Sana görevinde eşlik edeceğim ve Gözyaşı Taşı'nı bulduğun zaman bana vereceksin ben de talimatlara uyup, çatlağı kapatacağım. | Open Subtitles | سأنضم إلى مسعاكم البسيط، وحينما تجد "حجر الصدع". ستمنحني إيّاه ، و سأتبع أنا تعليمات اللـّفيفة ،و أغلقّ الشقّ. |
Öğle güneşi Taş'ın üstünden geçecek ve çatlağı kapatacak. | Open Subtitles | ضوء الظهيرة سيمر خلال الحجر و يصلح الصدع الذي بالحاجز. |
- Yeniden aç ve git. - çatlağı ben açmadım. | Open Subtitles | إفعليها مرة أخرى وإرحلي انا لم أتسبب بفتح الشق |
O silahlardan çıkacak tek bir sonik dalga bile tüm çatlağı yarıp gelecekle irtibatınızı kesebilir. | Open Subtitles | ضربة واحدة من هذه الأسلحة يمكنها تدمير الشق كله و هذا سيعزلكم عن المستقبل للأبد |
sallantı kafatasındaki çatlağı büyüttü, ve beyin kanamasına neden oldu. | Open Subtitles | والاهتزاز العنيف وسّع الكسر في جمجمته مما سبّب نزفاً دماغياً |
Kış rüzgarının estiği her duvardaki her çatlağı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كل شق في كل جدار يدخل منه هواء الشتاء |
Epidural hematom, uskul omurilik çatlağı, ...sternoklaviküler çıkığı, ...ve belli ki iç kanama ihtimali de var. | Open Subtitles | لدي تورم وكسر موضعي في الحبل الشوكي و كسور في أكتافي وبكل وضوح نوع ما من النزيف الداخلي |
Şahsen ben, tavandaki şu çatlağı izliyorum. | Open Subtitles | بالنسبة لي، فأنا أشاهد ذلك الصدع في السقف |
Bilinmeyen boyuttan gelen kötü adamları dağıtacaksın ve şekil değiştirdikten sonra çatlağı kapatmak için sadece tek bir atomunu böleceksin. | Open Subtitles | أنت تبعثر الأشرار عبر أبعاد مجهولة وتنقسم فقط لواحدة من ذراتك بينما شكلك السابق يفجر الصدع لينغلق |
Aynı mekânda atom bombası patlatmak, aynı çatlağı açmak gibi. | Open Subtitles | و هذا يعني اطلاق قنبلة ذرية في نفس الموقع و فتح ذلك الصدع او اياً كان |
Tomardaki bilgi yokluğunda da, Gözyaşı Taşı'nı bulsa bile çatlağı kapatmak için kullanamayacak. | Open Subtitles | و من دون علمه بمَ تحويه اللـّفيفة، و حتى لو عثر على "حجر الصدع." لن يتسنَ له إستخدامه لغلقّ الشقّ. |
Tavandaki çatlağı görüyor musun? Her gece ona baka baka uyuyakalırdım. | Open Subtitles | هل ترين ذلك الشق في السقف؟ اعتدتُ أن أنام وأنا أحدقُ به كل ليلة |
Çocuklar gövde boyunca uzanan çatlağı görmüyor musunuz? | Open Subtitles | يارجال، الم تروا الشق يمر بالهيكل؟ |
Ayrıca, alındaki çatlağı inceledim. Kafa atılmanın bir sonucuymuş. | Open Subtitles | لقد فحصتُ أيضاً الكسر في العظمة الأماميّة وكان نتيجة لضربة بالرأس |
Sadece T3'teki sıkışma çatlağı bile yıllar öncesinden hareket etmeni engellemiş olmalıydı. | Open Subtitles | الكسر الإنضغاطي بفقرتك الصدرية الثالثة ينبغي أن تكون مشلولاً منذ سنوات |
Yeterli güçle, bu ölüm civarındaki yara üzengi kemiğindeki çatlağı açıklar. | Open Subtitles | توضح هذه الكدمات الكسر في الركاب. |
Ben adli tıpçı değilim ama bana sıcaklık çatlağı gibi geliyor. | Open Subtitles | حسنا ، أنا لست طبيبا شرعيا ، ولكن هذا يبدو مثل شق حراري |
Muhtemelen üzerimizde böyle çalıştılar. Ufak bir boyutsal geçiş çatlağı. | Open Subtitles | ربما هكذا كيف يدرسوننا , شق عبر الأبعاد صغير |
Kurbanın kaburga çatlaklarını ve dirsek ucunun yanlarındaki bir çatlağı gösteren bir video sunumumum var. | Open Subtitles | لديّ عرض تقديي مرئي يظهر أنّ الضحية عانى من كسور في الأضلاع بالإضافة لكسر في لقيمة الفخذ الجانبية من الجهة اليسرى الطرفية.. |
Röntgen filmlerinden anladığım tek şey, hiç tamamlanamamış bir çok çatlağı olduğu. | Open Subtitles | ... كلماأفهمهمنالأشعةالسينية أنه عانى من كسور متعددة لم تلتئم بشكل صحيح |
Yani çekiç hafifçe savrulsa bile hafif basınç çatlağı oluşturur. | Open Subtitles | أقصد، حتى التلويح البسيط بالمطرقة سينتج كسراً منخسفاً طفيفاً. |
çatlağı bulup parçayı değiştirebilirsek bir sorun olmaz. | Open Subtitles | لا توجد مُشكلة إذا عثرنا على الشرخ وقمنا باستبداله. |