"çamaşır suyu" - Translation from Turkish to Arabic

    • مبيض
        
    • المبيض
        
    • التبييض
        
    • المبيّض
        
    • مبيّض
        
    • المبيضات
        
    • كلوروكس
        
    • مُبيض
        
    • مُبيّض
        
    • منظف
        
    • تبييض
        
    Amonyak ve çamaşır suyu saç ve kıl rengini açar. Open Subtitles من ذلك الذي على ساعدها الشمال نشادر و مبيض بالتأكيد
    Paranın alabileceği en iyi çamaşır suyu galon galon sattığımdan bunu biliyorum. Open Subtitles هذا أفضل مبيض يمكن شراؤه ويجب أن أعرف لأني أبيعه بالغالون الواحد.
    Markete git, çamaşır suyu al ve her yeri temizle Mike, tamam mı? Open Subtitles اذهب إلى المتجر وأشتري بعض من المبيض وأفركه في المكان بالأسفل, مايك, حسنا؟
    Olay Yeri gelsin. çamaşır suyu şişesi de laboratuara yollansın. Open Subtitles لنجعل وحدة مسرح الجريمة تأتي إلى هنا، وعلبة مادّة التبييض
    Banyo zeminine çamaşır suyu dökmek benim de çok hoşuma gitti. Open Subtitles وأنا كذلك استمتعتُ بسكب المبيّض على كامل أرضيّة الحمّام
    Kabine çamaşır suyu dökmüşler. DNA'yı yok etmek için. Open Subtitles مبيّض في المقصورة لقد دمّروا أدلّة الحمض النووي
    O kapkara tenine biraz çamaşır suyu sürsen iyi olur. Open Subtitles يجدر بكِ أستعمال بعض المبيضات على بشرتكِ السوداء
    Küçük oğlumun sinirleri bozuldu ve çamaşır suyu içmeye kalkıştı. Open Subtitles أبني الصغير أصيب بإنهيار عصبي و حاول أن يشرب مبيض الملابس
    Yatak odasından gelen yoğun bir çamaşır suyu kokusu aldım. Open Subtitles شممت رائحة جرعة ثقيلة من مبيض الغسيل قادمة من غرفة النوم
    çamaşır suyu içiyorum. Open Subtitles لقد أضحيت أشرب الكثير من مبيض الملابس
    Kurbanların tırnaklarında çamaşır suyu ve amonyak bulundu. Open Subtitles المبيض و النشادر وجدوا تحت اظافر الضحايا
    Şuna bakın, bir şeyler paspası yiyip içine işledi ve çamaşır suyu olduğunu hiç sanmıyorum. Open Subtitles إنظروا إلى ذلك، شيء ما قام بتقب المنشفة تماماً. ولا أظن أن السبب هو المبيض.
    Vazalin, çamaşır suyu ve benzinle yapılan bir madde. Open Subtitles انه مسرع مصنوع من الغازولين, المبيض و جيل البتروليوم
    Çamaşır suyunu unutmuşum. Acaba sizde çamaşır suyu var mı? Open Subtitles لقد نسيت سائل التبييض هل لديكم أياً منه؟
    Öğleyi geçti, git de çamaşır suyu al. Open Subtitles الوقت بالفعل صار الظهيرة. اشتري لي بعض مسحوق التبييض.
    Ateş, önceki kurbanlardaki çamaşır suyu kanıtlarını temizlemiş olabilir mi? Open Subtitles هل يمكن أن يكون الحريق دمر أدلة على التبييض في الضحايا السابقين؟
    Kirli polis olay yerinden DNA'yı temizlemek istediğinde çamaşır suyu kullanır. Open Subtitles دليل. حينما يريد شرطيّ قذر إزالة الحمض النّوويّ من مسرح الجريمة، فيستخدم المبيّض.
    Burnuma çamaşır suyu kokusu da aldı ayrıca. Open Subtitles كما أنفي اكتشف رائحة مبيّض
    Ama yanılmıyorsam çamaşır suyu ve böcek ilacı da aynı şeyi yapıyor. Open Subtitles لكن في آخر مرّة تحققت، المبيضات ومبيدات الحشرات يفعلان نفس الشيئ
    Yanında 10 saniye oturunca içimde çamaşır suyu dolu bir küvette yıkanma isteği doğdu. Open Subtitles يجلس معك ل 10 ثانية تجعلني أشعر أنني يجب أن يستحم مع دلو من كلوروكس.
    çamaşır suyu paspas falan işte. Open Subtitles انت تعلم , مُبيض , ممسحة
    çamaşır suyu deme, bulamadım. - Ne? Open Subtitles ولا تُخبريني أن أستخدم مُبيّض لأنني لا أمتلك أيًا منها هُنا
    Derisinde kimyasal maddeler çıktı. Boya, neft yağı, çamaşır suyu. Open Subtitles و قائمة كيماويات وجدت على بشرته طلاء مجفف, تربنتين, منظف
    Elde yıka, çamaşır suyu yok. Open Subtitles أغسلها باليد بدون مسحوق تبييض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more