"çanta dolusu" - Translation from Turkish to Arabic

    • حقيبة مليئة
        
    • حقيبة من
        
    • بحقيبة
        
    • كيس من
        
    • حقيبة كاملة
        
    • حقيبة مملوءة
        
    • كيساً من
        
    • حقيبه مليئه
        
    Yani kurbanımız dükkandan bir çanta dolusu parayla çıkmış. Open Subtitles إذاً ضحيتنا ينطلق من المخزن و بحوزته حقيبة مليئة بالمال
    Şimdi sana bir çanta dolusu para vereceğim, tabi ki nakit. Open Subtitles الآن سأعطيك حقيبة مليئة بالمال، ونقداً بالطبع.
    Bir çanta dolusu cinsel donanım getirmişti. Open Subtitles لقد جعلتني اجهز حقيبة من الأدوات الجنسية
    Evet, çünkü yeni arabasıyla, bir sahilde, çanta dolusu elmasıyla sus payını sayıyor. Open Subtitles نعم لإنها على الشاطئ في سيارتها الجديدة مع حقيبة من المجوهرات تعد اموال رشاويها
    Yani hapisten çıkıp çanta dolusu altın külçeyle bir restoran satın aldı. Open Subtitles وخرج من السجن وإشتري مطعم بحقيبة من الذهب.
    Bir çanta dolusu mayın taşıyan bir Sırp militan vardı. Open Subtitles وكان هناك ذاك المُحارب الصربي مع كيس من الألغام الأرضيّة،
    Ne bekliyordun ki, bir çanta dolusu plütonyum mu? Open Subtitles ماذا تتوقعون حقيبة كاملة من البلوتونيوم ؟
    3 zencinin bir çanta dolusu uyuşturucu ve silahla karakola gitmesini mi öneriyorsun? Open Subtitles تريد من ثلاثة زنوج أخذ حقيبة مملوءة بالمخدرات وسلاح... إلى مركز الشرطة اللعين؟
    Bana garip diyin ama bir çanta dolusu araba teybi ile gelmediğiniz belli. Open Subtitles اعتبرني صينياً , لا أعتقد أنه لديك حقيبة مليئة بأجهزة المذياع
    Böyle bir adama öylece bir çanta dolusu parayı verip,.. Open Subtitles لا يمكنكِ إعطاء حقيبة مليئة بالنقود لرجل كهذا
    Yani bir çanta dolusu hiçbir şeyi hiçbir yere götürüyorsunuz. Open Subtitles إذا, تحملون حقيبة مليئة بلا شىء إلى لا مكان
    Yani, Harlan'dan gidersem, bana bir çanta dolusu para vereceksin. Open Subtitles إذاَ أترك " هارلن " تعطيني حقيبة مليئة بالمال ؟
    Sonra da bir çanta dolusu seks oyuncağı çıkardı. Open Subtitles وعندها هو القى حقيبة مليئة بالألعاب الجنسية
    Manyağın teki elinde bir çanta dolusu dinamitle buraya girdi. Open Subtitles أنــا! لدينا مجنون بحوزته حقيبة من المتفجرات!
    Tavan arasında bir çanta dolusu silah var. Open Subtitles ثمة حقيبة من المسدسات في السقف
    Bir çanta dolusu ipekle ve hiç kalem, kağıt, bilgisayar olmadan mı? Open Subtitles بحقيبة بها ملابس خليعة و بدون حاسوب أو أوراق أو أقلام؟
    Böylece oradayım... ..bir elimde bir çanta dolusu döküntü... Open Subtitles و عندها ها أنا ذا بحقيبة من المخدرات بإحدى يديَّ
    Bu bize bir silah taşıyarak değil onun yerine bir çanta dolusu hukuk kitabı taşıyarak gelen bir adam. Open Subtitles فهو الرجل الذي جاء إلينا لا لتعبئة بندقية، ولكن بدلا من ذلك تحمل كيس من كتب القانون.
    Bu yüzden bir çanta dolusu Ay safirini bu sorunu kökten çözecek ilk bilim adamına vermeyi öneriyorum. Open Subtitles لهذا السبب سأقدم كيس من ياقوت القمر لأول عالم يتمكن من حل هذه المشكلة مرة واحدة وإلى الأبد
    İşin tuhaf yanı bir çanta dolusu seks aleti dongla gelmeni istemesi. Open Subtitles اعتقد ان الغرابة تأتي عندما تطلب منك حقيبة كاملة من الاعضاء
    iyi, bir çanta dolusu var.! Open Subtitles ثمة حقيبة مملوءة
    Eğer tekrar yakmamızı isterse diye bir çanta dolusu para getirdim. Open Subtitles أحضرتُ كيساً من المال في حال أراد منّا أن نحرقه مجدداً
    Yeminli ifadeye başlayalım mı, yoksa siz çocuklar bize büyük bir çanta dolusu para mı uzatırsınız? Open Subtitles حسنا انبدا اجراءات العزل, ام ستعطونا حقيبه مليئه بالنقود؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more