"çektiği" - Translation from Turkish to Arabic

    • طُمسوا
        
    • التقطها
        
    • يسحب
        
    • عانت
        
    • عانى
        
    • صوره
        
    • إلتقطتها
        
    • إلتقطها
        
    • التي أخذها
        
    • التقطتها
        
    • تعذب
        
    • تحمل العنف
        
    • ألتقطتها
        
    • يعانى
        
    • صوّره
        
    Ve bu büyünün kendine çektiği inanılmaz insanlar. Open Subtitles "وبعض البشر الفائقين طُمسوا بين طيّات ذلك السحرِ"
    Ve bu büyünün kendine çektiği inanılmaz insanlar. Open Subtitles "وبعض البشر الفائقين طُمسوا بين طيّات ذلك السحرِ"
    Ona göre çektiği foto her açıdan normal bir fotoğrafmış. Open Subtitles ويقول أن الصورة التى التقطها كانت طبيعية من جميع النواحي.
    Stüdyo bütçeyi aştığın için filmin fişini çektiği zaman yarın başka bir işim olacak. Open Subtitles وحين يسحب الاستديو السد عن فيلمك لأنك تنهكين الميزانية سأحصل على عمل آخر غداَ
    Eğer vicdanınız varsa, bu kadar acı çektiği yeter dersiniz. Open Subtitles إذا كنت عاطفياً ، فليكن دافعك أنها قد عانت بما فيه الكفاية
    Halkımın isyandan dolayı çektiği ceza benim suçum oluyor. Open Subtitles العقاب الذي عانى منه شعبي بسبب حماقتنا السابقة كان خطئي
    KA: Geçen yıl, Bear Vasquez Yosemite Ulusal Parkındaki evinin dışında çektiği bu videoyu yolladı. TED ك. أ: نشر بير فاسكويز هذا الفيديو في السنة الماضية والذي صوره خارج بيته في منتزه يوسمايت الوطني.
    Marie'nin gözlem evinde çektiği uzay gemisi ... görüntülerinden bir fotoğraf. Open Subtitles إنّها الصورة التي إلتقطتها (ماري) من المرصد للسفينة الفضائيّة
    O zaman patronunun o gece çektiği bu fotoğrafta ne işin var? Open Subtitles فما الذي تفعلينه في هذه الصورة التي إلتقطها رئيسكِ تلك الليلة؟
    Ve bu büyünün kendine çektiği inanılmaz insanlar. Open Subtitles "وبعض البشر الفائقين طُمسوا بين طيّات ذلك السحرِ"
    Ve bu büyünün kendine çektiği inanılmaz insanlar. Open Subtitles "وبعض البشر الفائقين طُمسوا بين طيّات ذلك السحرِ"
    Ve bu büyünün kendine çektiği inanılmaz insanlar. Open Subtitles "وبعض البشر الفائقين طُمسوا بين طيّات ذلك السحرِ"
    Sağ yukarıda, sondanın çektiği bir resim var, kuyruklu yıldızın yüzeyinden 60 metre yüksekten çekilmiş. TED أعلى ويمين الشاشة، ترون صورة التقطها المسبار على ارتفاع 60 مترًا، 60 مترًا من سطح المذنب.
    Onunla Jamaika'da yaşadığım zamanlar ben uyurken çektiği, birkaç açık seçik fotoğrafı da. TED والعديد من الصور العارية التى كان قد التقطها لى وانا نائمة عندما كنت اعيش معه فى جاميكا
    Yetişkin adamların torbadan taş çektiği ve beyaz taşı çekecek kadar şanssız olan kişinin eriyen kayaya kurban edildiği bir tören. Open Subtitles رجال بالغون يسحبون عصيان من حقيبة وتعيس الحظ الذي يسحب الحجر الأبيض تتم التضحية به لحجر سائل
    ben sürekli o geceyi hatırlıyorum Benim ailem, senin babanın zalimliliğinin son rüzgarını çektiği zamanı. Open Subtitles حتى اليوم أتذكر الليلة التى عانت فيها عائلتي من الضربة النهائية لأعمال أبوكى الوحشية
    Seni buraya getirdim çünkü onun acı çektiği gibi senin de acı çekmeni istiyorum. Open Subtitles جئت بكى الى هنا لأن اريد ان اعانى قدر ما عانى
    Bu bir animasyon değil. Bu video, camdan bakan astronotun çektiği bir video. TED هذه ليست رسوم متحركة هذا فيديو صوره رائد فضاء من نافذة المحطة
    Natalie Gibecki'nin Puerto Vallarta tatilinde çektiği fotoğraflar. Open Subtitles صور إلتقطتها (ناتالي غيبيكي) عندما كانت في إجازة في (بويرتو فالارتا).
    Bunlar, kurbanımızın doktorda olması gerektiği saatlerde çektiği fotoğraflar. Open Subtitles هذه هي الصور التي إلتقطها الضحيّة حيث كان يُفترض أنّه عند الطبيب.
    Şüpheli çektiği videolardan birini Internet'e koymuş gibi, böylece o videoya ulaşabilirim. Open Subtitles مقاطع الفيديو التي أخذها المجرم يبدو أنه قد رفع أحدها على الإنترنت والذي ربما يساعدني للوصول إليه
    Son iki günde Queen Endüstri'nin çektiği tüm güvenlik kamerası fotoğraflarını almışsın. Open Subtitles لديك صور كاميرات المراقبة كلها التي التقطتها لك الشركة في اليومين الماضيين
    Öylesine acı verir ki, çektiği ıstırap İsa'nın çektiği ıstırap kadar olabilir. Open Subtitles يُسبب لنفسه الألم لكي يتعذب كما تعذب المسيح
    Uyurgezerlerin saldırganlıklarını kontrol etmede zorluk çektiği görülür. Open Subtitles إن السائرون نياماً يُظهرون صعوبة... في تحمل العنف والعدوان.
    Sayın Yargıç, bu, nişanlımın Sac-o-Suds'un dışında çektiği bir resim. Open Subtitles سيادة القاضي، هذه الصورة ألتقطتها خطيبتي خارج المتجر
    Tabii ki Daniel'ın çektiği dayanılmaz acılar nedeniyle mutlu değilim,... ..ama bunun gibi bir fırsatın çıkmasını uzun zamandır bekliyordum. Open Subtitles ليس الأمر أننى سعيد لكون دانيال يعانى من آلامه الرهيبة لكننى كنت أتطلع لإجازة كهذه منذ زمن طويل
    Sovyetlerin, kampın ele geçirilmesinin hemen ardından çektiği bu görüntüler Mengele'nin seçmiş olduğu çocuklardan bazılarını göstermektedir. Open Subtitles هذا الفيلم يُظهر بعض الأطفال الذين إختارهم صوّره السوفييت فورا بعد تحرير المعسكر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more