"çeliğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفولاذ
        
    • الصلب
        
    • الحديد
        
    • فولاذي
        
    • الفولاذية
        
    çeliğin bana altın ve mücevherden daha önemli olduğu zamanlar. Open Subtitles عندما كان الفولاذ بالنسبه لى أهم من الذهب و الجواهر
    Ve güçlü: çeliğin gerilme, betonun sıkışma gücüne sahip. TED و هو قوي، فهو يملك نفس قوة تحمل الفولاذ للشد، و قوة تحمل الكبس الخاصة بالاسمنت.
    Bak, 2.5 cm. lik çeliğin kalınlığı hakkında bilgin var mı senin? Open Subtitles اسمع يا ولد أتعرف كم سماكة ابوصه من الفولاذ ؟
    Doğal Sanayi Birliği, seyrek çeliğin manyetik özellikleri hakkında çalışma yapacak birilerini önermemi istedi. Open Subtitles وطلبت جمعية الصناعة الطبيعية لي أن يوصي شخص إلى إجراء دراسة للالمغناطيسية ممتلكات الصلب نادرة.
    Ben kendimi yok edemem. Beni çeliğin içine indirmelisin. Open Subtitles لا استطيع ان ادمر نفسي عليك بان تنزليني في هذا الحديد المصهور
    Aynı çaptaki bir çelik telden daha güçlüdür üstelik, çeliğin tersine, ipek esnektir. Open Subtitles إنه أقوى من خيط فولاذي بنفس القطر وعلى خلاف الفولاذ، فإنه مطّاطي.
    Ve kargaşanın karanlığında Crom'u aldattılar ve ondan çeliğin sırrını aldılar. Open Subtitles وفى ظلمه الاضطرابات خدعوا كروم وأخذوا منه طريقة الفولاذ
    Yayını düzelttiğimizde bizi göremez ve 3 metrelik çeliğin ardından duyamazlar. Open Subtitles حالما نعطّل الكاميرات, لن يتمكنوا من رؤيتنا ولا من سماعنا ونحن نحفر ست انشات من الفولاذ
    Sekiz ton çeliğin arkasındayken onlara ulaşman zor olur. Open Subtitles سيكونُ القيامُ بهذا صعباً خِلالَ 8 أطنان من الفولاذ
    Tanrım kutsal çeliğin ruhunu vücuduma ver ve kutsal Bakire'nin aşkını kalbime koy. Open Subtitles فليضع الرب روح الفولاذ فى أعماقى ومحبة العذراء فى قلبى
    Büyük ihtimalle yüksek karbonlu çeliğin paslanmasını önlemek için kullanılmıştır. Open Subtitles ربما اُستخدم كحافظ ليمنع صدأ الفولاذ ذو الكربون العالي
    Bir parça çeliğin olduğu sürece barışın da olur. Open Subtitles طالما عندك قطعة من الفولاذ سيكون عندك سلام
    Hiç mantığı yokken, neden Dr. Brown, bu binaların inşasında kullanılan yüksek kalite çeliğin 2.000 °F'de eriyebileceğini ima etti? Open Subtitles لماذا يشير الدكتور براون ضمنا لأن درجة 2000 فهرنهايت تصهر الفولاذ المقاوم للحرارة فى البنايتين، ذلك غير عقلانى
    çeliğin etrafındaki, tek bir organizmanın bile ısısını belirleyebileceklerini söylediler. Open Subtitles قالوا أن بإمكانهم التقاط حرارة خلية واحدة عبر نصف ميل من الفولاذ
    çeliğin önemini vurgulamaya çalışıyordum. Open Subtitles حسناً, كنت أحاول أن أعبّر اساسيات الفولاذ
    Beyler, burada görmüş olduğunuz; yarattığımız ses dalgalarının sıvı çeliğin genişlemesini sağlamasıdır. Open Subtitles أيها السادة، ما يحدث هنا هو أن الاهتزازات الصوتية تتسبب في إنتشار الفولاذ السائل،
    - çeliğin 1500 dereceden önce eridiğini sanmıyorum. Open Subtitles أعتقد أنّ الصلب لا يذوب إلّا عند 1,500 درجة مئوية.
    Sınıfı yükseldikçe, çeliğin sağlamlığı artıyor. Open Subtitles كلما ارتفعت الدرجة كلما زادت قوة الصلب
    Alevlerin sıcaklığı çeliğin üzerindeki kauçuğu eritmiş olmalı. Open Subtitles الحرارة من النار ذابت المطاط حول الصلب.
    Yani, eğer filmlerdeki gibi olsaydı, onu bir erimiş çeliğin yada volkanın içine atabilirdik. Open Subtitles لو تم هذا سنرميه فى وعاء صهر الحديد أو بركان مثلا
    çeliğin çarpışma sesleri Olimpos'ta yankılanır, değil mi? Open Subtitles صراح الحديد يرن خلال قاعات الأوليمبس ، أليس كذلك؟
    Ama çeliğin disiplini her zaman oradaydı. Open Subtitles لكن بقى دائماً هناك إنضباط فولاذي
    Yeni çeliğin yerine tam olarak oturması için biraz kıvrılıp esnemesi gerekir. Open Subtitles القضبان الفولاذية الجديدة لابد لها من بعض التليين و البسط قبل الإستعمال الجماهيرى لها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more