"çavuşun" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرقيب
        
    • للرقيب
        
    Bir çavuşun elinde büyüdüm... ...geri çekilmeden, teslim olmadan. TED رأيت العسكري الرقيب يرفع يده، لا تراجع، لا إستسلام.
    çavuşun kızı ilk kez becerdiği bölümü okudun mu? Open Subtitles هل قرأت الجزء حيث يمارس الرقيب الحب معها للمرة الأولى؟
    çavuşun söyleyip söylemediğini bilmiyorum. Open Subtitles حسنا، لم أكن أعرف ما إذا كان .يجب إخبار الرقيب
    Yüzbaşı çavuşun müfrezesindeki herkesin burada olmasını istedi. Open Subtitles أصدر النقيب تعليمات بأن يتواجد كل من كانوا في سرية الرقيب
    Medyum güçlere sahip çavuşun sesini duydun. Open Subtitles سمعت الصوت المتقطع للرقيب الصغير ذو قوى الوساطة الروحية
    Tamam çocuklar, çavuşun dediğini duydunuz... Open Subtitles حسناً يا رجال ، لقد سمعتم ما قاله الرقيب
    Biz çavuşun öldürülmesine hiçbir şekilde karışmadık. Open Subtitles يا سيدي ، نحن لسنا متورطان بأي طريقة في موت الرقيب
    çavuşun adamları meydanın her tarafına yerleşti ve çatıda da keskin nişancıları var. Open Subtitles الرقيب لديه رجال يشرفون على جهتي الساحة وقناصون على السقف
    Bu sabah çavuşun ailesinde de aynısı olacak, biliyor musun? Open Subtitles سيكون الأمر كذلك بالنسبة لعائلة الرقيب أتعرف؟
    çavuşun ayağı kaymış ve düşmüş. Open Subtitles الأرضيه هنا تكون زلقه الرقيب فقد توازنه و إنزلق
    çavuşun, atılmadan önce nerede öldürüldüğünü bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف أين قتل الرقيب قبل أن يلقى من على هذا الجرف
    Belki çavuşun karısı teşhis eder. - Karargah çavuşunun durumu nasıl? Open Subtitles استدعي الزوجة ان كانت تتعرف عليه كيف حالة الرقيب
    Dün gece eve gitmeden önce. çavuşun masasına koydum, Söylediği gibi. Open Subtitles بوقت ما قبل أن أعود للبيت البارحة، وضعته على مكتب الرقيب كما طلب
    Dinle. Karakoldaki çavuşun dediğine göre, eğer rehberlik hizmeti almayı kabul edersen yumruk salladığın o polis suçlamalardan vazgeçecekmiş. Open Subtitles لقد قال الرقيب أن المحقق الذي إعتديت عليه
    Dahası var. çavuşun geçmişini araştırdım. Open Subtitles ذلك ليس كلّ شيء، ألقيتُ نظرة على تاريخ الرقيب.
    çavuşun göz kapağını kaldır ve gözlerinin zarına yakından bak. Open Subtitles إرفع أجفان الرقيب و إنظر بدقة إلى بياض العيون
    Gözünün dış çeperinde kırmızı noktalar var mı bak,... ve buna çavuşun göz kapağının içi de dahil. Open Subtitles إبحث عن نقاط حمراء على الأجزاء الجيلاتينية على الحافة الخارجية للعين و داخل جفن الرقيب
    - Haydi ama, süper araba. çavuşun eşyalarını kaputun üzerine koydum. Open Subtitles لقد وضعت كيس أشياء الرقيب على غطاء محركك
    Morgda, çavuşun tişörtündeki talaş gibi. Open Subtitles مثل نشارة الخشب على قميص الرقيب في المشرحة بالضبط
    çavuşun Harlington'a taşınması için ayarlamaları yapıyorum. Open Subtitles فقط أعد بعض الترتيبات جثمان الرقيب لشحنه إلى هارلنجتون
    Clay, Becker'ın eşyalarına çavuşun bakması gerekmez mi? Open Subtitles كلي) ، ألن تسمح للرقيب) بتفتيش متاع (بيكر)؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more