Sen öğle yemeğindeyken, minibüsün çalınmıştı. | Open Subtitles | إسمع ، لقد سُرقت شاحنتك حينما ذهبت للغداء |
Geçen yıl çantası ve evrakları çalınmıştı. | Open Subtitles | كانت بحوزته حقيبة مليئة بتخطيطات للمبيعات سُرقت العام الماضي |
Noel akşamıydı ve bazı hediyeler çalınmıştı. | Open Subtitles | كانت عشية عيد الميلاد .. وبعض الهدايا قد سرقت |
1911'de Mona Lisa çalınmıştı ve çalan dolandırıcı altı tane tıpatıp aynı kopya hazırlattı. | Open Subtitles | عام 1911م سرقت لوحة الموناليزا و الرجل المحتال الذي فعلها قام بصنع 6 نسخ مشابهه |
Evet ama benim eserim de çalınmıştı. Hoş bir durum değil. | Open Subtitles | اجل , وايضا قد سرق مني عملي انه ليس امر جميل |
Onu daha öncede birkere böyle görmüştüm, o zaman onun en iyi atları çalınmıştı. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا من قبل عندما سرق أحد حصانه المفضل. |
Demek çalındı, eh, öyle olsun. Ne zaman çalınmıştı? | Open Subtitles | لقد سُرق منك ، سنتماشى مع هذا القول متى تمت سرقته ؟ |
Bu araba katil tarafından çalınmıştı, değil mi? | Open Subtitles | هذه السيّارة قد سُرقت بواسطة القاتل، أليس كذلك؟ |
Benimde bir kez otobüste param çalınmıştı. | Open Subtitles | أجـل , لـقد سُرقت مني مـحفضتي ذات مرة على متن الـحافلة |
Annemin mezarı için en son bu çiçeklerden aldığımızda daha gün bitmeden çalınmıştı. | Open Subtitles | أتعلم؟ آخر مرة اشترينا واحدة من هذه لقبرها سُرقت في نفس اليوم |
Araç o hafta sonu özel bir otoparktan çalınmıştı. | Open Subtitles | والتي سُرقت من موقف خاص للسيارات بنهاية ذلك الأسبوع |
Bize dedi ki, aslında, harcadığımız petro-dolarlarımızın her üçünden ikisi, vergi verenlerin parası, ya boşa harcanmış ya da çalınmıştı. | TED | قال لنا أنه، في الواقع، اثنان من أصل كل ثلاثة دولارات من دولارت البترول لدينا التي صرفت، و أموال دافعي الضرائب، قد ُضيعت أو سُرقت. |
Her yerde cam kırıkları vardı ve tuvalet kağıtlarım da çalınmıştı. | Open Subtitles | بقايا الزجاج في كل مكان. وقد سرقت كل أوراق الحمام. |
Bir ara çantam çalınmıştı, ve polis çok kibardı. | Open Subtitles | لقد سرقت حقيبتي مرة ولقد كان الشرطي رائعاً |
Emily ve Maya'nın fotoğrafları Noel'in partisinde çalınmıştı, değil mi? | Open Subtitles | هذه الصور لايميلي ومايا لقد سرقت في حفله نوا.. اليس كذلك؟ |
Biliyor musun, ilk numune grubum çalınmıştı, ikincisi de bozuldu. | Open Subtitles | أتعلم, مجموعة عيناتي الأولي سرقت والثانية أٌتلِفت |
Dün gece eve geldim. Pencerem kırılmıştı ve televizyonum çalınmıştı. | Open Subtitles | ليلة البارحة تم كسر نافذتي وقد سرق جهاز التلفاز |
Bilincim yerine geldiğinde, Sutherland'ım çalınmıştı. | Open Subtitles | عندما استعدت وعيي، وجدت أن السوثرلاند قد سرق |
Son nakliyatta elmaslar çalınmıştı. | Open Subtitles | أن في آخر مالديك من الألماس سرق منك في عملية النقل |
Geri aldığımda, cüzdanım çalınmıştı ve 15 sterlinim gitmişti. | Open Subtitles | و عندما أخذتها وجدتُ بأن محفظتي أختفت و أيضاً سُرق مني 15 جنيه |
Oraya gittiğimizde, yere sabitlenmemiş her şey çoktan çalınmıştı. | Open Subtitles | كان قد سُرق كلّ ما ليس مثبّتاً فأخذنا ما كان مثبّتاً |
Bu, bu akşam karakoldan çalınmıştı. | Open Subtitles | كان مسروقاً من مقر الشرطة مسبقاً هذه الليلة. |
Silahlar bizim birimden çalınmıştı ve ben kimin yaptığını biliyordum. | Open Subtitles | الأسلحه قد سٌرقَت من وحدتى , و أنا لم أبلغ _ |
Söylediğiniz parçalar benden çalınmıştı. | Open Subtitles | إنّ الأجزاءَ التي أنت تَتكلّمُ حول سُرِقَ منّي. |
Bu ışın kılıcı eski cumhuriyetin çöküşü sırasında atalarım tarafından Jedi Tapınağınızdan çalınmıştı. | Open Subtitles | هذا السيف الضوئي قد تم سرقته من معبد الجيداي من قبل اسلافي خلال انهيار الجمهورية القديمة |