| Sanmayın ki bir yanıt bulmaya çalışmadık. Baktık. | Open Subtitles | لا يعني ذلك أننا لم نحاول إيجاد إجابة ,لقد بحثنا. |
| Onu huzur evine koymaya çalışmadık mı sanıyorsun? - Sahi mi? | Open Subtitles | أنت تعتقد أننا لم نحاول أن نضعها في منزل رعاية . |
| Nessa Stein'ı asla etkilemeye çalışmadık, çalışmayız da. | Open Subtitles | لم نحاول يوماً التأثير على نيسا شتاين ولن نحاول |
| Moralinizi bozmayın bu kadar çabuk pes etmek için bu kadar çalışmadık, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، لا يمكنكم أن تسمحوا له بأن يحبطكم أجل، لم نعمل جاهدين حتى نستسلم في النهاية |
| Biz... Biz... Biz daha önce onun için çalışmadık. | Open Subtitles | لم نعمل لها من قبل و لن نبدأ بالعمل لها الآن |
| Eğlenceli olabilir. Hiç birlikte çalışmadık. | Open Subtitles | يمكن أن يكون ممتع نحن لم نعمل سوية أبداً |
| Birbirimizi görmeye dahi çalışmadık. | Open Subtitles | و لم نحاول أبدا أن نرى بعضنا |
| Birbirimizi görmeye dahi çalışmadık. | Open Subtitles | و لم نحاول أبدا أن نرى بعضنا |
| Hayal kırıklığımızı saklamaya çalışmadık. | Open Subtitles | لم نحاول إخفاء خيبة أملنا |
| Hayal kırıklığımızı saklamaya çalışmadık. | Open Subtitles | نحن لم نحاول إخفاء خيبة أملنا |
| Kaçmaya çalışmadık! | Open Subtitles | نحن لم نحاول الهرب |
| Sizi soymaya çalışmadık. | Open Subtitles | لم نحاول سرقتك |
| Sizinle daha önce çalışmadık. | Open Subtitles | .الأمرفحسب. أننا لم نعمل معكِ من قبل |
| Ama biz davada fiilen çalışmadık. | Open Subtitles | لكننا لم نعمل في القضية فعلياً |
| Pek çalışmadık tüm zamanımızı yürüyüş yapıp, yemek yiyerek geçirdik. | Open Subtitles | لم نعمل! لقد امضينا وقتنا بالأكل و الشرب |
| Gerçi, henüz bütün ayrıntılar üzerinde çalışmadık. | Open Subtitles | رغم أننا لم نعمل على التفاصيل بعد |
| "Böyle bir yerde hiç çalışmadık. | Open Subtitles | يقولون: "لم نعمل بمكان كهذا من قبل |