Kendi ayağınıza kurşun sıkmış olduğunuzu anladınız ve yapmış olduğunuz hatayı düzeltmeye çalıştınız. | Open Subtitles | ،وعندها أدركت أنك ، كما تقولون أفسدتم الأمر حاولت أعادة الأمور لمسارها الصحيح |
Faaliyet alanını önemsemezsek siz ve arkadaşlarınız beni öldürmeye çalıştınız. | Open Subtitles | حسنا ، بغض النظر عن مجالها حاولت انت واصدقائك اغتيالي |
Bugüne kadar birlikte, vukuat yaşamadığınız kaç astsubay ile çalıştınız? | Open Subtitles | وكم عاملة غير ضابطة عملت معهم أيضاً بلا حوادث ؟ |
Çoğunuz bunu hatırlar... çünkü siz Japonlarla çalıştınız. | Open Subtitles | العديد منكم قد يتذكرونه لأنك عملت مع اليابانين |
Bu para için çalıştınız, Saklamak için doğru miktarı kazandığınızı sanıyorum. | Open Subtitles | عملتم لأجل ذلك المال، لذا أظنكم اكتسبتم الحق بالإحتفاظ به |
Gözlerinizin önünde vazelinden bir perde varken bunu görmeye çalıştınız mı hiç? | TED | هل حاولتم من قبل رؤية ذلك إذا كان هناك فازلين أمام أعينكم؟ |
Uzun zaman birlikte çalıştınız. Ve oldukça yakındınız. | Open Subtitles | لقد عملتما معا لمده طويلة لقد كنتما مرتبطين حقاً |
Cinayet gecesi Christine Stanford'un evine zorla girmeye çalıştınız mı? | Open Subtitles | هل حاولت الدخول عنوة إلى منزل كريستين في ليلة الجريمة؟ |
Daha önce hiç adım adım analiz etmeye çalıştınız mı? | TED | هل سبق لك أن حاولت بالفعل تحليل الخطوات؟ |
Hiç esnerken kendinizi durdurmaya çalıştınız mı? | TED | هل حاولت من قبل أن توقف التثاؤب بعد ان بدأت؟ |
Dün gece Nakamoto için bir disk üzerinde çalıştınız mı? | Open Subtitles | لقد عملت في بعض الديسكات ليلة أمس لصالح تاكوموتو |
Bay Silberman... tüm hayatınız boyunca aynı şirkette çalıştınız. | Open Subtitles | سيد سيلبرمان لقد عملت طوال حياتك في نفس الشركه |
Son iki yıl boyunca da sanık George Viznik ile aynı odada beraber mi çalıştınız? | Open Subtitles | و عملت مع المتدعي عليه جورج فيزنك في السنتين الاخيرتين في نفس الغرقه |
Turnuva kazanmak için beraber çalıştınız. | Open Subtitles | لقد عملتم سويا وكنتم الفائزون بالبطولة اليوم لربح لعبة كرة. |
Bu uzak bölgelerde hepiniz sıkı çalıştınız! | Open Subtitles | لقد عملتم جميعا بجد في هذه الأجزاء البعيدة |
Birlik üyelerini birçok defa öldürmeye çalıştınız fakat asla başaramadınız. | Open Subtitles | جميعكم حاولتم وفشلتم في قتل أفراد القضاة في مناسبات متعدّدة. |
Söyleyin bakalım daha önce hiç sirkte çalıştınız mı? | Open Subtitles | إذاً ، أنتما الإثنين هل عملتما بالسيرك من قبل؟ |
Evet, bunun için çok çalıştınız, değil mi? | Open Subtitles | أجل, لقد عملتِ بجد من أجل هذا, أليس كذلك؟ |
Beraber mi çalıştınız? | Open Subtitles | هل تعملون مع بعضكم أو شئ من هذا القبيل ؟ |
- Hayır. O adamla herhangi bir şekilde iletişime geçmeye çalıştınız mı? | Open Subtitles | هل حاولتَ التواصل معه، بأيةٍ طريقة آخرى؟ |
Konuşmalarınızda, evine dönmesi için hiç onu ikna etmeye çalıştınız mı? | Open Subtitles | و في محادثاتكما هل حاولتِ قط أن تقنعيها بالعودة إلى منزلها؟ |
Bu beni kesmedi lan ama siz bütün gün kıçınızdan ter gelene kadar çalıştınız. | Open Subtitles | أتوق لشراب آخر، لكنى أعرف أنكما تعملان بكل جدّ طوال اليوم. |
Sadece sevdiğim herkese zarar vereceksiniz. Stroybrooke'u yok etmeye çalıştınız. | Open Subtitles | لكنْ ستؤذيان كلّ الذين أحبّهم ''حاولتما تدمير ''ستوري بروك |
Onu inzivaya çekilmesi için zorlamaya mı çalıştınız? | Open Subtitles | هل حاولتي إجبارها على الذهاب للكنيسه للصلاة؟ |
Cüzzamlı hastalarla çok çalıştınız değil mi? | Open Subtitles | لقد عملتي طويلاً مع مرضى الجُذام، أليس كذلك؟ |
Tanık, Uzak Doğu İnşaat'ta 5 yıl önce çalıştınız mı? | Open Subtitles | أيها الشاهد، قبل 5 سنوات هل عملتَ لكسب الخبرة في شركة جوك-دونغ للتطوير؟ |
Beni kandırmaya çalıştınız. | Open Subtitles | كنتم تحاولون ان تخدعوني لا احد كان يحاول ان يخدعك |