"çavdar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجاودار
        
    • جاودار
        
    • والجاودار
        
    • الماسك
        
    • جويدار
        
    Bir çok kutlamada çavdar unu kullanıyoruz. Open Subtitles . نحن نستخدم طحين الجاودار في عدة مناسبات
    Kurtadam savar.. ökseotu, koyun külü ve çavdar. Open Subtitles طارد المستذئب نبات الهدال رماد الخروف وحبوب الجاودار
    çavdar tanelerinden bulaşan bir çeşit mantar enfeksiyonu. Değirmenden geçerek besin zincirine karışıyor.. Open Subtitles إنها عدوى فطرية من حبوب الجاودار يتم طحنها و تدخل بالغذاء
    3 yumurtalı jambon ve çedar peyniri, soğan olmasın, çavdar. Open Subtitles أي لحم خنزير 3بيضِ وجبن تشادرِ، لا بصلَ، جاودار.
    Pizza sipariş ederek yaşayan bir adam, üçlü çavdar ekmeği almaz. Open Subtitles رجل يعيش على الوجبات السريعة لا يشتري ثلاثة أرغفة جاودار
    Ama çok iyi çavdar ekmeği yaptığını söylemem lazım. Open Subtitles سأقول انها تصنع والجاودار رائعة.
    Birbirimizin mallarını paylaşıyoruz. "çavdar Tarlasındaki Çocuklar"ı okumayalı çok oldu. Open Subtitles نحن نتشارك بأغراضنا أوتعلمين شيئاً أنا لم أقرأ الماسك في جويدار في حين
    Aslında çavdar, buğday ve diğer tahılları etkileyen bir mantarın yol açtığı bir hastalık. Open Subtitles أنها نوع من الفطريات التي تهاجم الجاودار والقمح والحبوب الأخرى.
    Ama diğerlerinin aksine çavdar yerine buğday kullanıyorlar. Open Subtitles ولكنَّهم ليسوا كغيرهم فهم يستعملون حبوب القمح عوضاً عن حبوبَ الجاودار
    çavdar Tarlasında Çocuklar güzel bir kitaptı. Kitap, çavdar tarlasındaki çocukları anlatıyor. Open Subtitles الماسك في الجاودار كان كتابا جيدا.
    Bak, patikadaki tozun adı; Secale cereale: çavdar unu. Open Subtitles انظر، المسحوق على المسار يسمى . سيكال سيريال" : طحين الجاودار"
    Hardal, çavdar ve kornişon turşu. Open Subtitles فقط ‫#‬ الخردل - حبوب الجاودار - ومخللٍ جيّد #
    Eşim Herman'a bu geceyi neyin özel yapacağını sordum ve o da çavdar viskisi dedi. Open Subtitles " لقد سألت زوجي " هيرمان ما الذي قد يجعل تلك الليلة مُميزة لضيوفنا ؟ وقال ويسكي الجاودار
    Bu da çavdar üzerindeki jambon değil, ahbap. Open Subtitles وهذا ليس فخذ خنزير أو جاودار يا صديقى
    Tam olarak çavdar ekmeği yiyen bir yakalayıcı değil. Open Subtitles انه ليس بشكل حرفي الصائد اكل خبز جاودار
    İşte Denver omletiniz ve çavdar ekmekli tostunuz. Open Subtitles -حسناً، عجّة (دنفر)، وخبز جاودار جانبيّ
    İşte Denver omletiniz ve çavdar ekmekli tostunuz. Open Subtitles -حسناً، عجّة (دنفر)، وخبز جاودار جانبيّ
    çavdar viskisi buzlu olsun. Open Subtitles (ويسكي (جاودار ثلج
    Bir çavdar alayım. Open Subtitles سأخذ جاودار
    Salamlı çavdar sandviç ister misin? Open Subtitles أتريد بعض اللحم والجاودار ؟
    Kim sana "çavdar Tarlasındaki Çocuklar" göndermiş? Open Subtitles " من أرسل لكِ " الماسك في جويدار جويدار "نوع من انواع الحبوب "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more