Çalışma belgeni daima yanında taşımalısın. Ama sen çekmecende bırakıyorsun. | Open Subtitles | تضع أوراق عملك في جيبك دائما و أنت تنساها في درجك |
Çalışma belgeni devamlı cebinde taşımak zorundasın! Sense, her şeyi çekmecende bırakıyorsun. | Open Subtitles | تضع أوراق عملك في جيبك دائما و أنت تنساها في درجك |
çekmecende bir torba ot bulduğumda, onları kalem talaşı sandığını söylemen gibi. | Open Subtitles | مثل وقت وجود غنائم الراهنات في درجك وقلت أنّك فكّرت أنها نشارة قلم رّصاص |
çekmecende demek? | Open Subtitles | لقد غيرت درج النقود لقد بدأت التوفير غيرت الدُرج ؟ |
Evet. Çorap çekmecende dört milyon dolar bulmak gibi. | Open Subtitles | أجل، كإيجاد الأربعة ملايين في درج جواربك |
Kim isterse alsın diye alt çekmecende bıraktığın şu 60 dolar mı mesele? | Open Subtitles | هل هذا يتعلق بموضوع الـ 60 دولار التي تركتيها متاحة لأي شخص ان يأخذها في دُرجك السفلي؟ |
24 saattir buradasın ve şimdiden çekmecende bir külçe altın var. | Open Subtitles | اذا أنت هنا منذ 24 ساعه ولديك قالب ذهب على دولابك |
Üst çekmecende, aç bak, üstünde ismin yazılı bir zarf var. | Open Subtitles | الآن يوجد في داخل درجك مغلف و اسمك موجود عليه |
Üst çekmecende, aç bak, üstünde ismin yazılı bir zarf var. | Open Subtitles | الآن يوجد في داخل درجك مغلف و اسمك موجود عليه |
Ben biraz şaşırmıştım çorap çekmecende bulduğum şey yüzünden. | Open Subtitles | حسنا, أنا كنت مشتته قليلا فيما وجدت في درجك |
çekmecende 17 iç çamaşırı saydım. | Open Subtitles | لقد عددت 17 زوج من الملابس الداخلية في درجك. |
Şu anda elimde bir mikrofon var ve ben bunun çekmecende ne aradığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | و أريد أن أعرف ماذا يفعل في درجك |
Muhafız Chogokin'in çekmecende olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف ان جاريان تشوكين فى درجك |
Bunu çekmecende bırakmışsın. | Open Subtitles | لقد تركته في درجك |
İç çamaşırı çekmecende yer tutuyorlar sadece. | Open Subtitles | إنها تستغل مساحةً في درج ملابسكِ الداخلية فحسب |
Alt çekmecende bir tane daha var. | Open Subtitles | هناك واحد ادخل درج مكتبك السفلي و من الممكن انك تودين ان ترجعينه لي |
Garajdaki çekmecende bulduğumuz vermeye fırsat bulamadığın diğerleri gibi mi? | Open Subtitles | كم نويت إرجاع أشياء الأخرين التي أقفلت عليها في درج مرأبك ؟ |
Babana bir mektup yazdım çekmecende duruyor. | Open Subtitles | وضعت خطاب كتبته في درج مكتب والدك |
Hey, Baba, Senin iç çamaşırı çekmecende bu bileziği buldum. | Open Subtitles | ابي كنت ابحث في درج ملابسك الداخليه ... ...وجدت هذه الاسوارة. |
Bunu sana geri vermek istedim Angelique. Hizmetçilerden biri bunu kazara senin çekmecende buldu. | Open Subtitles | (أنجليك), كنت أنوي إعادة هذا لك وجدته خادمة غرف في دُرجك |