Başarınızı kendi cesaretiniz, kendinize güveniniz, kendi bireysel çalışmanız belirleyecek. | TED | نجاحك سيتم تحديده بثباتكم الخاص، بثقتكم أنتم، عملكم الفردي الجاد. |
çalışmanız endüstri casusluğu için mükemmel bir hedef gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن عملكم هدف مثالى لعمليات التجسس الصناعى |
Modeller üzerinde ve sunum için çalışmanız gerekiyor birlikte. | Open Subtitles | عليكم أن تعملوا على النموذج و العرض معاً. |
Beraber çalışmanız gerekmesi talihsizlik, ama gerekiyor. | Open Subtitles | لسوء الحظ أنكم تعملون سويا و لكن يجب عليكم ذلك |
Buradaki resme hayran oldum. - Kendi çalışmanız mı? | Open Subtitles | إننى معجباً بهذه اللوحة هل هى من أعمالك الخاصة؟ |
Ed, çalışmanız iyi gidiyor mu? | Open Subtitles | أدورد,هل مضت دراستك بشكلاجيدا؟ |
Birbirinizden ayrılmaya çalışmanız ne kadar zor olursa olsun isteseniz de istemeseniz de birbirinize çekiliyorsunuz. | Open Subtitles | لا يهم كم أنكما تحاولان بشدة الإنفصال عن بعضكما البعض يبدو أنكما تعاودا الإنضمام مجدداً |
Birkaç ayarlama yaptım benimle bu işte çalışmanız için. | Open Subtitles | حسناً سأكشفُ عن كلِ شئ وأسمحُ لكما بأن تعملا معيَ في هذه القضية |
Bunun dışında, daha normal bir hayat sürmeye çalışmanız çok iyi bir şey. | Open Subtitles | خلافاً لذلك , اظن انه من الجيد انك تحاول الحصول على حياة طبيعية |
Yönetici görüşmesi yapmak için altı ay boyunca bu bölümde çalışmanız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان تقضي 6 شهور هنا قبل ان تقابل من اجل ان تكون مشرف |
Haftalar boyuncaki sıkı çalışmanız ve muazzam özeniniz için hepinize çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | أشكركم جميعا على عملكم الجبار و جهدكم خلال الأسابيع القليلة الماضية |
çalışmanız için teşekkürler, Bay ve Bayan Bloom. | Open Subtitles | شكراً لكم من اجل عملكم الجيد, سيد و سيدة بلووم |
Söylemem gerekir ki, ekip çalışmanız sarsılmaz desteğiniz, dostluğunuz nefret ettiğim üç şey. | Open Subtitles | ويجب أن أقول أنّ عملكم الجماعي، دعمكم الثابت لبعضكم، وصداقتكم الحميمة، ثلاث أشياء أكرهها. |
Salgın olduğu için daha hızlı çalışmanız gerektiğinin farkında değil misiniz? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تقول ذلك فقط لأنه معدٍ, أنتم.. ألا يجب عليكم أن تعملوا بشكل أسرع؟ |
Ama daha fazla müthiş derecede çalışmanız gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن عليكم أن تعملوا بجد أكثر. |
Sizi içeri kilitleyeceğim böylece kimse yasak bölgeye girdiniz diyemez ama hızlı çalışmanız lazım. | Open Subtitles | سأقفل عليكم الباب حتّى لا يداهمكم أحد لتجاوزكم الحدود لكن عليكم أن تعملوا سريعا - شكرا يا صاح - |
Noel'de çalışmanız bana kötü hissettiriyor. Hadi. | Open Subtitles | أشعر بالأسف لأنكم تعملون في عيد الميلاد هيا |
Yarışma biraz daha sıkı çalışmanız içindi. | Open Subtitles | كانت المسابقة كي أجعلكم تعملون بجد |
Ama gazetedeki fotoğraflar, sizin en iyi çalışmanız değil. | Open Subtitles | لكن الصور التي في الصحيفة, ليست أفضل أعمالك. |
Hatta sizin çalışmanız değil, öyle değil mi? | Open Subtitles | ليست من أعمالك إطلاقا.. صحيح؟ |
- T-lenfoma hücreleriyle ilgili çalışmanız hakkında sizinle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد التحدث معك... . عن دراستك للجلد |
Felix'le beraber Dani'ye birini ayarlamaya çalışmanız güzel ama burada ben de yalnızım. | Open Subtitles | انه لمن الجميل انك انت وفيليكس تحاولان مساعدة "داني" لايجاد شخص لها. وأضافة, انا غير مرتبطة أيضاً! |
Bu da, beraber çalışmanız tüm takımı tekrar toplamanız, vicdansızları ve katilleri yakalamamanız için hiçbir sebep yok demek oluyor. | Open Subtitles | وهو ما يعني ليس هناك سبب على الاطلاق لكلاكما أن لا تعملا سوياً وإستعادة الفريق القديم مرة أخرى الإمساك بالقتلة و الأوغاد وما شابه ذلك |
Bunun dışında, daha normal bir hayat sürmeye çalışmanız çok iyi bir şey. | Open Subtitles | خلافاً لذلك , اظن انه من الجيد انك تحاول الحصول على حياة طبيعية |
Yönetici görüşmesi yapmak için altı ay boyunca bu bölümde çalışmanız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان تقضي 6 شهور هنا قبل ان تقابل من اجل ان تكون مشرف |
Vardiyalı çalışmanız... şiddetle tavsiye edilir. | Open Subtitles | أوصيكم بشدة أن تتبادل أنت و شريكك نوبات مختلفة |