Ve bu büyünün kendine çektiği inanılmaz insanlar. | Open Subtitles | "وبعض البشر الفائقين طُمسوا بين طيّات ذلك السحرِ" |
Ve bu büyünün kendine çektiği inanılmaz insanlar. | Open Subtitles | "وبعض البشر الفائقين طُمسوا بين طيّات ذلك السحرِ" |
Ona göre çektiği foto her açıdan normal bir fotoğrafmış. | Open Subtitles | ويقول أن الصورة التى التقطها كانت طبيعية من جميع النواحي. |
Stüdyo bütçeyi aştığın için filmin fişini çektiği zaman yarın başka bir işim olacak. | Open Subtitles | وحين يسحب الاستديو السد عن فيلمك لأنك تنهكين الميزانية سأحصل على عمل آخر غداَ |
Eğer vicdanınız varsa, bu kadar acı çektiği yeter dersiniz. | Open Subtitles | إذا كنت عاطفياً ، فليكن دافعك أنها قد عانت بما فيه الكفاية |
Halkımın isyandan dolayı çektiği ceza benim suçum oluyor. | Open Subtitles | العقاب الذي عانى منه شعبي بسبب حماقتنا السابقة كان خطئي |
KA: Geçen yıl, Bear Vasquez Yosemite Ulusal Parkındaki evinin dışında çektiği bu videoyu yolladı. | TED | ك. أ: نشر بير فاسكويز هذا الفيديو في السنة الماضية والذي صوره خارج بيته في منتزه يوسمايت الوطني. |
Marie'nin gözlem evinde çektiği uzay gemisi ... görüntülerinden bir fotoğraf. | Open Subtitles | إنّها الصورة التي إلتقطتها (ماري) من المرصد للسفينة الفضائيّة |
O zaman patronunun o gece çektiği bu fotoğrafta ne işin var? | Open Subtitles | فما الذي تفعلينه في هذه الصورة التي إلتقطها رئيسكِ تلك الليلة؟ |
Ve bu büyünün kendine çektiği inanılmaz insanlar. | Open Subtitles | "وبعض البشر الفائقين طُمسوا بين طيّات ذلك السحرِ" |
Ve bu büyünün kendine çektiği inanılmaz insanlar. | Open Subtitles | "وبعض البشر الفائقين طُمسوا بين طيّات ذلك السحرِ" |
Ve bu büyünün kendine çektiği inanılmaz insanlar. | Open Subtitles | "وبعض البشر الفائقين طُمسوا بين طيّات ذلك السحرِ" |
Sağ yukarıda, sondanın çektiği bir resim var, kuyruklu yıldızın yüzeyinden 60 metre yüksekten çekilmiş. | TED | أعلى ويمين الشاشة، ترون صورة التقطها المسبار على ارتفاع 60 مترًا، 60 مترًا من سطح المذنب. |
Onunla Jamaika'da yaşadığım zamanlar ben uyurken çektiği, birkaç açık seçik fotoğrafı da. | TED | والعديد من الصور العارية التى كان قد التقطها لى وانا نائمة عندما كنت اعيش معه فى جاميكا |
Yetişkin adamların torbadan taş çektiği ve beyaz taşı çekecek kadar şanssız olan kişinin eriyen kayaya kurban edildiği bir tören. | Open Subtitles | رجال بالغون يسحبون عصيان من حقيبة وتعيس الحظ الذي يسحب الحجر الأبيض تتم التضحية به لحجر سائل |
ben sürekli o geceyi hatırlıyorum Benim ailem, senin babanın zalimliliğinin son rüzgarını çektiği zamanı. | Open Subtitles | حتى اليوم أتذكر الليلة التى عانت فيها عائلتي من الضربة النهائية لأعمال أبوكى الوحشية |
Seni buraya getirdim çünkü onun acı çektiği gibi senin de acı çekmeni istiyorum. | Open Subtitles | جئت بكى الى هنا لأن اريد ان اعانى قدر ما عانى |
Bu bir animasyon değil. Bu video, camdan bakan astronotun çektiği bir video. | TED | هذه ليست رسوم متحركة هذا فيديو صوره رائد فضاء من نافذة المحطة |
Natalie Gibecki'nin Puerto Vallarta tatilinde çektiği fotoğraflar. | Open Subtitles | صور إلتقطتها (ناتالي غيبيكي) عندما كانت في إجازة في (بويرتو فالارتا). |
Bunlar, kurbanımızın doktorda olması gerektiği saatlerde çektiği fotoğraflar. | Open Subtitles | هذه هي الصور التي إلتقطها الضحيّة حيث كان يُفترض أنّه عند الطبيب. |
Şüpheli çektiği videolardan birini Internet'e koymuş gibi, böylece o videoya ulaşabilirim. | Open Subtitles | مقاطع الفيديو التي أخذها المجرم يبدو أنه قد رفع أحدها على الإنترنت والذي ربما يساعدني للوصول إليه |
Son iki günde Queen Endüstri'nin çektiği tüm güvenlik kamerası fotoğraflarını almışsın. | Open Subtitles | لديك صور كاميرات المراقبة كلها التي التقطتها لك الشركة في اليومين الماضيين |
Öylesine acı verir ki, çektiği ıstırap İsa'nın çektiği ıstırap kadar olabilir. | Open Subtitles | يُسبب لنفسه الألم لكي يتعذب كما تعذب المسيح |
Uyurgezerlerin saldırganlıklarını kontrol etmede zorluk çektiği görülür. | Open Subtitles | إن السائرون نياماً يُظهرون صعوبة... في تحمل العنف والعدوان. |
Sayın Yargıç, bu, nişanlımın Sac-o-Suds'un dışında çektiği bir resim. | Open Subtitles | سيادة القاضي، هذه الصورة ألتقطتها خطيبتي خارج المتجر |
Tabii ki Daniel'ın çektiği dayanılmaz acılar nedeniyle mutlu değilim,... ..ama bunun gibi bir fırsatın çıkmasını uzun zamandır bekliyordum. | Open Subtitles | ليس الأمر أننى سعيد لكون دانيال يعانى من آلامه الرهيبة لكننى كنت أتطلع لإجازة كهذه منذ زمن طويل |
Sovyetlerin, kampın ele geçirilmesinin hemen ardından çektiği bu görüntüler Mengele'nin seçmiş olduğu çocuklardan bazılarını göstermektedir. | Open Subtitles | هذا الفيلم يُظهر بعض الأطفال الذين إختارهم صوّره السوفييت فورا بعد تحرير المعسكر |