"çelik gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • من حديد
        
    • كالفولاذ
        
    • مثل الحديد
        
    • من فولاذ
        
    • من الصلب
        
    • كالحديد
        
    • فولاذية
        
    • الدرع الفولاذيّ
        
    Çelik gibi baldırları var, ama zayıf bir noktası kriptonu, güçsüz bir tarafı var. Open Subtitles عجول من حديد ، لكن لديه نقطة ضعف حسناً ، الكربتونايت خاصته ، إنه غير منيع
    Tüm ülkeye kalp krizi geçirtiyordu az kalsın. Şimdi Çelik gibi bir kalple geri döndü. Open Subtitles الشخص الذي ترك البلاد في أزمة قلبية عاد مع قلب من حديد
    Çelik gibi sertler ve bundan ala zümrüt yeşili olamaz. Open Subtitles انها صلبة كالفولاذ, ولونها اخضر كأجود انواع الزمرد الاخضر.
    Çelik gibi kuvvetli ama manolya gibi narinler işte. Open Subtitles إنهـن قويـات مثل الحديد و لينـات مثـل أزهـار المـاغنوليـا
    Çelik gibi bir yüreği olan bir kafile şefi arıyorum! Open Subtitles أبحثُ عن زعيم الطريق من لديه قلبٌ من فولاذ
    Çelik gibi karın kasları. Open Subtitles عبس من الصلب.
    Çelik gibi sinirleri var askeri geçmişi olan biri olmalı- Open Subtitles ربما تبحث عن رجل له تاريخ في الخدمة العسكرية أعصابه كالحديد
    Cidden Çelik gibi kasıkların olmalı. Open Subtitles جديًا، يجب أن تكون لديك ملابس داخلية فولاذية.
    Bu Çelik gibi beden, taş gibi sağlam bir iradenin üstüne kurulmuş. Aurası bu yüzden bu kadar kuvvetli. Open Subtitles "هذا الدرع الفولاذيّ منبعه روح صلبة، ولهذا هالة طاقته بهذه القوّة المنيعة"
    Çelik gibi bağırsaklarım varsa ben ne yapayım. Open Subtitles ما ذنبي إن كانت أحشائي من حديد.
    Altın gibi bir kalbi ve Çelik gibi sinirleri vardır. Open Subtitles إنه شخص ذو قلب من ذهب وأعصاب من حديد
    - Çelik gibi. - Bunu duyduguma sevindim. Open Subtitles ـ أعصاب من حديد ـ من الجيد سماع ذلك
    Çelik gibi karnım vardır. Open Subtitles لا عليك لدي معدة من حديد
    Çelik gibi sinirleri olması lazım. Open Subtitles وذلك يتطلَّب أعصاباً من حديد.
    Pelte gibi bir beyin ve Çelik gibi dişler. Open Subtitles دماغ صافي... وأسنان من حديد
    Suda sürüklenen dalları cilalardı ta ki Çelik gibi parlayana dek. Open Subtitles حتى تصبح لامعة كالفولاذ
    Çünkü kürkü delinmezdi, aynı Çelik gibi. Open Subtitles لأنّ فراءه لا يخترق كالفولاذ
    Çelik gibi memelerin olacak. Open Subtitles حلماتك أصبحت مثل الحديد
    - Çelik gibi bir zihne sahip olmak... - Sus! Open Subtitles عندة عقل من فولاذ اصمت
    Kendini Çelik gibi sertleştirdi. Open Subtitles لقد جعل من نفسهِ صلباً كالحديد
    Korkuyorsun, çünkü Çelik gibi bir iradem olduğunu biliyorsun. Open Subtitles تعلم , أنت مرعوب لأنك تعلم أن لدىّ إرادة فولاذية
    Bu Çelik gibi beden, taş gibi sağlam bir iradenin üstüne kurulmuş. Open Subtitles "هذا الدرع الفولاذيّ منبعه روح صلبة"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more