| Bazen reklâm filmlerinde oynarım ve eğer elbiseme makyaj falan bulaşırsa diğer çekim için bir tane daha var. | Open Subtitles | أقوم بإعلانات تجارية أحيانا لذا لو تلطَّخ الفستان بالزينة يكون الفستان الآخر جاهزا للتصوير. |
| Maury Povich'i ara.Ona yakın çekim için hazır olduğumu söyle. | Open Subtitles | إتصلي بموري بوفيتش . أخبريه أنّني جاهز للتصوير |
| - Bu binada çekim için hakkınız yok. - Evet, ama lobideyim. | Open Subtitles | . ليس لديك الحق للتصوير داخل هذا المبنى . بلى لدى،فأنا فى الردهة |
| Yönetmen çekim için Tayland'a gitti. | Open Subtitles | المخرج قد ذهب الى تايلاند لإكتشاف مواقع للتصوير |
| Bir çekim için beş kilo vermek istiyordu. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تنقص 10 باوندات من أجل التصوير |
| Bu akşam çekim için geri gel. | Open Subtitles | عُد الليلة من أجل التصوير |
| çekim için onay alamadık. | Open Subtitles | لم نتمكن من الحصول على الموافقة للتصوير. |
| Eğer 8'e kadar buraya gelmezsen, çekim için onayı hiç alamayacağız. | Open Subtitles | لا يمكننا الحصول على موافقة للتصوير .إذا لم تأتي الى هنا قبل الثامنة |
| Tamamdır. Galiba yakın çekim için hazırım. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنّني على استعداد للتصوير المُقرّب. |
| Hava sonunda düzelsede, çekim için çok değerli ve çok az zamanları kaldı. | Open Subtitles | رغم صحوة الطقس في النهاية لم يتبقّ وقتٌ للتصوير سوى القليل |
| Dostum, annem büyük çekim için gelecek, değil mi? | Open Subtitles | أمى ستأتى للتصوير الكبير , صحيح ؟ |
| Arkada sonraki çekim için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | انهم بالخلف يستعدون للتصوير التالي |
| çekim için onu ara. | Open Subtitles | اتصل بها للتصوير |
| çekim için hazırlanın. | Open Subtitles | استعدوا للتصوير |
| Burayı yakın çekim için hazırlayalım. | Open Subtitles | لنستعد للتصوير هنا! |