Kendi resmimi çekiyorum – geçen yıldan beri yaptığım bir şey bu – her Allah’ın günü çekiyorum. | TED | أخذت ألتقط صورا لنفسي .. أفعل هذا منذ مايقارب العام الماضي .. صورة لنفسي كل يوم. |
Ben bu elimi çekiyorum. Siz de bıçağı alıyorsunuz. | TED | بعدها أسحب يدي هذه بعيداً. وأقوم باخراج السكين. |
Tatil görüntülerini çekiyorum. Yıllar sonra izlenecek bir şey. - Hem de tekrar tekrar. | Open Subtitles | أصور عطلتنا كي نراها بعد عام من الآن مرة بعد مرة بعد مرة بعد مرة |
Bilmiyorum Kumandan. Bu enkaz alanında takip etmekte zorluk çekiyorum. | Open Subtitles | لا اعلم سيدي أعاني من متاعب في تعقبه بهذا المسار |
Çünkü bu ay yine kiramı ödemekte zorluk çekiyorum. | Open Subtitles | أواجه بعض المشاكل في دفع الإيجار هذا الشهر |
SJ: Oradaki benim, her yerin fotoğrafını çekiyorum. | TED | س.ج. : وهذا أنا هناك، ألتقط الصور طوال الطريق |
Pek ilgili değilim zaten, sadece büyük annemin fotoğraflarını çekiyorum. Onu her hafta ziyarete giderim. | Open Subtitles | ليس كثيرًا، أنا فقط ألتقط الصور لجدتي، أزورها كل أسبوع |
Ben zaten işimi yapıyorum Morris. Olası şüphelilerin resimlerini çekiyorum işte. | Open Subtitles | إنني أقوم بعملي، موريس فأنا ألتقط صور جميع المُشتبهين بهم |
Başkanlık yarışından adaylığımı çekiyorum. | Open Subtitles | و مع فائق إحترامى الآن أسحب نفسى من البرلمان |
Saygın meslektaşlarıma itiraf yada değil herneyse onu anlatacağımdan emin ol,Teklifi geri çekiyorum. | Open Subtitles | إذا لم يكن لدي إقرار من العميل على مكتبي الساعة 5: 00 بعد الظهر ، أسحب العرض |
Öyleyse siz başka bir dinazoru çekiyorsunuz, çünkü şu bir gerçek ki ben bunu tek başıma çekiyorum. | Open Subtitles | حسناً، من الواضح أنكم تسحبون .ديناصور آخر عبر الغابة .لأنني وحدي من أسحب هذا |
Ama ben fotoğraf çekmiyorum, film çekiyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أصور صوراً ضوئية. أنا أصنع الأفلام |
Berbat bir durum. İlk defa hortum fotoğrafı çekiyorum ve bizi camları olmayan bir odaya sürüklüyorlar. | Open Subtitles | هذا سيء, أول مرة أستطيع أن أصور اعصار حقيقي |
Bilmiyorum Kumandan. Bu enkaz alanında takip etmekte zorluk çekiyorum. | Open Subtitles | لا اعلم سيدي أعاني من متاعب في تعقبه بهذا المسار |
Ben hayatta kaldım ve bu beni hikayemle birlikte bırakıyor ve hikayem şu şekilde: Dört basit kelime ile: Depresyon nedeniyle acı çekiyorum. | TED | أنا على قيد الحياة، و معي قصّتي الخاصة بي، و هي كالآتي: باختصار شديد، فأنا أعاني من الإكتئاب. |
Yanlış kattayım. Teknik güçlükler çekiyorum. Ekranlar donuyor, beni engelliyorlar. | Open Subtitles | فأنا أواجه بعض الصعوباتالتقنية،ولا يمكننيالوصوللماأريد. |
Her gün resimlerini çekiyorum çünkü geri döneceğimin garantisi yok. | TED | لقد كنت التقط صوراً لهم بشكل يومي ، لأنني لا أعرف إذا كنت سأستطيع العودة إليهم. |
Şimdi, yanlış anlamanı istemem ama biraz nefes alma güçlüğü çekiyorum da. | Open Subtitles | ارجو لاتفهمي هذا بشكل خاطئ لكني اعاني من صعوبه في التنفس الان |
Bir klip çekiyorum. Hadi, biraz daha hızlı. | Open Subtitles | أنا أصوّر أغنية فيديوكليب هيّا، أسرع قليلاً |
Yani "şu anda neyi kendime çekiyorum" | Open Subtitles | فالأمر حقيقة بسيط جدا إنه هنا. والأجوبة هي ماذا أجذب الآن؟ |
Biraz önceki penis nakli tezimi geri çekiyorum. | Open Subtitles | اود ان اسحب رسميا ما قلته عن كونك خضعت لعملية جراحية لتصبح رجلا |
Elanie Brooks ile konuştum ve tasarımı geri çekiyorum. | Open Subtitles | لقد تحدثت إلى إلين بروكس و سأسحب المشروع. |
İşte böyle. Gir. Seni orta mesafeden çekiyorum. | Open Subtitles | أنا أصورك بتقنية تعرف باللقطة الوسطية |
. Çok isterdim, birader ama 30'unda deneme yayınımı çekiyorum. | Open Subtitles | من دواعي سروري، لكن سأصور حلقتي الأولى في الـ30 |
Arabanın hemen yanına çekiyorum. | Open Subtitles | هل أنتِ هنا؟ سأوقف السيارة بجانب سيارتك |
Yeni bir proje için bu gençlerin fotoğrafını çekiyorum. Seni öldürmeye çalışmıyordum, | Open Subtitles | أنا أقوم بتصوير هؤلاء الرفاق من أجل مشروعٍ جديد، أنا لم أكن أحاول قتلك |