Sör Charles'ın mücevheri çalmasını önlemeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نتأكد أن سير تشارلز لن يسرق الجوهره. |
Yani, baban Andy'ye de çalmasını öğretmişti? | Open Subtitles | وعلمت عندها ان والدك علّم اندي العزف ايضاً |
Kocana başka bir şey çalmasını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | أيمكنكِ أن تقولي لزوجكِ بأن يعزف شيء آخر؟ |
Onu bağlayıp, telefonun çalmasını beklemeli ve artık bizim borumuzun öttüğünü ona söylemeliyiz. | Open Subtitles | سنقوم فقط بربطه بالأعلى وننتظر حتى يرن الهاتف وسنخبره أننا نمتلك الطلقات الأن. |
Her şey bir kenara, piyano çalmasını bıraktırmak için onu bir sopayla vurmakla tehdit ettiğinizi söyledi. | Open Subtitles | انه من خلال اشياء اخرى اخبرتني انك هددتها بعصا حتى تتوقف عن عزف البيانو |
Ona sor sıcak bir yaz günü odasına gittiğimde ondan ne çalmasını istemiştim? | Open Subtitles | اسألها ماذا طلبت منها أن تعزف ذات صيف حار عندما كنتُ في غرفتها؟ |
Kilise çanlarının çalmasını dayanak alarak, fotoğrafın çekildiği zaman ile, kaydın yapıldığı zamanın aynı zaman dilimi olduğunu varsayacağız. | Open Subtitles | بناءاً على رنين أجراس الكنيسه سوف نفترض أن التسجيل تم عمله فى نفس وقت إلتقاط الصوره |
Vic yarın evindeki partide bizim grubun çalmasını istiyor. | Open Subtitles | rlm; طلب "فيك" مني rlm; أن أعزف في حفل في منزله غداً. |
Arabası olmayan 17 yaşındaki bir gencin gezmek için araba çalmasını anlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع فهم شاب في السابعة عشر من عمره لا يملك سيارة يمكن أن يسرق واحدة ويأخذ جولة بها |
Kelebek kovalamasını elma çalmasını, dizlerini kanatmasını kalbini daha hızlı çarptıracak şeyleri keşfetmesini izliyordum. | Open Subtitles | تركته يمسك اليرقات يسرق التفاح، يدمي ركبتيه يكتشف ما يجعل قلبه ينبض بقوه. |
Öylece gidip ondan Serena'nın telefonunu çalmasını isteyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أذهب اليه وأطلب منه أن يسرق هاتف سيرينا |
Adam için yaptığım tek şey.. ...gitar çalmasını öğretmekti. | Open Subtitles | جلّ ما فعلته للرجل على الإطلاق كان تعليمه كيفيّة العزف على الجيتار. |
- Sitar çalmasını öğrenmelisin. Ben sitara bayılırım. | Open Subtitles | يجب أن تتعلمي العزف على السيتار أحب السيتار |
Bir kıza gitar çalmasını öğretiyordum da. | Open Subtitles | لقد تم تدريس هذه الفتاة العزف على الغيتار. |
Brandon'un bu şarkıyı çalmasını sitemiyırsun anladım. Ama daha mantıklı yollar var,Jared Oh,şu senin küçük barış,sevgi ve anlayış ışığın değil mi? | Open Subtitles | انت لا تريد من براندن أن يعزف هذه الاغنية فهمت ذلك |
9 saat kadar piyano çalmasını izleyeceğiz böylece eğlenecek ve garip bir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | سننصت إليه يعزف الجاز على البيانو لمدة9 ساعات.. و سيكون هذا ممتعاً للغاية وليسبالغريبأبداً. |
Şafak vakti telefonumun çalmasını hiç hazzetmem, ancak Gary arayıp da: | Open Subtitles | مالذي نفعله هُنا؟ لا أُحب أن يرن هاتفي في وقت الفجر |
Ve karşı tarafın oturup telefonun çalmasını bekleyeceklerini ümit edebilirsin. | Open Subtitles | سيقوم فقط بالجلوس مطمئنا في انتظار الهاتف أن يرن |
Bu yüzden armonika çalmasını ve ders almasını yasakladım. | Open Subtitles | لذا منعتها من عزف الزجاج، ومنعتها من أخذ الدروس |
Ve bandodan müttefik marşını çalmasını ister. | Open Subtitles | وتطلب من الفرقة أن تعزف النشيد الإستقلالي |
Ve daha sonra köyden birileri bütün gece ayakta kalıp zilin çalmasını bekler. | Open Subtitles | و بعدها، كان على أحد من سكان القريه أن يبقى ليراقبها طوال الليل و ينتظر رنين الجرس |
Baksana, ben de çalmasını öğreneceğim. | Open Subtitles | انظري ، سأتعلم كيف أعزف عليها |
Telefonun çalmasını beklemek ne demektir bilirim! | Open Subtitles | أعرف كيف يشعرن بجلوسهن جنب الهاتف ينتظرنه يرنّ |
Değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenmesini öğrendik... Bir de, yere sabitlenmemiş her şeyi çalmasını. | Open Subtitles | لقد تعلمنا تقبل الأشياء التي لا يمكننا تغييرها وسرقة كل ما يمكننا حمله |
Hayır, belki değerli bir şeyler falan bulmuşlardır ve insanların onu çalmasını istemiyorlardır. | Open Subtitles | لا ، ربما هم قد وجدوا شيئا ذو قيمة ولا يريدونه أن يُسرق |