| Petri kabında bu o kadar zor değil, ancak bunu bütün bir organizmada yapmaya çalışırsanız bu oldukça zorlaşıyor. | TED | فمن السهل وضعه بطبق بتري، لكن إن حاولتم ذلك داخل كائن حي، فإن الأمر أكثر صعوبة. |
| Eğer yolumuza karışmaya çalışırsanız, uçak düşer. | Open Subtitles | إن حاولتم التدخل و تعقبتم أثرنا فستكون نتيجة ذلك تحطم الطائرة |
| Çok çalışırsanız, hemen herşeyi yapabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا عملتم بكد ، فيمكنك أن تعملوا فى أى مجال |
| Ancak elinizi uzatır ve yakalamaya çalışırsanız, onu paramparça edersiniz. | TED | و لكنك إذا حاولت التقاطها و الإمساك بها فسوف تدمرها. |
| Krell ile çalışırsanız, Belthazor sizi öldürmeden onu ortadan kaldırabilirsiniz. | Open Subtitles | وإن تعاونتم مع "كريل" فبإمكانكم قهر "بلثازور" قبل أن يقتلكم |
| Beni durdurmaya çalışırsanız, örtbas etmeye çalıştığınız her şeyi ortaya çıkarmak için elimden geleni ardıma koymam. | Open Subtitles | إن حاولتَ إيقافي، سأكون مرغماً لفضحِ كلّ ما كنتَ تحاولُ التستّرَ عليه بحرص. |
| Çıkarmaya çalışırsanız da patlar. Denemeyeceğinize söz verin tamam mı? | Open Subtitles | إذا حاولت خداعها ستنفجر أيضاً، لذلك عِدوني بأنكم لن تحاولوا ذلك حسناً؟ |
| Onu kapıdan atmaya çalışırsanız, önce beni geçmek zorunda kalırsınız. | Open Subtitles | إذا حاولتم رميها خارجا يجب عليكم المرور عبري أولا |
| Eğer kaçmaya çalışırsanız, ikinizi de vururum. Yemin ederim ki vururum. | Open Subtitles | إذا حاولتم الهروب سأطلق النار عليكم أقسم لكم بإنني سأفعل |
| Tanrı der ki, eğer devlet kurmaya çalışırsanız... başarısız olacaksınız. | Open Subtitles | الله قال إذا حاولتم إقامة دولة فلن تنجحوا |
| Eğer onları ayırmaya ya da ellerinden almaya çalışırsanız... şiddetli hatta psikotik tepkiler vereceklerdir. | Open Subtitles | وإذا حاولتم فصلهم عنها أو إبعادها عنهم فإنهم سيتصرفون بشكل عنيف وجنوني |
| Scotty, yemin ederim, eğer onu almaya çalışırsanız, tekrar ortadan kaybolurum. | Open Subtitles | لن نفعل ذلك ، أعدكِ ، أقسم يا سكوتي إن حاولتم أخذه بعيدًا عني |
| Ama olur da ayak bağı olmaya çalışırsanız kendi kuyunuzu kazmış olursunuz. | Open Subtitles | ولكن اذا حاولتم الوقوف فى طريقى ستفقدوا حياتكم |
| Şimdi, çok çalışırsanız borcunuzu gayet güzel indiririm. | Open Subtitles | الآن ، لو عملتم بجد في حصتكم ، ستقل الديون بشكل كبير |
| Eminim beraber çalışırsanız bir şeyler bulacaksınız. | Open Subtitles | أَنا متأكّدة إذا عملتم معاً ستحصلوا على تقدم |
| Eğer benim için altı saat burada çalışırsanız ödeşmiş oluruz. | Open Subtitles | إذا عملتم لصالحي في هذا الحدث لست ساعات سأعتبر أن الدين تم سداده |
| Bi daha benim yerimi bulmaya çalışırsanız, Molly'nin parmaklarıı kesmeye başlıycam | Open Subtitles | إذا حاولت أن تتعقب مكالمتي مرة ثانية سأبدأ بقطع أصابع مولي |
| Peki, bu problemi bir dövme ile çözmeye çalışırsanız ilk adım elektrik ileten bir dövme yapmak olacaktır. | TED | حسنًا، إذا حاولت حل المشكلة باستخدام الوشم، فأول خطوة هي صنع وشم موصل للكهرباء. |
| Ama sizi temin ederim, birlikte çalışırsanız bir an önce çıkacağınıza söz veriyorum. | Open Subtitles | لكني أضمن لكم بأننا إذا تعاونتم معاً جميعكم ستخرجون من هنا قريباً |
| Ve sevdiklerini bırakmaya çalışırsanız dönüp dolaşıp size dönerler. | Open Subtitles | و إذا حاولتَ أن تدعهم يرحلون سوف يعودون إليك مرةً أخرى فحسب |
| Ve eğer ikinizden biri... bir daha bu saçmalığı yapmaya çalışırsanız, | Open Subtitles | حتى لو قام أي احد منكما بغسل الحقائب لا تحاولوا هذه التفاهات معي مرة اخرى |
| Ama gerçek şu ki, Gazorpazorp'un kanunlarını Dünya'ya dayatmaya çalışırsanız osuruğunu anmamamız gereken adamdan bir farkınız kalmaz. | Open Subtitles | لكن حقيقة أنه في حال تنفيذ أحكام غازوربازورب على الأرض لن تكونوا أفضل ممن أخرج ذلك الصوت المحرم |
| Eğer beni bağlamaya çalışırsanız Muhtemelen çok korkarım. | Open Subtitles | أنا أشعر بالفزع عندما تحاول تقييدي |
| Eğer beni durdurmaya çalışırsanız, basına konuşmaya başlarım, anladın mı? | Open Subtitles | لذا ان حاولت أن تتخلص مني سأبدأ بالحديث للصحافه، مفهوم؟ |