"çalıştığını söyledi" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنّه يعمل
        
    • قال أنه كان يُحاول
        
    • قال أنه يعمل
        
    • قالت أنها تعمل
        
    • أخبرني أنه عمل
        
    • قال أنك تعمل
        
    • قال أنه حاول
        
    • قال أنه عمل
        
    • قال أنها حاولت
        
    • قال إنك
        
    • قالَ بأنّك كُنْتَ
        
    • أنها عملت
        
    • أنه كان يحاول
        
    • أنّه كان يُحاول
        
    • أنكِ تعملين
        
    Aşırı soğuk maddelerle ilgili çalıştığını söyledi. Beni ve kedilerimi donduracaktı. Open Subtitles قال أنّه يعمل مُجمّداً للجثث وأنّه سيُجمّدني أنا وقططي
    Kendisini, onların yardım ettiğine ikna etmeye çalıştığını söyledi. Open Subtitles قال أنه كان يُحاول إقناع نفسه بإنهم كانوا يُساعدون
    Dimitri'yi aradım üzerinde çalıştığını söyledi. Open Subtitles حسناً , لقد اتصلت بـ"دميترى", قال أنه يعمل على ذلك.
    3 işte çalıştığını söyledi. Open Subtitles هى قالت أنها تعمل فى ثلاث وظائف.
    Hector bana, Dr. Kelso için yirmi senedir çalıştığını söyledi. Open Subtitles أتعرف، (هيكتور) أخبرني أنه عمل عند الدكتور (كيلسو) لمدة 20 عاماً
    Buraya ilk kapatıldığımda gelip Oceanic Havayolları için çalıştığını söyledi. Open Subtitles أوّل ما تمّ إيداعي هنا، جاء زاعماً أنّه يعمل لدى خطوط (أوشيانك أير)
    Önemli bir proje üzerinde çalıştığını söyledi. Open Subtitles و أنّه يعمل على مشروعٍ مهم.
    Kendisini, onların yardım ettiğine ikna etmeye çalıştığını söyledi. Open Subtitles قال أنه كان يُحاول إقناع نفسه بإنهم كانوا يُساعدون
    Yeni tanrı için çalıştığını söyledi. Open Subtitles قال أنه يعمل لصالح الإله الجديد.
    Evet, annesi burada Newport'ta çalıştığını söyledi. Open Subtitles . (نعم ، اتعلم , أمها قالت أنها تعمل هنا فى (نيوبورت
    Olson bana Talos'la birlikte çalıştığını söyledi. Open Subtitles (أولسن) أخبرني أنه عمل مع (تالوس)
    Okuldaki herkes senin burada çalıştığını söyledi, fakat inanmak için kendim görmeliydim. Open Subtitles حسنا, كل من في المدرسة قال أنك تعمل هنا, ولكن كان علي أن أرى بنفسي لأصدق
    Garsonla bir müşteri arasındaki bir kavgayı ayırmaya çalıştığını söyledi. Open Subtitles لقد قال أنه حاول ايقاف قتال وقع بين الطاهي وأحد الزبائن المخمورين
    Frankie, Brad'in orada çalıştığını söyledi. Open Subtitles "فرانكي " قال أنه عمل هناك
    Onun aklını kontrol etmeye çalıştığını söyledi. Bir daha gitmedi. Open Subtitles لقد قال أنها حاولت التحكم بعقله
    Steuben senin Colson için çalıştığını söyledi. Open Subtitles ستوبن قال إنك كنت تعملين لدى كولسن
    Derin meditasyon çalıştığını söyledi. Open Subtitles قالَ بأنّك كُنْتَ تُزاولُ التأمل العميق.
    İyi bir arkadaşı, geçen hafta burada dansçı olarak çalıştığını söyledi. Open Subtitles قالت صديقتها أنها عملت راقصه هنا الأسبوع الماضي
    Tüm gün sana ulaşmaya çalıştığını söyledi, sonra burayı denemeye karar verdi. Open Subtitles قال أنه كان يحاول الإتصال بكِ طيلة اليوم لذا قرر المحاولة هنا
    Kardeşi, kefaletle serbest bırakıldığından beri hayatını bir düzene sokmaya çalıştığını söyledi. Open Subtitles يدّعي أخاه أنّه كان يُحاول تصويب مسار حياته منذ تمّ إطلاق سراحه مشروطاً.
    Şehre alış-verişe gelmiştik, ve annen burda çalıştığını söyledi. Open Subtitles كنا نتسوق فى المدينة وقالت لنا أمكِ أنكِ تعملين هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more