Masamın sağındaki ikinci çekmeceyi açıyorum, bir revolver (tabanca) çıkarıyorum, kurşun dolduruyorum, | Open Subtitles | أفتح الدرج الثاني من يمين المكتب و أخرج المسدس و أعبئه بالذخيرة |
Gitmeden önce lütfen saatin altındaki çekmeceyi açar mısınız? | Open Subtitles | قبل أن تذهب رجاءً إفتح ذلك الدرج الذي تحت الساعة |
Yoksa bu çekmeceyi kapattığım an çok sıkıntı çekersin. | Open Subtitles | وإلا ستجد وقتاَ عصيباَ في إخراج أنفك في هذا الدرج |
Kitty, sen bakarmısın? Ben çekmeceyi tamir ediyorum. | Open Subtitles | كيتي هل يمكن ان تجيبي على الهاتف اني اصلح الدرج |
çekmeceyi aç. | Open Subtitles | قائد..." افتح الدُرج. |
Ben de çekmeceyi açıp, bir bıçak aldım... amacım onu korkutmaktı ondan kurtulmak istedim. | Open Subtitles | فتحت الدرج .. وأخذت سكينا .. لأخيفه بها فقط لأجعله يتركني |
Öğleden sonra şu çekmeceyi ayarlayabiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت افكر ، ان نقوم بعد الظهر بإلقاء نظره على ذلك الدرج |
Sabahları çekmeceyi dolaptan alırız günün sonunda tüm satışları ekler ve ertesi gün için dolaba koyarız. | Open Subtitles | نسحب الدرج للخارج بأمان في النهار وفي نهاية كل يوم , نجمع كل المبيعات ونضعها بأمان لليوم التالي |
Bekle, çekmeceyi kontrol et. Bak bakalım oymalar duruyor mu? | Open Subtitles | انتظروا، تفقد ذلك الدرج اللعين و لنرى ما إذا كان النقش موجود |
Heather hızsızdı ve Bianca tuvaletteyken para veya değerli eşyalar için çekmeceyi karıştırdı. | Open Subtitles | كانت هيثر لصاً وكانت بيانكا في الحمام تفحصت هيثر الدرج بحثاً عن أغراض قيمة يا إلهي |
Sağdan ikinci çekmeceyi çıkar. | Open Subtitles | إسحبي الدرج الثاني من الأسفل الجانب الأيمن |
Anlayacağın çekmeceyi açamadım. Anahtarların hiçbiri olmadı. | Open Subtitles | حتى الآن لم أستطع أن أفتح الدرج ولاواحد من المفاتيح يفتح. |
Onun eğlencesi. Lavabonun altındaki çekmeceyi görüyor musun? | Open Subtitles | كانت تظن أن ذلك مسلياً أترين الدرج أسفل المغسلة؟ |
Ya yarın sabah dul ve bir kasa hırsızı olarak uyanırsın ya da şu çekmeceyi açabilir içindeki silahı kafana dayar ve lanet tetiği çekersin. | Open Subtitles | يمكنك ان تستيقظ غدا أرملا و مختلسا أو يمكنك فتح هذا الدرج |
Sonra da sabah olunca o çekmeceyi kapatıp bütün bunları unut gitsin. | Open Subtitles | وبعد ذلك, في الصباح تغلقين ذلك الدرج, وتنسين أمره |
Pekâlâ, tahayyül et şimdi, çocuk çekmeceyi açar tezgahın üstüne çıkar ve Alan'ın haşlanmış brokoli kokusunu mide bulandırıcı bulduğu için açık bıraktığı pencerenin önüne gelir. | Open Subtitles | حسنا، تخيل، إذا صح التعبير، الطفل يسحب الدرج, ويصعد حتى على العداد ويحبو أكثر للنافذة. التي قد تركته مفتوحا. |
Benim bilgisayarım bu çekmeceyi kullanıyormuş gibi davranıyor. | Open Subtitles | بإستثناء أن حاسوبي بالفعل يدعي أن يستخدم هذا الدرج |
Peki Matmazel Grace Wilson'ın bu çekmeceyi açması, kutuyu çıkarması bir şekilde kilidi açıp kolyeyi alması, kutuyu kapatıp yerine koyması kaç saniyedir? | Open Subtitles | و بالنسبة للآنسة "غرايس" أن تاتي و تفتح الصندوق بطريقة ما و تأخذ العقد و تغلق الصندوق و تعيده في الدرج ؟ |
- çekmeceyi aç! | Open Subtitles | إفتحي الدُرج. |
Harcamadım. Evdeki çekmeceyi temizledim alt tarafı. | Open Subtitles | لم أفعل، صحيح، كنت فقط أنظّف الأدراج في منزلي. |
Biri bu çekmeceyi zorla açmaya çalışmış gibi. | Open Subtitles | شخص ما قد حاول فتح هذا الجارور |
Eğer onun hayatını kurtarmak istiyorsan şu çekmeceyi açmama yardım et. | Open Subtitles | آر 819. إذا تريد التوفير حياته، أنت ستساعدني مفتوح هذا الساحب. |
Toplantıya dönmeden önce, Grace'in geldiği gece açtığı çekmeceyi açtı. | Open Subtitles | قبل العودة الى الأجتماع في تلك الليلة توم فتح درج مكتبه الصغير الذي قد فتحه في ليلة قدوم غرايس، |