"çamaşırlarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • ملابسك
        
    • ملابس
        
    • ملابسه
        
    • غسيلك
        
    • ملابسها
        
    • الغسيل
        
    • ثيابك
        
    • ملابسهم
        
    • غسيل
        
    • بالغسيل
        
    • غسيله
        
    • ملابسكِ
        
    • سروالك
        
    • ثيابها
        
    • الثياب
        
    İç çamaşırlarını veya diğerlerini taşımakta yardıma ihtiyacın var mı diye soracaktım? Open Subtitles كنت أتسائل ما إذا كنتِ بحاجة لمساعدة بطي ملابسك أو أي شيء؟
    Gelip herkesin ortasında kirli çamaşırlarını yıkıyorsun. Open Subtitles انت تأتي ثم تغسل ملابسك المتسخة امام العلن
    İnşa edildi, çalışıyor ve bugün kendi işletmesini kurdu, başkalarının çamaşırlarını yıkıyor. TED تم بناؤها، وهي تعمل وقد بدأت تجارتها اليوم وذلك لغسل ملابس الناس.
    Onun evini temizlemek çamaşırlarını yıkamak... çocuklarını yetiştirmek için 35 yılımı harcadım. Open Subtitles لقد قضيت 35 عاما أنظف نزله وأغسل ملابسه وأربى أولاده
    Çamaşır listeni, market listenle karıştır ve sonunda kendini iç çamaşırlarını yerken bulursun. Open Subtitles إن خلطت قائمة غسيلك بقائمة المشتروات فستأكل ملابسك الداخلية على الإفطار
    İç çamaşırlarını ben kontrol etsem, arama emrini sen çıkarsan nasıl olur? Open Subtitles لماذا لا أقوم بفحص ملابسها الداخلية و أنت تقم بتعميم بلاغ البحث.
    Bütün yaşamı boyunca odun ateşinde su ısıtıp yedi çocuğunun çamaşırlarını elde yıkamıştı. TED لقد كان الغسيل لديها يعني تسخين المياه على نار الاخشاب ومن ثم البدء بالغسل اليدوي لسبعة اطفال
    Şey tişörtünün üstündeki kirleri zımparalıyorum, çoraplarını ve iç çamaşırlarını çamaşır makinesine atmak için mücadele veriyorum, sanırım bu işten çok daha fazla bir macera olarak tanımlanabilir. Open Subtitles حسناً، أقوم بسنفرة قمصانك لإزالة البقع منها و أُحارب جواربك و ملابسك التحتيّة لأضعها في الغسالة
    Kirli çamaşırlarını ilk defa görecek. Pis biri gibi görünmek ister misin? Open Subtitles إنها المرة الأولى التي سترى هى فيها ملابسك الداخلية تريدها ان تكون قذرة؟
    Chandler gel sana iç çamaşırlarını nasıl katlayıp ayakkabılarının içine yerleştireceğini göstereyim. Open Subtitles سأريكم كيف تطوي ملابسك الداخلية وتحشوها في أحذيتك.
    Bu işin uzun sürdüğünü ve kuru temizleyiciden Harold'un çamaşırlarını almaya zaman bulamayacağımı düşünüyorum. Open Subtitles أنا أفكّر بأنّ ما نقوم به قد استغرق وقتاً طويلاً، و لن أتمكّن من احضار ملابس هارولد.
    Acele edelim. Yolda Harold'un çamaşırlarını almamız gerekebilir. Open Subtitles لعلّنا نتمكن من إحضار ملابس هارولد في طريقنا.
    Bu yüzden cuma akşamı çünkü çamaşırhanede olacaksın ve gardiyanların iç çamaşırlarını çalacaksın. Open Subtitles ذلك ما ستفعله ظهر الجمعة لأنك تعمل في قسم الملابس المتسخة ستسرق ملابس الحراس الداخلية
    Sence o kokladığın iç çamaşırlarını kim giyiyordu? Open Subtitles حسناً من تعتقد أنك كنت تشمّ ملابسه الداخلية؟
    Ve arada bir gizlice yatak odasına girip iç çamaşırlarını denemekten. Open Subtitles وفي بعض الاحيان تسلل الى غرفة نومه واسحب ملابسه الداخليه
    Eğer ihtiyacın olursa duş yapmak, çamaşırlarını vermek ya da bilgisayarı kullanmak için istediğin zaman gelebilirsin. Open Subtitles وفي حال إحتجت العودة إلى هنا لتستحم أو لتسلّمني غسيلك أو لتستعمل الكمبيوتر فتعال في أي وقت
    Böylece iç çamaşırlarını tekrar koklayabilirsin. Open Subtitles يمكنك شم رائحة ملابسها الداخلية مرة أخرى
    Tamam, Michael, çamaşırlarını alacağım.. ve ondan sonra gidiyorum. Tamam anne.. Open Subtitles مايكل، سأذهب لاحضار الغسيل وبعدها سأغادر
    Şimdi çamaşırlarını al. Temiz çamaşırlarını değil. Şu anda giydiklerini değil. Open Subtitles تأخذ ثيابك غير النظيفة وليس ما ترتديه الآن
    Bu toplantılarda birçok mühendis de yer alıyor. ve genelde de çamaşırlarını yıkamaları gereken sıklıkta yıkamıyorlar. TED ولدينا أيضاً الكثير من المهندسين في تلك الإجتماعات، ولا يغسلون ملابسهم عادة كما ينبغي لهم.
    Manheim, hayatının geri kalanında insanların kirli çamaşırlarını temizlemek mi istiyorsun? Open Subtitles هل ترغب يا مانهيم في تنظيف غسيل الأشخاص القذر لبقية حياتك؟
    Sana ya %7.5 faizle geri veririm ya da çamaşırlarını yıkarım. Open Subtitles سأدفع إما 7.5 بالمائة فائدة أو أقوم بالغسيل لك، قم بالاختيار
    Çantayı görünce birinin çamaşırlarını unuttuğunu düşündüm. Open Subtitles ورأيت حقيبة وفكرت بأن شخصاً ترك غسيله خلفه
    Ona ilk buluşmanızda iç çamaşırlarını göstermene gerek yok ki. Open Subtitles ليس عليكِ أن تريه ملابسكِ الداخلية فى أول موعدٍ غرامي.
    Rikki uğrarsa, en azından tangaları ve iç çamaşırlarını alabilirsiniz. Open Subtitles اذا حدث لروكي شيء، اخر شيء ستفعله ان تلتقط سروالك
    Annemin bana kıyafet alacak gücü yok, bu yüzden ben de onun gevşek çamaşırlarını giyiyorum. Open Subtitles أمّي لا تستطيع تحمّل شراء ملابس لي، لذا أنا أرتدي ثيابها
    O kapağı kaldırıp çamaşırlarını içine koyar ve kapağı kapatırsın. Open Subtitles ترفع الغطاء تدخل الثياب ومن ثم تغلق الغطاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more