"çalışmıştı" - Translation from Turkish to Arabic

• حاول
• كان يعمل
• لقد عمل
• وحاول
• كانت تعمل
• حاولَ
• كانا يعملان مع
• قد عملت

Pekâlâ, Naziler için atom bombası yapmaya çalışmıştı ama şöhreti bu yüzden değil.
حاول أن يصنع قنبلة ذرية للنازيين و لكنه لم يكن شهيراً لهذا السبب

Ayrıldıktan sonra onu bir daha görmedim. Benimle konuşmaya çalışmıştı ama ben istemedim.
لم أره مجدداً بعدما غادرتُ لقد حاول أن يتحدّث معي ، ولكنني أبيْتُ

Ustama sonsuz yaşam ilk hediye edildiği zaman biri öldürmeye çalışmıştı.
حين وهب سيّدي للوهلة الأولى الحياة الأبدية فثمة عدو حاول قتله

Evet o eski bir polistir.Kayıplar bölümünde çalışmıştı.Kötü habercisiydi Fazla kuvvet kullanma ve uygunsuz davranıştan beş kere görevden alındı
كان يعمل في مهمات المدعي العام كانت اخباره سيئة اتهم خمس مرات القوة المفرطة ، وادارة غير لائقة

O kabuktaki patlayıcıları tamir etmeye çalışmıştı.
لقد حاول أن يستخرج مواد متفجرة من تلك القذيفة

Babam bankayı soymaya çalışmıştı, ama onu yakaladılar.
ذهبت مع أبي، الذي حاول السطو على المصرف لكنهم قبضوا عليه

Küçük bir kızı çalılıklara sürüklediği için Hallet'ı tutuklamaya çalışmıştı.
اتذكر انه حاول ان يقبض على هيلت لأنه أستدرج بعض الفتيات الصغيرات داخل الغابه

Seth'in başına ödül konmuştu- Ra'yı devirmeye çalışmıştı.
هنالك مكافئه لمن يحضر راس سيث لقد حاول الانقلاب على رع

- Efsaneyi hatırlamıyor musun? Anubis dünyayı yok etmeye çalışmıştı Işık Piramitinin gücünü kullanarak.
الساحر الشرير حاول تدمير العالم باستخدام هرم النور

Piper bana güzel ve farklı olacağını söylemeye çalışmıştı.
حاول بايبر لتقول لي أنها كانت ستعمل تكون كبيرة ومختلفة.

Bir Ashrak, SGC'de güvenliği aşıp Binbaşı Carter'ı öldürmeye çalışmıştı.
ألم يكن الأشراك هو من خرق أمن قاعدة ستارجيت و حاول قتل مايجور كارتر

Birden fazla defa sizi kapatmaya çalışmıştı.
في الواقع لقد حاول أن يطيح بهم أكثر من مره

Pete onu kurtarmaya çalışmıştı, ama vaktinde yetişemedi.
حسناً لقد حاول بيت إنقاذه لكنه لم يصل إليه في الوقت المناسب

Jim Palmer listeye girdikten sonra dönmeye çalışmıştı, ve durumu Ross'dan daha iyiydi.
تذكر أن جيم بالمر حاول العودة بعد أن وصل إلى صالة الشهرة وقد حافظ على لياقته أفضل من روس

İlk balık oltasını bir başka balık oltasıyla çıkarmaya çalışmıştı.
لقد حاول يخرج الصنارة الاولى بالصنارة الثانية

Beni bitkiler için iyi olduğuna ikna etmeye çalışmıştı.
حاول ان يقنعني انه مفيد للنباتات. قال انه مفيد للشجيرات ياولد

Bir gece, ördeğin kafası yokken bacağımı becermeye çalışmıştı ve ben izin vermemiştim.
في أحد الليالي كانت رأس البطة مقطوعة هو حاول أن يعتدي على ساقي و أنا لم أسمح له

Yıllarca, bu yetenekleri sağlayan geni izole etmek için bir formül üzerinde çalışmıştı.
, لسنوات كثيرة كان يعمل على معادلة محاولاً فصل الجينات المسبب للقدرات

Doris ve Frank'in babası burayı borçsuz hale getirmek için 30 yıl çalışmıştı.
لقد عمل والد دوريس وفرانك. ثلاثون عاما ليمتلكاه

Yeniden, ışın silahı konusunda Birleşik Devletler'in ilgisini çekmeye çalışmıştı.
وحاول من جديد اشراك الولايات المتحده في اختراعه للشعاع المميت

Halk Kütüphanesinde çalışmıştı. Orada güvendiği birileri olabilir.
لقد كانت تعمل فى مكتبه عامه فربما تثق فى هذا

Şu an aklıma gelen aslında bizi öldürmeye çalışmıştı fikrinin yanı sıra tabii.
ماعدا الكامل حاولَ أصلاً أَنْ يَقْتلَنا شيءَ الذي يَجيءُ للتَدْبير حواي الآن.

Ailesi Roma'daki elçilikte annemle çalışmıştı.
والداه كانا يعملان مع امي في السفارة في ايطاليا

Dördüncü hafta bittiğinde sadece birkaç gün çalışmıştı.
قد بدأ الأسبوع الرابع من الإنتاج و لكن مارلين قد عملت لأيام قليلة فقط