"çalılara" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشجيرات
        
    Liflerden kimileri aşağıya doğru sürüklenir ve çalılara dolaşır. Open Subtitles بعض الخيوط تنجرف للأسفل وتتشابك في الشجيرات.
    çalılara ilerleyeceğiz, sonra beş saniye içerisinde mavi nokta ikiye ilerleyeceğiz. Open Subtitles سندخل في الشجيرات ونصل للنقطة الزرقاء خلال 5 ثوانِ.
    Adamlarım cinayet mahallîne 45 metre uzaklıkta çalılara atılmış halde bulmuş. Open Subtitles رجالي عثروا عليه بجانب بعض الشجيرات بأقل من 50 متر من مسرح الجريمة
    Şaka yapamıyorsun ama büyülü çalılara, tufanlara, üç iğrenç balığın binlercesini beslediğine, çöllerde yaşayan insanlara falan inanman gerek. Open Subtitles لا تستطيع ان تمزح لكن من المفترض ان تكون مؤمن الشجيرات المسحور , الفياضانات و ثلاثة سمكات صغيرة اطعمت الالاف
    çalılara düştüm ama galiba bileğimi burktum. Open Subtitles لا أعلم لقد وقعت على الشجيرات ولكن أظن اننى لويت كاحلى
    Arazi taşlık ancak topraktaki basıncından size söyleyebilirim ki başka bir izin başladığı yer olan çalılara kadar gelmiş. Open Subtitles الأرض صخرية, لكن من الغوصان بالتراب, أستطيع إخباركم أنه دخل الشجيرات من هناك.. بالمكان به يمكنني أن أرفع جزءاً آخر من الآثار,
    Bir çizgi oluşturup çalılara vuracağız. Open Subtitles ركِّبوا صفاً واقطعوا الشجيرات.
    sigara iç ya da çalılara falan işe, çekinme... Open Subtitles دخن السجائر ربما تتغوط بين الشجيرات.
    Neyse, köpeğim şu çalılara doğru kaçtı. Open Subtitles على كل حال، كلبي هرب حول تلك الشجيرات
    Veya size Dubuque, İowa'da kampüsünün köşelerine aşk metupları bırakan ve ertesi gün çabalarının bir çığ etkisi oluşturup, sokağa çıktiğında ağaçlardan sarkan, çalılara yerleştirilmiş, bankların üzerinde mektuplar gören kızın hikayesini anlatabilirim. TED أو قصة فتاة قررت أن تترك رسائل غرامية حول الحرم الجامعي في دوبوك، ايوا، لتجد بعدها جهودها تلك قد انتشر أثرها في اليوم التالي، حين كانت تمشي في ساحة الكلية ووجدت رسائل غرامية متدلية من الأشجار، تم دسها بين الشجيرات والمقاعد الخشبية
    Onu yakaladık, gizlice çalılara sokuluyordu. Open Subtitles كان يختبئ بوسط الشجيرات
    Aman Tanrım, birisi çalılara kusuyor. Open Subtitles يا إلهي! أحد ما يتقيأ عند الشجيرات
    Şu çalılara gir. Open Subtitles إختبئ في هذه الشجيرات.
    çalılara doğru gitti. Open Subtitles ذهبت إلى الشجيرات
    Gidip çalılara kusayım. Open Subtitles سأذهب للتقيؤ بين الشجيرات
    Hayır baba, çalılara götürme! Open Subtitles لا يا أبي، ليس الشجيرات.
    Ya da kendi başına gezerdin nerdeyse bir mahalle büyüklüğünde bir alanda, çalılara doğru giderdin, yapraklarda yaşayan bir yaratık gibi çömelmiş, sürünerek, sade, vahşi, yalnız; hep daha sade olma isteği vardı, seni çağırdıklarında asla geri dönmeme isteği. TED أو يمكنك الذهاب بنفسك حتى لنصف مسافة طويلة جرداء , الى الشجيرات :كالمخلوق من النباتات كنت كامنا , جاثم, يزحف,بسيط , وحشي , وحيد : بالفعل كان هناك يريد أن يكون ابسط , يريدونك , عندما ينادونك , لن تعود ابدا .
    Fareler gibi çalılara sinmişlerdi. Open Subtitles -جاثمان بين الشجيرات كالفئران
    çalılara bak. Open Subtitles بقرب الشجيرات
    - çalılara gidiyorsun! Open Subtitles -إلى الشجيرات .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more