendi yuvalarını yapmakla uğraşmayıp hazırda olan birini ele geçirmeye çalışırlar. | Open Subtitles | إنهم لا يتعبون أنفسهم بصناعة بيوتهم بأنفسهم ولكنهم يحاولون الأستيلاء عليها. |
Ellerindeki en iyi adam sensen, ancak beceriksizliği telafi etmeye çalışırlar. | Open Subtitles | إذا كنت أفضل من لديهم هم على الأرجح سيحاولون تغطية عدم كفائتك |
Çok hızlı çalışırlar. Onlara anlatacağın hikâyeyi hazırlasan iyi olur. | Open Subtitles | إنهم يعملون بسرعة كبيرة الأفضل أن تعد دفوعك لتخبرهم بها غداً |
Çok komik, bütün gün suyu taşımak için çalışırlar. | Open Subtitles | الغريب أنهم يعملون طوال النهار كي يرفعوا الماء. |
Belki bu çakallar bunun karşılığında bizim için çalışırlar. | Open Subtitles | لعل هؤلاء المنافقين يعملون لمصلحتنا هذه المرة |
Hafta sonu olduğundan, bazen çalışırlar, bazen de çalışmazlardı. | Open Subtitles | لكونها نهاية أسبوع عيد الشكر, أحياناً يعملون, وأحياناً لا يعملون. |
Kendi ağırlıklarını elli katını taşırlar, ve bu karışık tünelleri açmak için haftalar boyunca çalışırlar ve... | Open Subtitles | يمكنهم أن يحملو وزنهم 50 مرة, وهم يعملون لأسابيع وأسابيع في بناء هذه الأنفاق الصغيرة والمعقدة. |
Sıradan evlerde oturur sıradan işlerde çalışırlar. | Open Subtitles | و يعيشون فى بيوت عادية و يعملون فى وظائف عادية |
Sakın yardımcıları kullanma. Her zaman senin bir tane komik resmini çekmeye çalışırlar. | Open Subtitles | دائما يحاولون أن يلتقطون صورة مضحكة ليستخدموها متى ما أرادوا ، وستبدين غبية |
Teslim tarihinden sekiz saat önce, dört mimar binayı tam zamanında teslim etmeye çalışırlar, değil mi? | TED | كما تعلمون ، ثماني ساعات قبل الموعد المحدد ، اربعة معماريين يحاولون انجاز هذا المبنى في الوقت المحدد، أليس كذلك؟ |
Sürekli yeni şeyler denerler ve onları ağızlarına sokmaya çalışırlar. | TED | يجرّبون أشياء جديدة على الدّوام، و يحاولون حشر الأشياء في أفواههم كما تعلمون. |
Bu yüzden bir sorunla karşılaşınca, hemen çözüm yolu bulmaya çalışırlar, hatta bazen daha iyi bir yol bulurlar ki, böylesi gerçekten de daha iyidir. | TED | لذا عندما يواجهون أية مشاكل يحاولون فوراً حلها وأحياناً يجدون طريقة أفضل، وهذه حقاً أفضل طريقة للتفكير. |
Çıbanları yırtarak koparmaya çalışırlar ellerini ısırıp damarlarını kanatıncaya kadar kaşırlar acılar içinde bağırırlar. | Open Subtitles | انهم يحاولون الفرار من خلال تلك الشقوق يعضون أيديهم يخدشون عروقهم |
Benim yumuşak sarı saçlarım, Chon'un atletik vücuduyla, bizi balonun güzel kadını yapmaya çalışırlar. | Open Subtitles | بشعري الأشقرِ الريشي و جسم شون الرياضي, سيحاولون أن يجعلونا حسناوات الحفل. |
Bütün seri katiller, cinayetlerinden aldıkları hazzı yeniden hissetmeye çalışırlar. | Open Subtitles | كل القتلة المتسلسلين يحاولوا استرجاع النشوة التى يحصلوا عليها من القتل |
İkisi farklı çalışırlar. | TED | ولكن كلا المسكنين يعملان بصورة مختلفة .. ان الأسبرين يعمل كشوكة من القنفذ |
Ofislerde falan çalışırlar hani. | Open Subtitles | في الأفلام , اللاتي يعملن في مكتب |
Bence onlara daha nazik davranırsan daha hızlı çalışırlar değil mi? | Open Subtitles | اعتقد انه اذا كنت ألطف معهم قد يعملوا بشكل أسرع لك، أليس كذلك؟ |
Hatalarından bir şeyler öğrenmeye çalışırlar, ve ilerlerler. | Open Subtitles | يحاولون بأن يتعلموا من أخطائهم ويحاولون المضي في حياتهم |
Spor takımları birlikte çalışırlar: O sihirli, maçı kurtaran anları düşünün. | TED | الفرق الرياضية تعمل مع بعضها البعض: فنرى ذلك السحر وتحركات تنقذ الفريق. |
Bir düzen içinde uçarak avlarını açıklığa sürmeye çalışırlar. | Open Subtitles | بالتحليق في تشكيلات يُحاولون دفع طرائدهم إلى المساحات المفتوحة |
O ikisi briçe çok düşkündür. Kapıyı kilitleyip saatlerce çalışırlar. | Open Subtitles | .إنَّهم متفانون في اللعب، إنَّهما يمارسانها لساعات عندما يكون الباب موصداً |